..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Deney, herkesin hatalarına verdiği addır. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Durmuş Kaya




6 Eylül 2008
Anna Perenna II  
Durmuş Kaya

:BAEB:



Gecenin kandilleri usul usul
Bana uzak gökyüzünde yanarken
Benim payıma zifiri karanlıklar düşüyor
Anna Perenna!
Ellerimi sana uzatamıyorum,
Ellerim üşüyor Perenna!

Sen, Akdenizin ölümsüz kraliçesi
Ben Attila`nın, ordusunda bir çeri
Bana görev vermiş görklü Tanrı
Biliyor musun ben büyük sevdalara adanmışım!
At üstündeyim doğduğumdan beri!

Sana bu mektubu Perge’den yazıyorum,
Akdeniz kalbimin kıyılarını döverken
Ben seni içip sızıyorum!

Bilmem kaç bin yıl önce geleydin diyorum
Dünyanın tozunu dumana katarken
Üstelik beyaz atım da eşkindi o zaman
Sahralar dar geliyordu!

Ne ki karşımızda bir ordu,
Kaleler nağramızdan düşerdi Perenna!
Zulmün karanlığını güneş gibi boğardık
Kılıcımız zalimin bağrını deşerdi!

Sana bu şiiri al kanımla yazıyorum
Akdeniz kalbimin kıyılarını döverken
Ben seni içip sızıyorum!

Sensiz bütün zaferler bana angarya...

O zamanlar orada bir küçük koy vardı
Oturur palmiyelerin gölgesine
Kılıcımı bilerdim
Gözlerimi senin gözlerinde yıkardım
Gözlerin mavi miydi Perenna?

Seni görürdüm suların yakamozunda
Uzanırdım tutamazdım
Güneş Bakır dağlarına
Alevlenip düşerken
İçmiş gibi bir sağrak dolusu kımızı
Esrirdim ben de Bakır dağları gibi
Kürşat Seddi Çin`e götürürken kırkımızı
'ne işin vardı buralarda geldin Asya’dan'
kendi kendime sorardım!

Perenna!
Sen yokken düşlerimde
Bir incecik çınardım
Yan avuç süt Gölüydüm, Aral’dım
Gözlerin yoktu gözlerimde!
Önüm masmavi bir deniz
Ve dağlarla sıralı ardım..
Sarı çöllerde yağmur gibi
İçime sevdalar sardım..

Yalçın kayalıklara ok atardım, kargı salardım
Doğu Roma`nın süvarilerinden çetindi
Ah benim yeşili yediveren yurdum! ..

Bir tavşan derisine yazardım sevdalarımı
Bir gün bir geyik vurdum
Onun derisine yazıyorum

Ben, durup durup sahralarda tozuyorum
Akdeniz kalbinin kıyılarını döverken,
Seni içip sızıyorum!

Ah Perenna, ah`ımı al götür
Hangi yüzyılda yaşıyorsan
Haber de verme, yalnızca al götür ah`ımı
Bütün tanrıları duysun Likyalı`ların
Zeusun tapınağını yıkacağım senin için!

Benim tanrım gök tanrısı Perenna
Yerlerin ve göklerin tanrısı
Sarhoş Roma`nın Bürütüs’leri ne bilsin,
Ne bilsin Sezar?
Yapıp yapıp taptıklarınızı da bir gün
Yutacak bir mezar!

Biliyorum üç bin yıl sonra
Seni bana anlatacaklar Perenna,
Kara bahtımın karası topraktan birer birer
Çıkarılan lahitler!

Sen tanrıçalarla yıkanırken yasemenlerle
Kızıl tuğların ışığında
Ben Batı Roma`ya giriyordum
Attila`nın sağındaki bendim,
Solundaki de Balçar!

Güneşin doğduğu dağların ardından geliyorduk
Güneşi kovalar gibi, atlarımız çatlarcasına
Ne kargılarımız eğiliyordu bu koşuda
Ne kılıçlarımız giriyordu kına!

Sana bu şiiri Üsküdar’dan yazıyorum Perenna
Hele şu İstanbul`u da bir alayım
Belki gül dibinden de yazarım
Ancak, ne var ki, ve de ne yazık
Sana nasıl inanayım?

Gözlerin akdeniz mavisi mi
Çağla yeşili mi bilmiyorum
Gidip gidip geliyorsun dalgalarla
Daha aşacağım dağlar var Perenna,
Daha geçeceğim çağlar var!

Yasemenler açsın kıyılarında,
Sen beni bekle Kibele doğurganlığınla
Bir gün mutlaka alacağım seni,
Bilirsin kılıcımın gücünü
Atımın yıldırımlarla yarıştığını da
Sakın ha,
Gözlerini saklama!
Benim yüreğim merihteki
rüzgarlar kadar hırçın!

Ya sen Perenna, ya sen! ?
Olimpos`un dağlarına güneş vururken
Gözlerin ya neden dumanlı Perenna! ?

Yüreğini lirine tel tel bağlayıp
Ağlayıp ağlayıp
Ağlatma!

Bozkırın harlı yüreği benim işte,
İşte yine senin için sahralarda tozuyorum
Akdeniz kalbimin kıyılarını döverken
Ben seni içip sızıyorum!


yitikozan



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Anna Perenna I
Fosfor Yüzlü Yakamoz

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Japon Gülü
Yasemen
Aşk Ateşten Gömlekmiş
ve Aşk Buysa Eğer
Alayimsema Yağdı Şehrime
Turnaların Kanadında Solursun
Beklediğim Sensin
Unutamadım
Bil Beni
Geciktin A /gelincik

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bu Şehir Sen Kokuyor [Öykü]


Durmuş Kaya kimdir?

yitikozan üstü gül döşeli dağlarda yaşıyor, nasıl yaşadığına şaşıyor… (not:Yetik Ozan’la yitikozan’ı katıştırmayın lütfen!)

Etkilendiği Yazarlar:
Yunus Emre, Mevlana, Dede Korkut çizgisi...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Durmuş Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.