Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides |
|
||||||||||
|
Her zamanki koltuğuna oturmuş sabah gazetelerini inceliyordu çalışma masasının hemen yan tarafında.Kahvesi her zamanki acı tadında dilini buruşturuyor ve bu acı tattan yıllardır vazgeçemiyordu hayatındaki herşey gibi. Köşe yazıları,eleştiriler,karikatürler,magazin,spor sayfaları derken gazatelerin okunmadık hiçbir köşesini bırakmamış ama yine de yarınki köşesinde bahsedecek dişe dokunur bir konu bulamamıştı. Dağılmış gazateyi sehpanın üzerine bıraktı.Kahvesinden son soğuk bir yudum daha aldı. Odanın arka tarafa bakan ve odayı pek de aydınlatamayan camından dışarı baktı gerinerek. Eğer bu işi de kaybederse yazmayı tamamen bırakacaktı. Ismarlama yazılar yazamadığını biliyordu. İlham denen karın ağrısı ona saçma sapan vakitlerde geliyor,ya uykusunu bölmek istemiyor,ya da yanında kalem kağıt bulunmadığı ve hafızası çok iyi olmadığı için yazılar hep erteleniyordu. Daha geçen gün yazıyı yetiştiremediği için özür dilemeye aradığı editörden uzunca bir nasihat ve tehdit yağmuru altında kalmıştı zaten. O gün güzelim köşesinin acemi bir yazar tarafından zaptedildiğini görünce içi burkulmuştu acıyla. Olmaz. Dedi kendi kendine. Bugün yazmalıydı. Gitti. Yüzüne soğuk su vurdu bir kaç kez. Aynada kırlaşmaya başlamış saçlarına hızlı bir bakış attı. Hayatın daha başındayız derken ,galiba yolu yarıladık diye güldü kendi kendine. Hem de sıfıra sıfır elde var sıfır ile. Yere dağılmış gazeteleri topladı. Eline bir makas aldı ve yeniden çevirmeye başladı sayfaları ağır ağır. Gözü yazılardan çok fotoğraflara takılıyor,kiminde el sıkışan politikacılar,kiminde ellerine kelepçe vurulmuş götürülen suçlular,kiminde gözleri siyah bantla kapatılmış masumlar ,kiminde bikini denen el kadar parça kumaşla poz veren kadınlar görüyor, yazacaklarıyla ilişki kurmaya çalışıyordu. Bir kaç parça kesti magazin sayfalarından. Sonra yeniden baktı elindekilere. Beğenmeyip ,buruşturup attı bir kenara. Eğer magazin yazmak isteseydi gazetecilik okumazdı yıllarca dirsek çürütüp. O irdelemek istiyordu hayatındaki herşeyi. Yazılarının bir kenarına kendi hayatını kondurmak ,satır aralarında kendini de eleştirmek istiyordu. Kocaman sayfayı bir kez daha çevirirken gözüne bir ilan çarptı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © selcan aktaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |