Aşık olmayan âdem / Benzer yemişsiz ağaca. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Gelin üstüme haydi, çekin tüm anlamsız ve yapmacık silahlarınızı. Kuşanın tüm sözcüklerinizi ve nefretinizi ve bağırın tükürükler saçarak kudurmuş köpekler gibi.. Ya neydi sizi bu hale getiren? Hangi sözcüklerimdi? Zamanında anladığınız ama ardında inkar ettiğniz sözcüklerim mi? İşte gördünüz mü, benim yıllardır sırtımda bir kambur misali taşıdığım oradan oraya bedenimle sürüklediğim, ömrümü ve aşklarımı sığdırdığım dünyayı, siz bir sözcüğümle ters yüz etmeye kalktınız. Üstüne üstlük beni kendimle vurmaya çalıştınız.. Ben size ne anlatıyordum, siz konuyu değiştirerek neyi yüzüme vurmaya çalışıyordunuz; benim tüm gerçekliğimi –bir zamanlar inandığınız gerçekliğmi- yok saymaya, beni tüketmeye ve sizin beni yendiğinizi sanmama çabalıyordunuz; komikti biliyor musunuz? Çünkü gördüm ki artık kuşanacak silahınız, anlamsız sözcükleriniz kalmamış olmalı ki benim size sorduğum soruların cevapları yerine bana beni anlatmaya kalktınız! Bir şey söyleyeyim mi, beni en iyi sizin anlayacağınızı sanarak nasıl bir aptallığın içine sürüklendiğnizi görmüyordunuz! Bir insana ne olduğunu kim olduğunu söyleyemeye çalışmak kadar ucuz yollara başvuruyordunuz.. Çünkü kendinizi bir bilge, bir alim belliyordunuz –biliyor musunuz, hiç olmadınız!! Son damlalarını savurduğunuz nefretinizle beni benle, içimdekilerle vurmaya kalktınız. Tahmin edin ne oldu? Silahınız elinizde patladı.. Bu karşılaşmanın galibi ben oldum –beğenmediğiniz, küçümsediğiniz ama zamanında şiirler yazdığınız ve şimdi düşürmeye çalıştığınız ben! Tahmin edin ne oldu? Düşmedim işte! Ve köşemden size gülüyorum çünkü ne yapacağını bilmez bir halde sağa sola saldırıyor kime ne diyeceğinizi bilmiyorsunuz artık.. Kendinizin nerede hangi noktada olduğunu, kişme zarar kime yarar verdiğnizi ölçüp biçmiyor yine de son çare olarak bana sakladıklarımla, herkesten gizlediğim ama yine de herkesin bildiği gerçeğimle saldırmaya kalkıyorsunuz.. Buna cesaret ediyorsunuz.. Tahmin edin ne oluyor? Kimse size inanmıyor ve yine yalnız kalıyorsunuz, benden beter. Ömrümde hiç görmediğim ve düşünemeyeceğim kadar alçalıyor kendinizi soytarı konumuna sokuyorsunuz.. Bilmiyorsunuz ki beni kimse bu güne kadar bana karşı kullanmaya kalktığınız silahla vuramadı. Neden biliyor musunuz? Bilemezsiniz siz ne de olsa benim yüreğime saldığım ateşi yaşamadınız hiç!!! Kolaydı sizin için aşk! Bir kalemde silip atabilir, bedeninizi tatmin edemediniz diye koskoca aşkı ne hallere sokardınız, karşınızdakini önemsemeden! Siz benim sancılar dolu sonu gelmez gecelerimi görmediniz hiç! Bu yüzden o silahı yüreğime doğrultmak sizin için çok kolay!! Bir aşkı yaşamaya çalışmak kadar!! Gelin üstüme haydi, çekin tüm anlamsız ve yapmacık silahalrınızı. Kuşanın tüm sözcüklerinizi ve nefretinizi ve bağırın tükürükler saçarak kudurmuş köpekler gibi.. Bekliyorum burdayım.. Ama şunu iyi bilin ki bana karşı açtığınız her savaşı ben kazanacağım!! Bir saray soytarısına yenilecek değilim hiç bir zaman!!!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Oğzuzhan AK, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |