..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Anka kuþu gibi yalnýzlýðý adet edin! Öyle hareket et ki, adýn daima dillerde dolaþsýn ama seni görmek olanaksýz olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > mesut direngi




25 Mart 2009
Kör Güneþ  
mesut direngi
umarým beðenirsiniz


:AGCB:
Her seferinde bilirdi benim geldiðimi. Ve ben de, merak etmezdim bunu nasýl becerdiðini. Ýnsanlar doðal þeylerden çok, olaðanüstü þeylere inanmaya daha çok yatkýndýrlar. Bu yüzden ben de, benim geldiðimi her seferinde biliþini, yalnýzca körlerin sahip olabileceði bir önseziye ya da olaðanüstü bir algýlamaya baðlamýþtým bile. Kapýyý aramamla hemen ‘hoþ geldin’ dedi bana benim ben olduðumu bilerek. Her zamanki gibi zayýf yüzünde kimsenin kolaylýkla taþýyamayacaðý o dolgun tebessüm. Belki de ben öyle görmek istiyordum sadece. Hemen yataðýn baþucundaki koltuða býrakýverdim kendimi usulca. Farkýnda olmadan, sessizce hareket etmeye çalýþýyordum. Kör bir adamýn yanýnda hayalet gibi dolaþmak gerekiyormuþçasýna. Görmeyen gözlerini tavana dikmiþ; sanki bir þey görmek ister gibi. Onun hiçbir zaman dikkatlice bakmaya cesaret edemediðim kara gözleri. Onun yanýndayken, suçüstü yakalanmamaya çalýþan bir suçlunun tedirginliði olurdu üzerimde hep. Baþýný benim olmadýðým tarafa, sýký sýkýya pencerelere doðru çevirdi: ‘þunlardan birini açsana.’ Boþluktaki tüm varlýðýmý yok etmeye çalýþarak, acaba orda kaç pencere olduðunu biliyor mu sorusu aklýmda vardým pencerenin kenarýna ve açtým birini, usulca. Açmamla beraber, þubatýn soðuðundan kaçmaya çalýþan hava hemen içeri daldý. Neyseki temiz hava görülebilen bir þey deðildi. Tekrar yerime geçtim. Onun gözleri yine tavanda:
-Bir ihtiyacýn var mý diye sordum.
- Yok saðol. Hemþireler gayet iyi bakýyorlar. Hem ölmek üzere olan bir adamýn ne tür bir ihtiyacý olabilir ki?
Ona baktým. Sadece kýrk beþ yaþýnda. Ama oldukça yaþlý; yüzü, bedeni, görmeyen bakýþlarý. Haklýydý. Doðuþtan kör ve ölmek üzere olan bir adamýn ne tür bir ihitiyacý olabilirdi ki?
-Bilmem. Belki sana bir þeyler okumamý istersin.
Yutkundu. Boðazýndan bir çamur topaðý geçmiþti sanki. Baþýný bana çevirdi ve ben kaçýrdým gözlerimi onun gözlerinin olmadýðý herhangi bir yere. Nasýlsa asla bilemeyecekti nereye baktýðýmý. Yoksa bilebilir miydi?
-Aslýndan senden bana bir þey anlatmaný istiyorum. Bunun üzerine çok düþündüm. Bana güneþin doðuþunu anlatmaný istiyorum. Çok merak ediyorum. Neden bilmiyorum ama öyle iþte.
Bir sessizlik. Þaþýrmýþ mýydým? Belki.
-Ama dedim, izin vermedi cümlemi tamamlamama.
-Biliyorum biliyorum. Doðuþtan kör bir adama bunu nasýl anlatacaðýný düþünüyorsun. Ama anlat iþte. Kendine anlatýyormuþ gibi anlat. Hep bunun harika bir manzara olduðunu duydum. Ýnsaný rahatlatan, mutlu kýlan. Þu sýralar böyle þeyler hissetmeye çok ihtiyacým var. Bunu en iyi sen biliyorsun.
-Aslýnda kafama takýlan þey bunu sana nasýl anlatacaðým deðildi. O da var ama benim sorunum çok daha basit. Ben daha önce hiç izlemediðim gün doðumunu.
Onun þaþkýn yüz ifadesini hiçbir zaman unutmayacaðým. Peki ya o? Asla görmedi ve görmeyecekti kendi þaþkýn yüz ifadesini. Sinirlendiðinden nasýl kýzardýðýný ve alnýndaki damarlarýn nasýl da þiþtiðini. Ve daha da garip yaný tüm bunlarýn, benim gören gözlerim hiçbir zaman görmedi doðuþunu güneþin. Hangisi daha acýnasý bilemiyorum. Hangimizdi daha kör olan?
-Ama merak etme. Yarýn ilk iþim bu olacak. Ve sana elimden geldiðince anlatmaya çalýþacaðým.
-Salak herif seni. Ben olmasam böyle bir þeyi görmeden ölüp gidecektin.
Yüzünde yine o tebessüm. Ne diyebilirim ki? Pencereyi kapadým. Kapýnýn yanýna gittim. Acaba biliyor muydu ayakta olduðumu?
-Gidiyor musun?
-Zorundayým. Halletmem gereken iþler var. Yanýnda kalýp daha çok sohbet etmek istediðimi biliyorsun.
-Mazeret bulmana gerek yok. Güneþin doðuþunu hiç izlememiþ olmana inanamýyorum. Sen benden daha körsün.
-Tamam Max, üstüme gelme.
-Hadi uzaklaþ burdan, kör herif seni.
-Yarýn görüþmek üzere.
Gerçekten de halletmem gereken bir iþ vardý. Mary benimle önemli bir konu hakkýnda konuþmak istiyordu. Ve ne diyeceðini de çok iyi biliyordum: ‘Ýnan seninle ilgili deðil. Konu benimle alakalý. Gördüðün gibi yürümüyor iþte.’ Gördüðüm gibi mi? Artýk bir þeyleri gördüðümden tam emin deðildim. ‘KÖR HERÝF SENÝ’ Mary ile aramda geçecek olan muhtemel diyalog beynimin içindeki koridorlardan bir trenin hýzý ve kendine güveniyle akmýþtý. Tamamen istem dýþý. Benim asýl düþündüðümse çýkmaya çalýþtýðým hastane koridorlarýydý. Her þey bembeyaz. Ayaklarýmýn altýndan akan fayanslar, doktorlar, hemþireler ve hatta hastalar. Mide bulandýrýcý bir huzur. Benim aklýmda Max vardý. O bunlarý hiç görmedi. Bu yüzden çok mu þanslýydý?
Her þeyin o kadar da beyaz olmadýðý bir kafedeyim. Karþýmda Mary. Anlattýklarýný dinlemiyorum. Çünkü onunla zaten konuþtum. Hastane koridorlarýnda. Kafamýn içindeki o siyah koridorlarda. Benimse kafamda Max var. O da aþýk olmuþtu bir seferinde. Ýnsanýn görmediði bir kadýna aþk duymasý. Maalesef acýnýn görülmesi gereken bir yüzü yok. Bir kalbin varsa ve sevdiyse birini, kör ol ya da olma deðiþen bir þey olmaz. Ýz ayný izdir. Max bir konuda þanslýydý ama. Ýhanetin bir yüzü vardý. Ve benim bu gören gözlerim sevdiði kadýnýn ona ihanetini gördü. Belki Max de görmüþtü bir þekilde. Anlamýþtý, hissetmiþti; dokunuþundan, ona Max deyiþinden. Belki de en baþýndan beri biliyordu. Hatta onunla çýkmaya baþlamadan önce. Þimdi düþünüyorum da Max’in sevgilisinin aþýðýnýn burununu kýrýp, kýzý Max’den ayrýlmasý için zorladýðýmda ne hissediyordum gerçekten? Bunu sevdiðim bir insanýn ihanete uðramasý beni sinirlendirmiþ olduðu için mi yaptým yoksa kör bir adamýn bu þekilde aldatýlmasý kanýma mý dokunmuþtu? Bence bunu kendim için yaptým. Kendimi Max’in yerine koydum. Kör oldu gözlerim. Sonra gidip o adamýn burnunu kýrdým.
Ve Mary de gidiyor iþte. Kafamdaki konuþmadan çok daha kýsa sürdü.
-Dost kalacaðýz öyle deðil mi Max?
-Tabi ki Mary. Sonsuza kadar(!)
Peki ben ne durumdayým? Masada öylece kalakalmýþým tek baþýma. Sonra sokaða çýkýyorum. Ayný soru. Sonra eve varýyorum akþamýn bir saati. Yataðýmýn kenarýna oturuyorum iðreti. Peki ben ne durumdayým? Ayný cevapsýzlýk. Ayný ezici cevapsýzlýk. Yataða uzanýyorum. Gözlerim tavana asýlý. Ayný Max gibi. Sadece onun tavaný biraz daha siyah benimkinden. Her zaman aldýðým sakinleþtiricilerden bu sefer iki tane alýyorum. Biliyorum, duvarlarýn hepsi birden yüklenecek göðsüme. Deliksiz bir uyku uyumayalý kaç sene oldu? Çarþafa dolanan uykularým. Bedenim daðýlmýþ yataðýn dört bir yanýna. Ve yine aklýma geliveriyor Max. Aynada nasýl bir iz býraktýðýný asla bilemeyecek. Beþ sene boyunca býraktýðý býyýðýn kendisine yakýþýp yakýþmadýðýný da asla bilemeyecek.
-Neden býyýk býraktýn Max?
-Bazen bir yüzüm olup olmadýðý konusunda þüpheye düþüyorum. Böyle anlarda elimi býyýklarýma götürüp evet diyorum kendime: býyýk býrakýyorum, öyleyse varým. HaHa…
Bu komik deðildi Max ama yine de güldüm. Gözlerimden yaþlar gelmiþti gülmekten. Yanýndan ayrýldýktan sonra aðlamýþtým Max. Kanser olduðunu sana söyleyememiþtim. Artýk býyýðýn yok. Bir süre sonra bir yüzün de olmayacak. Ve benim senin için her gün aðladýðýmý göremeyeceksin Max. Hayatý anlamýyorum. Tüm bu olanlarý ve olmayanlarý. Güneþin doðmasýna yarým saat var. Yola çýksam iyi olacak.
Usulca kalkýyorum yataktan. Hiç yatmamýþ gibiyim. Yalanlýyor beni birbirine dolanmýþ çarþaf ve yorgan. Baþým aðýr mý aðýr. Bir dað sanki baþým. Kar yaðýyor dýþarda. Kar taneleri ne kadar öfkeli olabilirlerse iþte o kadar öfkeli yaðýyorlar. Her yer bembeyaz. Mesela kaldýrýmlar, mesela yollar, mesela yol kenarlarýna park etmiþ arabalar. Sokak lambalarýnýn turuncu ýþýklarýna karýþan beyazlýk. Hoþ görüntü. Ve ne zaman böyle güzel bir manzaraya þahit olsam aklýma hemen Max gelir. Onun asla böyle bir þey görmeyecek olmasý… Acele etmek gerek; hem de çok acele. Karlar kapamadan yollarý.
Arabadayým iþte. Yollar henüz buz tutmamýþ. Ancak gecenin buzlarýnýn çözülmesine az kaldý.yükleniyorum gaza. Issýz bir beyazlýðý eziyor tekerlekler. Duyabiliyorum. Max diyorum yine kendime. Kesinlikle o da duyardý. Bunun için görebilmesine gerek yok. Neyse ki gerek yok. Gölün kenarýna çekiyorum arabayý. Ufukla kesiþiyor bakýþlarým. Büyük bir þey olmak üzere. En azýndan böyle hissetmek istiyorum. Çýkýyorum arabadan. Birkaç adým atýyorum. Sanki yaklaþabilecekmiþim gibi güneþin doðuþuna. Gözlerimi kapatýyorum: Karanlýk. Artýk görmüyorum aðzýmdan çýkan buharý. Tek görebildiðim soðuðun tenimde býraktýðý iz. Ne kadar uzaksam ufka, Max’e de o kadar uzaðým. Bir iki adým atmakla nasýl yaklaþamýyorsam güneþe, bir süreliðine gözlerimi kapatmakla da Max olamam. Farkýndayým! Lanet olsun. Her þeyin farkýndayým. Ama þimdi zamaný deðil bunlarýn gözlerimi gölün bittiði yere dikiyorum. Güneþ tam ordan doðacak. Ve bir daha hiç doðmayacakmýþçasýna dikkatliyim. Güneþ bugün son kez doðacak ve bir daha batmayacak. Ve Max içn bu da fark etmeyecek. Farkýndayým. Lanet olsun! Her þeyin farkýndayým.
Hastanenin beyaz koridorlarýndayým yine. Ayaklarýmýn altýndan akan beyaz zemin. Kaldýrýmlarda karlarý ezmenin býraktýðý hissi, bu beyaz zemini adýmlamak býrakmýyor. Biraz daha tedirgin oluyorum bu yüzden. Adýmlarým yabancý bu koridorlara, bu beyazlýða. Ama Max, o var iþte. Odasýnýn bulunduðu kattayým. Güneþin doðuþunu gören gözlerle gidiyorum yanýna. Uzun zamandýr benden bir þey istememiþti. Üzerimde isteðini yerine getirmiþ olmamýn verdiði mutluluk. Mutlu olmayalý, uzun zaman olmuþ. Kafamda cümleleri toparlamaya çalýþýyorum. Nerden baþlamalý anlatmaya. Ve en önemlisi nasýl bitirmeli? Güneþin doðuþu tam olarak nerde biter ki? Artýk zaman yok. Ýþte kapýdayým. Ve o benim geldiðimi anlamýþtýr bile. Yavaþça aralýyorum kapýyý. Hoþ geldin demiyor. Aldýrmýyorum, uyuyor olmalý. Kapýyý iyice açýyorum. Ama adýmýmý atmýyorum içeriye. Boþ yataða bakakalýyorum. Tertemiz çarþaf ve yorgan. Sanki üzerinde hiç yatýlmamýþ gibi. Sanki orda hiç olmamýþ. Görmeyen gözlerini dikmemiþ tavana. Ben oturmamýþým yaný baþýndaki koltuða. Benden istememiþ pencereyi açmamý. Bir yatak bundan daha boþ olamazdý herhalde. Ama hayýr. Ben biliyorum bu sahneyi. Þimdi arkamdan bir hemþire yaklaþacak sessizce ve bana onun baþka bir odaya alýndýðýný söyleyecek ve boðazýma düðümlenen o þey daðýlýp gidecek. Göz pýnarlarýma dolan yaþlar daðýlýp gidecek. Tüm bedenimi saran bu yalnýzlýk hissi daðýlýp gidecek. Her þey yine ayný olacak. Ben yine doðuþtan sahip olduðum huzursuzlukla yaþamýmý sürdürürken bir yandan da Max için aðlayacaðým ara sýra. Her þey ayný boktanlýðýndan devam edecek. Ve bir hemþire geliyor gerçekten. Max’e bakan hemþire bu. Ve bana diyor ki ‘Kardeþiniz için üzgünüm. Sabaha karþý…’ Dinlemiyorum gerisini. Ben güneþin doðuþunu izlerken kardeþim de o sýra ölüyormuþ meðer diyorum kendime. Max bunu biliyor muydu acaba? Koridorun sonunda hemþirelerin diyaloðuna kulak misafiri oluyorum.
-Birbirlerinin nerdeyse týpa týp aynýsý.
-E heralde kýzým, ikizlermiþ. Ne garip deðil mi? Biri kör olarak doðmuþ.
Evet diyorum içimden, çok garip. Ve þimdi biri topraðýn altýnda, diðeri üstünde. Hayatý anlamýyorum gerçekten.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aç Kapý [Þiir]
Hamam Dünyanýn Böceði [Þiir]
Bir Duyu [Þiir]
Kar Yorgunu [Þiir]
Geceden Sabaha [Þiir]
Bitmeyen Beyaz [Þiir]
Uzak Dilek [Þiir]
Küllerin Ateþi [Þiir]
Aðlamak Sanýrým [Þiir]
Beþinci [Þiir]


mesut direngi kimdir?

selam


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © mesut direngi, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.