 • ÝzEdebiyat > Öykü > Aný |
1
|
|
|
|
En kötü durumlarda bile kötü düþünmemeye çabalarým. Asansörde kalýþýma bile mizah kattým. Yoksa hayat çekilmez. |
|
2
|
|
|
|
Heduye, kaderin her turlu tokadini yemiþ bir insan. Doðumundan beri þansýzlýklar, talihsizlikler, kadetsizlikler onu hic yalniz býrakmadý. Hep onun yanýnda oldu... |
|
3
|
|
|
|
Muhsin bu tüm olup bitenleri ayný aðýrbaþlý tavýrla izledi ve birden ‘’Çekilin’’ dedi. Sabahtan beri satamadýðý kemeri bir eline doladý ve kendinden beklenmeyecek bir hareketle Minas’ý bir hamlede ayaðý kaldýrdý. Minas’ýn þiþman karýn bölgesine elleri yetiþemediði için kemerle Heimlich manevrasý yapmaya baþladý. Birkaç denemenin ardýndan Minas boðazýný týkayan yiyeceði tükürdü ve ülkenin temiz havasýný pis ciðerlerine çekmeye baþladý. |
|
4
|
|
|
|
Kendim ettim, kendim buldum. |
|
5
|
|
|
|
Köyümüzde ilk radyoyu Rahmetli Babam satýn almýþtý.. Sonra çoðu zaten arkadaþlarým olan köyümüzün çocuklarý nefes nefese etrafýmý kuþatarak “ Baksana, senin baban köye küçük ve acayip bir sandýk getirdi, düðmelerine basýnca içindeki insanlar hem konuþuyor hem türkü söylüyorlar vallahi, inanmýyorsan git de bak..” |
|
6
|
|
|
|
Anýlarýn fiþini çekemeyiz. |
|
7
|
|
8
|
|
|
|
Duydu mu Ceylan? Duymadý belli ki, duyduysa bile bunu belli edecek bir damlacýk mecali kalmamýþ. Araba yolun kývrýmýndan dönüp te kayboluncaya kadar saçlarý sulara salýnmýþ bir söðüt dalý gibi olduðu yerde kalakalýyor. Kulaklarýndaki ses sürekli kendini yenileyerek halka halka bütün yeryüzünü kuþatýyor sanki ‘Emir Allah’ýn’. |
|
9
|
|
|
|
Düþmek de sanatsal bir eylem.
|
|
10
|
|
|
|
O'nun düþünü kurduðu minik bir leydi olmadým, içimde yaþayan ve her fýrsatta ortaya çýkardýðým anarþist ruhlu bir kýz ve gereksiz tüm kurallarý çiðnemeye her an hazýr bir kadýn oluverdim. |
|
11
|
|
|
|
çoðalýyordu. Ayaðýmýn üzeri küçük küçük noktalarla dolmuþtu. Zamanla bu noktalar birleþiyor ve kocaman bir yumru oluþturuyordu. Ne yapacaðýmý bilemiyordum. Yumru büyüdükçe, bot da ayaðýma dar gelmeye baþlýyordu.
Iskadro denilen bu siðillerin yakmakla geçtiðini biliyordum. “Erkekse geçer; yok diþi ise çoðalýr, artar.” denilmiþti. Benimkisi çoðalýp artan türdendi. |
|
12
|
|
|
|
Elime sýkýþtýrýlan ayakabýlarý rahmetli annem, -Bu ayakkabýlarý kavaflar aralýðýnda ki Ördek Ali diye bilinen ayakkabý tamircisi Ali amcaya götürüver. Tamir edilecek yerleri göster,kaç paraya yapacaðýnýda sormayý unutma dedi. O zaman kadar hiç gitmemiþsemde Ördek Ali lakaplý eski ayakkabý tamircisini ilçede tanýmýyan yoktu. |
|
13
|
|
|
|
O gece, telefonum çaldý. Hiç tanýmadýðým, bilmediðim bir bayan: “Ben, Emel” dedi. Kostüm sorumlusuymuþ. Benden, bedenim, kilom, ayak numaram gibi bilgileri istedi. “Kostümlerinizi hazýrlayacaðým. Pazar günü görüþürüz” dedi. Heyecaným gittikçe artmaya baþlýyordu. Þaka gibi baþladýðým bir olay gerçek mi oluyordu? Yoksa rüyada mý idim?
Biraz sonra bir telefon daha: “Rejiden arýyorum. Size rollerinizi |
|
14
|
|
|
|
Dar sokaklardan ilerliyoruz. Minibüs, yolcu alýp indiriyor. Bu nedenle sýk sýk duruyor ve hareket ediyor. Yolcularýn büyük çoðunluðu yabancý. Minibüste genellikle hep Ýngilizce konuþuluyor. Türkçe konuþan yok denecek kadar az.
Þoföre:
- Ne kadar kaldý? diye soruyorum.
- Daha var, gelince ben size söylerim, cevabýný alýyorum.
Araç, devam ediyor. |
|
15
|
|
|
|
sevginin kanatlarýna yapýþýn..adýnýzýn eski bir piþmanlýk olmasýný istemiyorsanýz.. |
|
16
|
|
|
|
Bahçede uðraþtýktan sonra epeyi yorulmuþtular. Vakit ikindiyi geçmesine raðmen hava hala bunaltýcý sýcaktý. |
|
17
|
|
|
|
Bu gün de ayný þeyleri görmüyor muyuz? Yolsuzluklar, haksýz kazançlar, sahtekârlýklar, üçkâðýtçýlýklar, düzenbazlýk, tokatçýlýk, adam kayýrma, insan seçme…
Peki, bu durum nereye kadar sürüp gidecek? Bu insan, ne zaman deðiþecek? Ne zaman sadece kendini düþünmeyecek? Ne zaman kölesi olduðu paraya deðer vermeyecek? Onun kölesi olmayacak? Bu dünyayý ne zaman güzelleþtirecek? Ne zaman, insan, insaný insan olarak görecek?
|
|
18
|
|
|
|
Dolmuþtaydým; günün yorgunluðu vardý üzerimde. Hafta sonu olduðu için trafik aðýr ilerliyordu. ‘Ýnip yürüsem eve daha erken varýrým,’ diye düþünüyordum ama yürümeye takatim yoktu. |
|
19
|
|
|
|
Ekin ektim Guracý’ya
Yoldurmadým Deli Hacý’ya
Gel dedim de Haným Bacý
Niye gelmiyon |
|
20
|
|
|
|
Ben, her ihtimale karþý, saha kenarýndaki seyyar satýcýlardan köfte de almýþtým. Öyle ufak tefek þeylerle doyacak biri deðildim.
Sahaya erken girmemize raðmen, etraf mahþer günü gibiydi. Saha içi seyircilerle daha þimdiden dolmuþtu. Tüm seyirciler, tezahürat ederek takýmlarýný destekliyordu. Ama býrakýn saha içini dýþarýsý da öyleydi. Ana baba günüydü. Binlerce insan stada girmek için kuyrukta sýra bekliyorlardý. Sahanýn etrafý köfteciler, kebapçýlar, þapka satanlar, bayrak satanlar, kaþkol satanlar, forma satanlar, binlerce görevli polis, kapýcý, biletçi, görevli ile doluydu…
|
|