Kardeş Kavgasına Nihayet Olsun
(Yağmuradam) 9 Ocak 2010 |
Yaşam |
| |
İllaki dövüşülecekse barış için dövülsün,öldürülecekse illaki bir şey savaşlar öldürülsün. Sıkılacaksa bir kurşun, karanlığa cahilliğe sıkılsın. Memleket diyorum ,istiyorum ki Cahit Sıtkı'nın şiirindeki gibi olsun. Böyle memleketler kuruyorum kafam da. Böyle memleketler de neşeli türküler söylüyorum. Sonra sızılanıyorum.
|
|
Yusuf
(Yağmuradam) 21 Aralık 2009 |
Sevgi ve Arkadaşlık |
| |
Çevremizdeki Yusufları gördükçe içimizdeki Yusuf'u daha iyi tanıyacağız.
Yusuf' u herkes tanırdı. Dizlerinin altı yoktu. Kimse tam olarak bilmezdi bacaklarının niye kesildiğini, niye evin de değil de sokaklar da paçavralar için de soğuk kış günlerinde yattığını da. Bir hayvana acır gibi acırdı insanlar ona. Sonra unutur giderlerdi. Sıradanlaşırdı Yusuf. Film de dikkat çekmeyen bir figurana dönüşürdü.
|
|
Aşk Trenine Yağmur Yağdı
(Yağmuradam) 19 Aralık 2009 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Umut ektiği tarlalar kuruduğunda, ölesiye susuzluk çeker insan. Hayat çoğu zaman seyrini ve hızını değiştirmeyen bir Doğu Ekspresi trenine benzer: Usul, gürültülü, yavaş… Ölüme doğru akıp gittiğini düşünürüz zamanın; ta ki o gelene kadar.
O diyorum. Adını söylemekten korkuyorum nedense. Dudaklarım kanar, yüreğim sızlar sanıyorum. Sonra usulca, biri içimden dilimden çalmasın diye fısıldıyorum. ‘Aşk’
|
|
Günah Keçisi
(Yağmuradam) 7 Aralık 2009 |
Yüzleşme |
| |
Bir günah keçisi düşünün. Hayata kızgın. Bocalıyor, batıyor, sızılanıyor... |
|
|
Umutlar yeşertiyorum ölümlerin içinden...
|
|