Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine |
|
||||||||||
|
Ülkeden tek tük çıkan çatlak sesler dışında tepki gelmemesi ülkeyi gittikçe bir felakete sürüklemekteydi. Bu durumda bile acayip bir şekilde insanlar gayet mutluydular. Hatta işi ilerleten televizyon camiası bazı sığırları yeşil otlaklarda otlarken bir buçuk saat boyunca izlettikten sonra, tüm kanallarda en çok hangi sığırın hareketli olduğu, en çok hangi sığırın karizmatik olduğu gibi konuları kapsayan en az otlama görüntüleri kadar uzun programlar yapmaya başlamışlardı. Uzun bir süre erkekler otlama görüntüleri ile oyalandıktan sonra; zeki televizyoncularımız ülkenin tüm siyasetçi ve sermaye odaklarını arkalarına alarak; akla hayale gelmeyen konulara el atmışlardı. Önceleri sığırların gece neler yaptığı, hangi tür yemlerden hoşlandığı, hangi ağıllara gittiği gibi konuları işlemeye başlamıştı. Yine o bazı çatlak seslerin çıktığı ve kimsenin sevmediği kesim bu olayın saçma olduğunu açıklamaya çalışsa da ne yazık ki programları gece 24:00 sonra yayınlandığı için kimsenin ilgisini çekememişlerdi. Sonunda olaylar çığırından çıkmış ve sapıklık halini almaya başlamıştı. Artık sığırlar bir odaya sıkış tepiş sokuluyor, birbirlerine nasıl cilve yaptıkları rakip erkek ve dişi sığırların birbirleri ile kavga etmeleri tüm ülkeye alenen izletilmeye başlamıştı. Zamanla artık sığır sahipleri sığırları ile birlikte bu programlara katılmaya başlamış ve sığırlarının ne kadar güzel olduğu konusunda diğerlerini ikna etmeye ve kendi sığırına çiftleşecek eş bulmaya çalışarak tüm ülkede değişik polemikler yaratmaya başlamışlardı. Sonuçta onlar bu işten para kazanıyordu fakat insanların bu ilgisi sosyologlar tarafından bir türlü açıklanamıyordu. Diğer ülkelerde de uygulanan aynı oyunların sonucunda, BIGBULLOTHER adlı programların ortaya çıkması ile alenen çitleşme görüntülerinin yayınlanmasına kadar işi ilerletmişlerdi. Şimdilerde ise o ülkede her kanalda en az bir tane bu tür programa rastlanır hale gelmiş. Değişik çeşitler ortaya çıkmıştır ve BIGBULLOTHER ’a çok az zaman kalmıştır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fevzi YAZGAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |