..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Murat Tali




17 Mart 2006
Söz Üzerine Söylenmiş Sözler  
Murat Tali
Edepsiz kelimelerin içinden çıkmak belki arsızlığıma dem vurur diye düşündüm. Düşünmek bu ya hep suçlu bakışlara çeviriyor yüzünü insanın. Derler ya düşünme o kadar uzun uzun diye. Hızla...


:CGAI:
Edepsiz kelimelerin içinden çıkmak belki arsızlığıma dem vurur diye düşündüm. Düşünmek bu ya hep suçlu bakışlara çeviriyor yüzünü insanın. Derler ya düşünme o kadar uzun uzun diye. Hızla karar ver aklın ne derse o olsun, yüreğin zaten hep kenarda, kim dinler ki onu. Yüreğimizin suskunluğuyla kurulmuş ve kurgulanmış bir hayatın üzerinde yürüyoruz. Kendi gölgemizin korkusu sarıyor etrafımızı kimi zaman.

Düşünüyorum da, hep iyilerin yolunda gidip iyi kelimelerle dans etmek, sokakta, çılgınlığıyla ve yırtık kıyafetleriyle dans eden, yüzündeki mutlu çizgileri inadına sergileyen, güzellikten mahrum olmak gibi geliyor. Bazen, kelimelerde öyle oluyor. Üzerine güzel kıyafetler giydirip edebiyle salıp ortaya tango yaptırıyoruz. Sonra içindeki çılgın ruhu keşfedip patlatıyor en alasından bir çiftetelliyi yada direkler arasının o meşhur kantosunu.

Sözlerimiz kıvrak zekâmızın mı, yoksa kıvraklığımızın mı eseri bilinmez? Hepimiz bir işin erbabı olup fikirler beyan ediyoruz. Öyle ya sözün vergisi, kazancı, ödemesi yok, geri dönüşü de olmadığı rivayetler arasında. Romancılığımız, öykücülüğümüz ve şairliğimiz gırla gidiyor. Duygularımızı döküyoruz, kimi zamanda görkemimizi. Yaşadığımız o ufak aşkları –çabuk bittikleri ve yenisini çok çabuk bulabildiğimiz için ufak- ballandıra ballandıra tarif edip her eski aşka bir küfür edasıyla lanet okuruz dizelerimizde. Aşk bu oyuna gelmez tabi, acıtıyor namert şey. Okkalıda oluyor oturması bir yerlerine insanın.

Bu insanoğlu garip bir varlık kardeşim, şu yaşamda sadece aşkın, toprağın, paranın peşinde koşturup duruyor. İki söz için adam öldürebiliyor, yada iki söz söyledi diye yıllarca demir parmaklar ardına atılabiliyor. Edepli sözler mi götürüveriyor insanı içeri acaba. Edebini yitirmiş söz söyleyen zaten pek akıllı biri olmadığı için kimseler karışmıyor. Anam, babamın avradı olsun ki diye başlayan öfke tıkınmaları hep sessizce yansıyor şaşalı ve neonlu tabelalara.

Sokaklara şiir yazanları da görüyoruz, sözlerin tarif edildiği yerler ya oralar, “Merve seni çok seviyorum” yada “o şimdi asker” yada “Leyla ile Kerem” kalp içerisinde Z ve D harfleri. Kimse bunları duvarlara yazıyor diye suçlanmazken “özgürlük” diyen biri hop edepsizliğinin cezasını almak için uzun uzun düşünme mekânına alınıyor. Demek ki söz söylenecek yazı yazılacak yerleri iyi bilmek gerekiyor. Bu yüzden demiş olmalı atalarımız “gerektiği yerde susmasını bileceksin” peki, gerekmediği yerde susmaya alıştırıyorsa bu susmalar, kim düzeltecek susmalarımızın ayarsızlığını. Hep susarsak , sessizliğin sesini dinlemeye başlarız. Zaten, Uzakdoğu mistizmi de bunu söyler “sessizliğin sesini dinle” dinledik dinlemesine de duyduklarımızı kime söyleyeceğiz? Söylemezsek, dinlemek ne işe yarar ki sessizliğimizi?

Garip tecelliler yaşıyoruz, konuşmayı bilmediğimiz dönemlere dönmeye başlıyoruz. Bu Darwin kardeş bir yerde hata yapmış olmalı diye düşünüyorum. Evrim teorisi tersine işlemeye başladı. Baksanıza dünyadaki insanlar insan olmaktan çıkıyorlar iyice, üstelik büyük bir çoğunluğu. Bir süre sonra evrim teorilerine karşı teoriler geliştirenlerde ne olduğunu anlayamayacaklar. Küçükken sormuşumdur bu ırklar arasındaki farklılıkların kaç bin yılda oluştuğunu, bu DNA denen hücreler kaç yüz bin yılda bir değişime uğruyor diye. Hayır, atalarımın nerden geldiğini çözemiyorum, bu sessizliği itilmiş kelimeler arasında. Sulara gömülen bir dünyanın ardından ortaya çıkmışsak son bilmem kaç bin yılda bu kadar değişikliği sağlayan atalarımıza teşekkür etmek istiyorum. Sözüm meclisten dışarı derler, kaç meclis var ki hangisinden dışarı olmasını isterler? Hem neden meclisten dışarı olsun ki? Bırakın oraya da gitsin bir iki söz, belki orada da ihtiyaç söz konusudur.

Bakın konu sözden açılınca durmuyor çenesi insanın saat epeyce geç olmuş gitmek zamanı da geliyor. Sözün sınırı yok bakın nerelere gitti yakında size gelebilir. Ağırlamak konusunda kendisine çok iyi davranın güceniyor çünkü. Söylenecek tüm sözleri özgürce söylemeniz dileğiyle.

Devam etmeli bu yazı

Sevgiyle Kalın
Murat Tali (17.03.2006 00.57)

Bu bir deneme yazısıdır, beğeninize sunulmuştur

Saygılarımla



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Alim Sanma Kendini
Mutluluğa Ortak Ol
Soru?

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgiyi Anlatabilmek
Ya Varım Ya Yokum
Bir Olmak
Yola Düşmek, Düşe Gelmek
İnsan Gerçekliği
İçimdeki Ben ile Bedenimi Saran Bene
Söz Altındır, Konuşun
Sorgulanası Hayatın Doğrusu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dervişler Mekanı [Şiir]
Mevlana, Şems ve Aşk [Şiir]
Düşe Gelmek [Şiir]
Yürek Ses Verir Benliğime [Şiir]
Yüreğime Dokun [Şiir]
Aşk Ateş Sivas [Şiir]
Şerefe [Şiir]
Sözün Söyleyebildiği Aşk [Şiir]
Aşk Ateşi [Şiir]
Terkediyorum Geceleri [Şiir]


Murat Tali kimdir?

Yaşam içinde dünya olmakta var dünyada deniz olmakta, kişi isterse evren olabilir, isterse yaprakta küçük bir damla, sevgiyi yüreğine ektiğinde insan olmanın bilincini yaşatabiliyorsa kendisine ve herkese İnsan'dır. Sevgiyle büyümeli yaşam. . Ben yaşamın içinde bir sevgi tanesiyim. Küçücük ama evren kadar.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes bir etkendir yazılara, şiirlere, düşlere ve yaşananlara.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Murat Tali, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.