Bilmek kadar kuşku duymaktan da zevk alıyorum. -Dante |
|
||||||||||
|
Bir gün kalkıp dokunur kalbinin topraklarına Ansızın hicretin o tozlu çakıllı yolları Görünüverir aşk kırıklarının vahasında Kaçacak yer mi yok yoksa kaçırılacak tren mi? Bir yanım sende kaldı bir yanım yasak baharlarda Çoğalıyorum gitgide düşünmediğimi sandığım zamanlarda sana Halbuki sen ne ilktin ne de sondun bu coğrafyada Görmedim ki senli gün yüzünü kesmedim ki gönül sözünü İyi de neden sesimde bu hüzün günah çözgüsü Sarhoşunum ömrümün baharında Kırsal kentlerin uzaklıklarında Umarsızlığımın acımasız tuzaklarında Bir yanım sende kaldı, bir yanım yasak baharlarda Hatırlıyor musun bahara giriyorduk teninle Kimsenin gitmediği yerlere uzanmıştık gözlerimizle Avucunun yanağımdaki şımarıklığını özler gibi oldum Gözlerinin yasak elmaya bakar gibi bakışını hatırlıyorum da.. İşte o zaman kaybolan ayıpların kalıntılarını merak etmiştik Kimsesiz denizlerdeyken çekmiştin beni en derinliğinle Gönüllü soluk alış verişlerimle boğuluyordum Gelmişime geçmişime güvercinler uçuruyordum Güneşin batacağını bile bile eşsizliğimizin kıyısında Gitmelerin karanlığını tercih edendik aya, yıldıza Sabahların uzakta olduğu , ayrılıkların tan yerinde buluştuğu.. Bu soğuk taş duvarlar assınlar kendilerini en sensizliğimde! Ahh bu gece yarıları.. bu yalnızlığın kapanmayan kapıları Ne de dosttular gecelerce yasaksız sevişmelerimizin karanlık çarşafları İçine düştüğünde ateş, yastığımın kokusu üşüşürdü tenine En sevdiğin kokuydu benli tuzun.. Gecenin en zayıf noktasında şimdi yoksun her gece yatağıma artık yalnızlığımı alıyorum Seni yasaklığınla aldatıyorum Sana dokunan eller bak şimdi ne haldeler? Hesapları dayanılmaz oldu dokunduğun yerler Sığamam küçük kaplara sıkışırım gelemem sensiz kalplere.. Her nefeste bu son diye diye baharın sonu, yalancı baharların başında Ruhum kanıyor her defasında Çıkmazlığımla avunuyorum.. Çırılçıplak kelimelerim üşüyor Düşüyor gözlerimden birer birer bizliğim Soysuz anılarımın bekçisi gibiyim Ahhh ben sende tutuklu kaldım yasaklım..olamazım Ayıpsızlığın ummanında en ummadığımdın Kim bilir şimdi hangi saklı hislerin kuytususun Hangi suskun kentlerin küllerinde savrulursun Benim gibi bitimsiz kör zindanlarda yaşamaktan yorulur musun? [Söz vermiştik biliyorum duymayacaktık Birbirimize sesimizle kavuşmayacaktık Özür dilerim galiba seni uyandırdım Peki kapatıyorum telefonu olamazım Bir daha seni asla ama asla aramayacağım..]
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © NiL Türk, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |