Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk |
|
||||||||||
|
Her iki tarafı yemyeşildi yürüdüğü caddenin. Yaz kış soğuk sıcak demeden o her zaman yeşilliğini koruyan çam ağaçlarını n üzerinde cıvıl cıvıl öten kuş seslerini hızla geçen arabaların homurtulu sesi bastırıyordu. Neyse ki sakin bir yol dedi Zeynep içinden. Az ilerdeki otların arasından papatyalar gülümsüyordu öğlen güneşi renginde . Yolun karşı tarafında birkaç çocuğun beyaz yavru bir köpeğin etrafında halka oluşturduğunu gördü. Adımlarını biraz daha yavaşlatıp burağa köpeği gösterdi. Çocuklar köpeğe zarar vermiyor incitmiyorlardı. Sadece minik elleriyle yumuşak tüylerine dokunuyorlardı. Çocukların yüzlerine mutluluk sevgi köpeğinkine ise korku hakimdi. Yavru köpek kaçmak için çırpınıyor ancak etrefı çevrili olduğundan hiçbir yere kaçamıyordu. Çocuklardan iri yarı kırmızı pantalolonlu olanı köpeğe elindeki parlak ambalajlı paketten birkaç tane bisküvi çıkartıp köpeğe uzattı. Yavru köpek koklamak için bile olsa yanaşmadı. İçlerinden saçları sarıdan öte beyaza çalan çocuk yavaşça köpeğe yanaşıp tam kucağına almak için eğilmişken köpek aradaki boşluktan kaçıp yolun karşı tarafındaki çöp bidonunun altına saklandı. Zeynep özgürlük her şeye rağmen özgür olmak diye bağırdı. Fakat sesini ne çocuklar ne kuşlar ne yavru köpek ne yanından gelip geçen insanlar ne de elinden tuttuğu Burak duydu. Her zamanki gibi yine duyan ve dinleyen sadece bir kişiydi . susturmak isteyip te susturamadığı Zeynep.arkasına dönüp baktığında çöp kutusunun altı boştu bir müddet durup etrafına bakındı ve boyunu aşan otların arasından özgürce koşan köpeğin tüylerini gördü.içine hapsettiği Zeynep her zamanki gibi yine konuşmaya başladı. Ona özenmen yersiz onun yaşam kuralları seninki kadar katı değil . Zeynep yeter yine başlama dediyse de diğeri hiç oralı olmadı o kurallarını kendi belirler . seninkileri ise senden hiçbir fazlalığı olmayan seninle eşit değerlere sahip ancak kariyer olarak birkaç basamak üstte olduklarından dolayı kendileri ve çevreleri tarafından erdemli şahıslar olarak tanınan kendi ideolojilerine göre hareket edip bunun dışında kalanlara yaşama şansı tanımayan insanlar belirler. Öyle değil mi Zeynep.Zeynep dişlerini birbirine geçirircesine sıktı tabi dişleriyle beraber yumruğunu da . elinden tuttuğu burağın can havliyle bağırmasıyla yumruğunu gevşetti . buna rağmen içindeki ses susmadı . bütün başkaldırmalara isyanlara protestolara kısacası halka rağmen bu kurallar her ne kadar gönüllere kabul ettirilemezse de hayata kabul ettirildi. Zamanla görünürde her şey durgunlaştı. Denizdeki dalgaların kıştan sonra ilkbahar ve nihayet yaza girmesi gibi. Fakat yüreğin hep ilkbahardaki gibi dalgalı ne yaparsan yap bunu yok edemeyeceksin tabi beni de . zorla uygulatılmak isteneni kabul etmek zorunda kaldığın ilk gün yüreğine saplanan bıçak kendinin dışında kaldığın sürece derin izler bırakarak ve her izin derin acısını hissettirerek seni takip edecektir. Sonra bir gün gelir basamak el değiştirir yeni el ya bıçağı daha çok derinlere bastırır ya da kimbilir belki yerinden çekip çıkarır fakat çıksa bile bıraktığı yara hiçbir zaman kabuk bağlamayacaktır.zeyneb’in ekmek almak için markete girmesiyle hapisteki Zeynep sustu. Zeynep ona Sümeyye ismini yakıştırmıştı. O doğrusu uğruna canını veren ilk şehit anamız sümeyye. Şimdi zeyneb’in demir parmaklıklar arkasında bir sümeyye’si vardı. Çoğu zaman sümeyye’nin haykırışlarına kulaklarını tıkamak istediyse de haykıran kişi içinde olduğu içinde olduğu için bunu başaramamıştı. Sümeyye benden kurtulman için beni yok etmen gerekir demir parmaklıklar sadece hareket alanımı kısıtlar sesimi yok edemez .derdi Zeynep sümeyye’den kaçmak istemişse de bunu yapamamıştı. Kendisinin sümeyye’nin sadece deri değiştirmiş hali olduğunun farkındaydı. Ancak her ne kadar her zerresi sümeyye olsa da görünürde Zeynep’ti . -1- Yolda yürürken bu yürüyen ben değilim diyordu. Esnerken ağzını kapama gereği duymaz giyimine saçına çoğu zaman özen göstermezdi . bu durumda arkadaşlarının arasında sık sık adının geçmesine sebep olurdu. Konuşulanlar kulağına gelse de her seferinde geçerli bir savunması vardı. Bu yürüyen ben değilim. Zeynep eskiden çok daha neşeli hayat dolu çevresi tarafından sevilen kendiyle barışıkken ne olmuştu ki birdenbire? O bunun nedenini çok iyi biliyordu çünkü en üst basamakta bulunanlar kendi ideolojileri doğrultusunda mutluluk reçetesi yazmışlardı. Sen başındaki örtün olmadan daha özgür ve mutlu olacaksın demişler demeyle de kalmamış zorla çekip almışlardı. İşte o olayla birlikte zeyneb’in sümeyye ismini verdiği asıl kimliği yok edilemediğinden hapsedilmişti sümeyye nin bütün haykırışlarına rağmen zeynebe yeni bir kimlik verilmişti. Zeyneb’in örtüsüyle birlikte kimliğini kimliğiyle birlikte de mutluluğunu ,özgürlüğünü,kendine güvenini,sevgisini,neşesini ve en önemlisi de kendisini almışlardı. Bu yüzden artık yaptığı her yanlışa bunu ben değil o yaptı demeye başlamıştı. Zeynep sümeyye ismini verdiği asıl zeynebi parmaklıklar ardına hapsedeli beş yıl olmuştu. Şimdi bakmakla yükümlü olduğu bir oğlu vardı. Bu yaşadığı ikilemi bütün teferruatlarıyla sadece üç yaşındaki oğlu Burakla paylaşırdı. Zeynep ara sıra burağı kucağına alıp sümeyye’nin söylediklerini Burağa anlatırdı. Burak önce gözlerini ayırmadan annesini dinler ,annesinin hüzünlendiğini fark edince de bir müddet sanki anlıyormuşçasına annesine bakar sonra da en sevdiği şarkı olan Ali babanın çiftliğini söylemeye başlardı. Bunun üzerine Zeynep te sümeyye de konuşmalarını yarıda kesip burağa eşlik eder evde bağıra çağıra aynı şarkıyı defalarca tekrar ederlerdi.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © hatice, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |