..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalınamayanı anlatıyor. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Alican Doğar




23 Mayıs 2007
Çok Uzun Gecelere Bölünce Hayatı  
Alican Doğar
Şimdi oturup yardım mı beklesek. Yoksa içimizdeki karanlığa dalıp bir ışık bir çıkış mı arasak?


:BBDC:
Çok uzun gecelere bölünce hayatı daha bir karanlıklaşıyor gece. Sahipsizliğe uzanan bir yola kırıyorsun direksiyonunu. Yalnızlık kadar soğuk bir şey gelip oturuyor içine, hal böyleyken ne zaman neyi düzeltmeye çabalasan, o çok eski acılara yapışıp kalıyorsun.

Yanlışlığa doğru adım adım yürümek gibi geliyor çıktığın her gezinti. Gezdiğin dolaştığın her sokakta insanın kendini acıtabilmesinin türlü yollarını görüyorsun çıplak gözle. Dün evine uzak kalmayı seçiyorsun istemeden. Bu anlık seçimlerin onun kalın duvarlarıyla savaşıyor o bölünmüş gecelerinin uzamış hayatlarında. Bu yalnızlıktan çok sonraki bir özlem hali. Bir yürek kanaması içinden çıkıp giden.

Seçilmiş bir iki şiir son intihar gecesinin baş köşesinde unutuluyor. O mısralar yüzünden mi ölüyor her defasında insan. Anlamıyorsun… Özetliyor aslında donuk bakışlar, donuk bırakılmış anılarla birlikte bizim olan hayattan çıkıp gidiyor. Bizim sandığımız hayatta biz yalnız kalıyoruz. Anılarla yaşanılanlarla ve acılarla elbette. Yarın bu mısralar ne anlatacak, yarın kimi yaralayacak belli değil. Yarın ne olacağının ürpertisiyle dokunuyor parmaklar tuşlara.

Yine de ısrarcı bir tekrarla gelip tartaklıyor hayat. Uyandırıyor ansızın düşten ya da herhangi bir yükseklikte yaşadığımız düşüşten. O an niye diyoruz, neden o hayatın bir parçasıyız ki? Neden hala tutunuyoruz bir kenarından. Yoksa böldükçe hayatı gecelere kararan hep içimiz mi oluyor. Böldükçe gecelere hayatı; hayat bizden intikam almak için mi geri geliyor.

Tutuyoruz bir sevginin ucundan ya bir sevgilinin elinden. Sonra ansızın çalan kapıya koşuyoruz, biri inadına basıyor zile. Ölüm gibi telaşla… Gidip kim olduğunu soruyorsun ama o bilmez kim olup kime geldiğini. Ama senin ziline basmıştır işte. Bütün korkularını uyandırmıştır artık. O yetmezmiş gibi bir de telefon çalar ve hiç tanımadığın birini telefona çağırmanı ister. Ne yapacağını bilemezsin. Sonra yanlış numara diyip kaçarsın evinden, sokağından hayattan. Bu nasıl bir tesadüf ki, benim herkeste bir adresim var diye telaşlanırsın. Ama herkes yanlışlıkla diyor nedense. Pardon, yanlış oldu galiba diyip seni yapayalnız bırakıyorlar yine. Oysa sen de birilerinin aramasını istiyorsun. Ama hep yanlış numaralar seni arıyor. Hep tanımadık sesler, hep yanlış ilişkiler oluyor. Oysa bir kişi de seni arasa, yanlışlık olmasa. Sen o adreste oturduğun için sana gelmiş, seni aramış olsa…

Başkalarının gelip kanattığı yerden başlasak. Eski acılardan o andan itibaren kurtulma mücadelesine başlasak. Yarım bırakmasak bu defa başladığımız hiçbir şeyi. Ama çok uzun gecelere bölünce hayatı karanlıklaşan gece gelip içine çöküyor. Ne yapılması gerekiyorsa yapılamıyor o an. O an bildiğin bütün cümleler, bildiğin bütün dualar akıp gidiyor aklından. O yoklukla nasıl başa çıkılır diye gittiğin bütün hayat derslerini unutuyorsun nedense. İçinde kalmış mı diye son iyilik kırıntısını arıyorsun. İçinde ondan kalan bir ışık, bir çıkış arıyorsun. Oysa o gittiğinden beri içinden çıkılacak tek yol kalmamış. İnançların göçük altında, onun hayaliyle kapanmış bütün o kurtuluş yolları. Bütün hava delikleri terk etmiş seni.

Şimdi oturup yardım mı beklesek. Yoksa içimizdeki karanlığa dalıp bir ışık bir çıkış mı arasak?


09.12.2005
12:46


Alican Doğar



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Öylece Çıkıp Gitmek İstedin
Sustum...
Kendime Ne Kadar Düşman Olabilirim ki

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yüzümü Uyuyan Yüzüne Çevirdim
Şehir Sormaz Ölürsen
Ruhun da Yırtılır Hayallerin de
Hiç Bir Yere Ait Olamayan Yazı
Anlamını Çürütmüşsün Bir Kere Tutunduklarımın
Çok Zor Sesindeki Yabancıyı Tanımak
Binlerce Parçasın Sen İçimizin Bulmacasında

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Zor Kadın [Şiir]
Bir Kesikten Bir Felakate Doğru Pusulamız [Şiir]
Hiçbir Kadını Sevemeyeceğiz Sevgili [Şiir]
Yüzünü Döküp Gitme Kal... [Şiir]
Eller Değmesin [Şiir]
Ara Geçiş Formu / Kimileri [Şiir]
Geceler Uzundur Korkularsa İçinde Sahipsiz [Şiir]
Deli Gömleğimi Giyindim, Hangi Mitinge Çağırsan Gelirim Artık [Şiir]
Şimdi Susup Yargılayın Beni [Şiir]
Ah Sen! [Şiir]


Alican Doğar kimdir?

Bir delinin duvarda açtığı izi takip eden, diğer deliyim ben. Nereye ve ne kadar derine gittiğinin hiç önemi yok. Gidilecek işte o yol… Her delinin kendi ibadethanesinde kaybolması icap eder. Kafa kağıdına takılmamaktır delilik. İzahı yoktur çoğunlukla, gidilen yoldur, gidilir…


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Alican Doğar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.