..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Zekeriya Maral




11 Kasım 2007
Sükutun Fısıltısı  
Zekeriya Maral
Şimdi ise hayatın karmaşıklığı içerisinde topuklarımıza kadar bir cenderenin içerisindeyiz, kaygılar, korkular ve en az bunlar kadar sükutun ızdırabı. Yapraklar düşüyor ömür ağacımdan yaprakların hışırtısı bana fısıltı gibi geliyor. "Sükutun fısıltısı" bugünlerde bu deyim dilime pelesenk oldu, bir yerde okumadıysam bana ait galiba; yada "sükutun fısıltısını dinlemek" kaygılar dedim, hayat sürprizlerle dolu,. kimi zaman insan iki cihan saadetini kaybetmenin kaygısıyla kavrulurken, kimi zaman samimi ve dürüstçe kulluk yapamamanın korkuları, kimi zaman da ummadığımız bir saadetin tebessümüyle sürur buluruz bütün bunlara rağmen...


:BAIG:

Çocukken elif cüzüne supara derdik, hala ne anlama geldiğini bilmiş değilim. Aradan bir hayli zaman geçti. Şimdilerde çocuklar, koltuk altlarında suparaları camilerin yolunu tutmuşlar. Onları görünce, o günler den kalan çocuk yüreğinin ta derinlerinden, o asude hazların özlemini çektim bir an. Sevgi doluyduk, hayata bakışımızdaki çocuksu duygularla bezeli bir dünya...
Şimdi ise hayatın karmaşıklığı içerisinde topuklarımıza kadar bir cenderenin içerisindeyiz, kaygılar, korkular ve en az bunlar kadar sükutun ızdırabı. Yapraklar düşüyor ömür ağacımdan yaprakların hışırtısı bana fısıltı gibi geliyor. "Sükutun fısıltısı" bugünlerde bu deyim dilime pelesenk oldu, bir yerde okumadıysam bana ait galiba; yada "sükutun fısıltısını dinlemek" kaygılar dedim, hayat sürprizlerle dolu,. kimi zaman insan iki cihan saadetini kaybetmenin kaygısıyla kavrulurken, kimi zaman samimi ve dürüstçe kulluk yapamamanın korkuları, kimi zaman da ummadığımız bir saadetin tebessümüyle sürur buluruz bütün bunlara rağmen...
Çektiğin ıstıraplar, elemler ve tarifsiz kederlere sabretmenin ateşiyle pişersin, bir zaman sonra o ateşte lezzet bulursun. Bir Hak dostunun dediği gibi "ateşten korkma, pişki lezzet bulasın.!" Aslında söz ehli sözünü söylemiş. Bu yüzden susumak diyorum ve susupta lezzet bulayım diye... Bakın söz ustası Şeyh Sadi-i Şirazî ne güzel demiş:
" Başının yücelere ermesini diliyorsan, dağ gibi, ayağını eteğine çekmelisin. Ey bilgili kişi! Az konuş, dilini çek. Yarın dilsizler için sorgu sual yoktur.
Gerçeği bilenler ve onun inci gibi değerli olduğunu anlayanlar, ağızlarını ancak inci saçmak için açarlar. Çok konuşan az dinler. Öğüt ancak sessizliğin değerini bilenleri etkiler. Soluk soluğa durmaksızın konuşacak olursan, başkarının sözlerinin değerini bilmez, ondan yararlanamazsın.
Ölçülmemiş olan bir kumaş nasıl biçilemezse, ölçülüp tartılmayan bir söz de söylenemez.
Doğru ve yanlışıu düşünerek konuşanlar, hazırcevapçıllardan daha iyidir. Söz insanın kişiliğinde bir olgunluk ölçüsüdür. Sözle kendini küçültme.
Az konuşan utanılacak durumlara düşmez. Bir arpa kadar misk, birv yığın çamurdan değerlidir. Çok konuşandan sakın, Bilginler gibi bir konuş pir konuş.
Yüz ok attın, tümü boşa gitti. Akıllıysan bir at, hedefi tuttur. İnsan işitildiğiinde kendisn utandıracak bir şeyi neden söyler? Kimsenin aleyhindede konuşma, belki duvarın ardında bir kulak veren vardır.
Gönül sırları saklayan bir kaledir. Dikkatli ol kalenin kapısı açık kalmasın. Mum dili yüzünden yanar.Arif bunu bilir, bu yüzden ağzı kapalıdır.
Şimdi sus gönlüm. Sus ve teslim ol. Fani umutlarla tükenmekten vazgeç. Dünya buna değmeyecek kadar kısa. Sabır zamanı kısa. Bir şimşek ışığının parıltısı kadar kısa.
Unutma ey gönül, burası dünya… Sefası da fani, cefası da… Fakat ebediyyet var, ebedi vatan.
bir ateş mahzeni var ki, orada sabah olmayacak, horozlar da ötmeyecek. Orada sabretmek imkansız."
İşte bu yüzden, durgun denizlerin ve yüce dağların sükütu heybetli olur.
Tıpkı gönlü derya gibi hak dostları ve genelde sükutu tercih ederler, çünkü herkesin nede çok bilmişlik edasıyla, kuru kalabalık lakırdı sarfettiği bu zamanda ve galiba sözün bittiği yerde sükut başlar da ondan.
Gecenin bir vaktinde yada seher vakitlerinde kainatın sükunatını dinlersiniz. Sükut edip kainatın musikisini dinlemek ve bu eşsiz sanatı ve sanatçıyı tefekkür etmek...Allah (cc) 'ın bize bahşettiği dil nimeti ve ardından dudak nimeti gerektiğinde sukuta ihtiyacımız olduğu için... Evet şimdilerde aslında bu suskunluk yüreğimizin feryatlartda gizlendigi, yada figanlarda konuştuğu suskunluk olsa gerek ve konuşulması gerektiği yerde susmamanın suskunluğu...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonsuzluk İştiyakı
Seccadem

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Suç Benimmi [Şiir]


Zekeriya Maral kimdir?

sükutun fısıltısını duymaya çalışıyorum

Etkilendiği Yazarlar:
Fuzuli, Nabi, Necip Fazıl, Mehmet Akif, Cahit Zarifoğlu


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Zekeriya Maral, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.