Ben seni gözlerimde hüzünle sevdimGeride kalan iklimlerine eşlik etmek istedimUykularına girdim düşlerindeki firarları,Karabasanlarındaki korkularını bildimCellâtlarını birer birer kurşuna dizdimBen seni ucu hep ıslak kirpiklerle sevdim…Nefesinde papatyaların gölgesindeki kırların özlemini içtimKelimelerin yetmezliğinde bakışlarının çaresizliğini izledimİfade etmek istemeyişlerimde isyanlarınıKırılganlığında isimsizliğin ne demek olduğunu Sessizliğin nasıl ve ne çok konuştuğunu bildim…Ben seni arka odalarda, arka bahçelerde, arka pencerelerde sevdim…Sen belki de başıma gelen en güzel şeydinTüm hücrelerime girdin beni en yalın halimle gördünBinlerce kez dokundun yüreğime bir bilebilseydinNe kadar çok ben oldun, ne kadar çok sen oldumBelki yangınlarımdan korktun geride bıraktığımBelki kaçışlarımdan doludizgin sevdalardanZamansız vazgeçmiş gibi yapışlarımdanBense sana doyamayışlarımdan….Ben seni sol yanımda yok olmayan bir sancıyla sevdimGitmek için her yola çıkışımda gidemeyişlerimin öfkesiyleKalmak için her direnişimde çabalarımın tutunamayışlarıyla delirdimEn mutlu anlarda bile boğazımda kocaman bir düğümleYanlışın içindeki doğrularlaYaratanın yüzüme çarptığı en büyük tokatlaBen seni göğsüme saplı bir bıçak acısıyla sevdim…..Ben seni gözlerimde hüzünleSessizce GizliceİsimsizceArka odalarda… arka bahçelerde… arka pencerelerde sevdim…