Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalınamayanı anlatıyor. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Rahatça ölmek varken ne diye kendimi alengirli yol sapaklarına sürüklüyorum değilmi?! Bu soruyu ruhuma, cevabını ise ruhuma ithafen gözlerime yansıtan şahsi kişiliğime teveccüh ederim .. Sayılı insan niteligindeki dünya üzerindeki her birey, kıyamet acısının tarifini bilemezlerken, daha dünyalık sancılara tahammül etmenin verdiği sabrın mükafatını beyinlerinde açılmış soğuk su musluğu gibi hissedebilir .. Hastayım, Neşterle kesilmiş olsada hayallerimin naylonsu tarafları genede bir 404 bulup sükredicek hallerime sükredip o vakit ihtisası ile gene yazar rolüne bürünmek, kendimi boğmak ve dudaklarımı bükmek .. Domuz derisine sahipmiş gibi ellerim hafif uyukladiktan sonra kaskatı kesildi gibi . Boş bir midenin koku sancıları işletiyor kaburga kemik boşluklarımı, Ya nedense; su son dönemlerdeki yaşamsal faaliyetlerim yok gibi , kendimi deney tüplerine sıkıştırılmış hissediyorum, şizofreniye basamak çıkıveriyormusum gibi .. Yalnız biliyormusun , deve dikeniymiş gibi olan fortmantoda pardesüm bir hayalet gibi asılı bekliyor , Uyuşturucu kullanan bir kızım varmışda, onun derdi tasası beni güdüyor sanki .. Şimdiden böyle uhrevi makamlarda ki olgun düşüncemin ne durumlar ne faydalıklar için beni büyütücegini bile bilmiyorum.. Bugün ıspanaklı börek gibiyim, her daim sıcak, katmer katmer ve akışkanımsı .. Mezarım ahlagımdaki misafirperverlik olgusuyla nimetlendirilirde misafirhaneye dönermi acaba? Çam ağacı, yıllarca cicek yerine diken vermiş bitkimsi ayrıklar, kuzgunlar ve leş kargaları .. Benim duam güçlüdür, hepsini mezarımdaki ruhani kuvvet ihramindan uzak tutucak kadar hemde.. Bu rab'bın bir lütfû, ikrami .. ne denle nasil sükredicegini bilemezsen rab seni senden alıverirde habercigin olmaz.. öyle bir sevgili imajı çizdir ki kafada, giderken gözleri ve saçlarından bir tutamı emanet bırakıcakmış gibi , Bugün benden gitme güneşim, gün güneş olaki günlük geçiştirile bazı iştahsız gün eşlerim .. Ellerimi dişlerim bak! morarana kadar nefesimi tutarım .. Beni öpme diye, sarımsak tüketirim sonrada uyurum, Sonraki kokuyu var gel sen hayal et .. Ben hep yıkık dökük kırgın gurbet hasret vuslat ölüm sancı kürtaj düşük öldürülmüş olanlarla uğraştım.. Allah bilir ya, bundandır Büyük Fikir Doktoru .. Beladan uzak durucam söz veriyorum ... Şezlongumdada stres gebertebilirim ki! iyi çocuk olmadan şirinleri kimse göremez , hastırın! fambo * Ana rahmindeki kalenin istilacısı .. dipnot : şaraba danışmaktansa kalıtım yollarında nefsimle boğulurum ..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fatihcan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |