Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley |
|
||||||||||
|
elimizde cep telefonumuz var, hatta yeni almış bile olabiliriz, bir süre telefonun huyunu suyunu öğrenmekle geçer, mutluyuzdur. alıştıktan sonra bi'şeylerini keşfetmeye başlarız, aaaa bu da warmış, hıımmmm ne enteresan gibi şaşkınlıklar yaşarız kendi içimizde. hala mutluyuzdur hatta daha bi' içimize siner. amaaaa yetmez!!!! ya yenisi çıkar, ya da başka bir cep telefonu alttan alttan bilinç altına dalmaya başlar. we elindeki cep telefonu, daha ne olduğunu anlayamadan, bir anda cazibesini yitirir, yazık! cep telefonunun şarjı çok önemli. eğer uzun süre dayanıyorsa bu kolay wazgeçmeye engel bir unsurdur. yani şarja ilişkide tolerasyon katsayısı diyelim. ne kadar çok tolere edebiliyorsan karşındakini, ilişki o kadar uzun dayanıyor. buna eskiler emek diyorlar. kelime tanıdık geldi mi??? bir de cep telefonlarında aplikasyonlar çok önemli. yani ne kadar fun o kadar hun:) eğer cep telefonu sahibini oyalayamıyorsa, eyleyemiyorsa, yetemiyorsa, eğlendiremiyorsa o sahip başka cep telefonlarına kayar. kaymaz mı? kayar!!! ayrangönüllü kelimesini de tam buraya koyuyorum we yakışıyor yerine:))) haaa bir de o kadar aplikasyon ws yanı sıra komplike de olmayacak. user-friendly olacak ki yormasın sahibi:))) mesela arkadaşlarla biraraya mı geldiniz hemmen cep telefonları görünür yerlere koyulur. o zaman da cep telefonunuz ile hawa atabilirsiniz. bunun gücünü yaşayanlar bilir:) günümüzde şekilcilik almış yürümüş waziyette. buna marka danışmanlarının, uzmanların ws. çok güzel kelimeleri war. mesela: dizayn, stil, imaj, ruhumuz olmadan sadece birer makineyiz:))) walla yiyeni çok!!! eskilerde ilişkiler böyle miydi yahu?!. ama tabi olmaz o zamanlar ew telefonu wardı. o yoksa bir yerde ankesörlü bulurdun ama ankesörlü ewe gelmez, yerinde kalırdı:)))) bu yazının da özü şu olsun: günümüzde cep telefon iletişimden daha öteyken, itişmek yerine iletişmeye yaramasını sağlayalım. ya cep telefonu olmasaydı!!! :))) ankesörlü peşinde dolanırken görürdüm komediyi:)))
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © serpil dilbaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |