..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Çocuklarýn eðitimi, zaman kazanmak için nasýl zaman yitireceðimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Serdar Yýldýrým
Serdar Yýldýrým - Serdarca
Site Ýçi Arama:


Yazar Tanýtýmý
Hikaye ve masallarýmý 7'den 77'ye herkesin okuyup keyif alabileceði bir biçimde ve maceralý olarak yazmaya çalýþtým.

Yazýsýnýn Özellikleri
Yzý türüm daha çok çocuk hikaye ve masallarý üzerine kurulu.

Edebi Etkiler
Kerim Korcan, Ömer Seyfettin, Hasan Kýyafet

Benzer Yazarlar
Ömer Seyfettin

Özgeçmiþ
9 Nisan 1959 tarihinde Ýnegöl’de doðdu. Ýlk, orta ve liseyi Ýnegöl’de okudu. Lise 1’e giderken okulda düzenlenen þiir yarýþmasýnda ilk 10’a giremedi, ama edebiyat dünyasýna giriþ yapmýþ oldu. Þiir yazmaya devam etti. Yazarlarýn þiirlerini inceledi. Kelime daðarcýðý geliþsin diye sözlük çalýþtý. Askerden geldikten sonra kýrtasiye dükkaný açtý. 1984 yýlýnda kendini anlattýðý Simitçi Çocuk isimli ilk hikayesini yazdý. 1988 yýlýnda gerçek anlamda hikayeler ve masallar yazmaya baþladý. Uzun yýllar boyunca sýrf yazý yazabilmek için evlenmedi. Bu arada pek çok hikaye ve masal kitabý yayýmladý. 1997 yýlýnda Ayla ile evlendi. Ýki yýl sonra oðlu Serkan dünyaya geldi. Radyo Press’te 1.5 yýl ve Radyo Söz’de 4 ay Mini Mini Büyüklere isimli çocuk programýný hazýrlayýp sundu. Söz Gazetesinde çocuk sayfasý hazýrladý. 14 Haziran 2006 tarihinde Ýnternet’te hikaye, masal ve þiirleri görünmeye baþladý

Bulunduðu Yer
Bursa



Sevgi insanýn kalbinde doðuþtan yer etmiþtir. Anne sevgisi bunun geliþmesine neden olur. Babamýzý severiz, kardeþimizi severiz, arkadaþýmýzý severiz, okula gider öðretmenimizi severiz, düþüncelerimiz büyüdükçe vatanýmýzý severiz. Düþüncelerimiz daha da büyüdükçe üstünde yaþadýðýmýz dünyayý severiz ve o dünyada yaþayan insanlarý severiz. Ýnsan sevgisi çok önemli bir duygudur ve insaný hayata baðlar. Sevelim, sevilelim, býrakalým kalbimiz sevgiyle dolsun.


  25.02.2008 21:45:59  

 

 

 

GÝTARCI  ASLAN

 

 

Ormanlar Kralý aslan  bir varisi olmadýðýndan yakýnýyordu. Nedeni bilinmezdi fakat hiç yavrusu olmamýþtý. Bir erkek yavrusu olsa bir iki yýla kalmaz kocaman olurdu. Þöyle yelesini  savurarak boy boy dolaþýrdý ortalýkta. Ormana asayiþi kontrol için çýktýðýnda bir kükredi miydi, suçlular ve suç hazýrlýðý içinde bulunanlar saklanacak delik aramalýydý. Neden sanki tacýný, tahtýný býrakacaðý bir varisi yoktu. Yakýn akrabalarý falan  da  yoktu  ki, onlardan  birini  yanýna  alsýn, yetiþtirsin, kendinden sonrasý için kral olmaya hazýrlasýn. Kral dediðin soylu olurdu, asil olurdu, öyle her önüne gelen krallýk yapamazdý. Tutsa alelade bir aslaný kendinden sonrasý için vasiyet etse, yeni kral beceriksiz çýkacak ve yönetim etkisiz kalýnca  da  orman  karýþýklýða,  kargaþalýða,  kaosa sürüklenecekti.

 

“ Hayýr, gözüm arkada kalmamalý “ diye düþündü Ormanlar Kralý aslan. “ Soy kütüðümü tekrar kontrol etmeliyim. Hem bu defa  öncekiler gibi  olmamalý, çok  daha  dikkatli  davranmalýyým. Babamý, dedemi ve tüm soyumu, sopumu en ince ayrýntýlarýna  kadar  incelemeliyim. Mutlaka bulmalýyým, damarlarýnda asalet kaný taþýyan bir aslan mutlaka bulmalýyým. ”

 

Ormanlar Kralý aslanýn günlerce süren araþtýrmasý sonunda meyvesini verdi. Dört nesil öncesinde krallýk yapan aslan yerine büyük oðlunu vasiyet edince küçük oðlu bu duruma üzülmüþ ve çekip gitmiþti. Onun çok uzaklardaki Grandr Ormaný’na gittiði  ve  orada  sakin  bir  yaþam  sürmeye baþladýðý belirtilmiþti. Konu hakkýnda daha sonra ne  olduðu  gibi  bir  bilgiye  rastlanmýyordu. Ormanlar Kralý aslan tilkiyi huzuruna  çaðýrdý  ve  ona  durumu  anlatýp,  Grandr  Ormaný’nda araþtýrma  yapmasýný, eðer varsa, akrabalarýndan genç ve yetenekli bir erkek aslaný alýp saraya getirmesini emretti. Tilki tamamen sessiz iþ görecek ve dýþarýya bilgi sýzdýrmayacaktý.

 

Tilki,  Grandr Ormaný’na vardýðýnda küçük bir kalabalýk gördü.Bu kalabalýðýn ortasýnda genç bir erkek aslan gitar çalýyordu. Tilki daha önce gitar çalan bir aslan görmediði için çok þaþýrdý. Pek de güzel çalýyordu caným bu aslan gitarý. Gitar sesini yakýndan dinlemek için ön sýraya geçmek lazýmdý. Haydi ne duruyordu geçseydi ya ön sýraya. Tilki  kalabalýðýn  arasýndan  sýyrýlarak  ön sýraya geçti. Ýþte þimdi gitar sesi kulaðýna daha bir hoþ  geliyordu. Bir  süre  bu  gitarcý  aslanýn konserini dinledikten sonra onun oldukça yetenekli olduðunda  karar  kýldý. Hani  gitarcý  aslan hava karardýktan sonra konserini bitirip dinleyenlere teþekkür edip kalkýp gitmese sabaha kadar onun çaldýklarýný dinlemeye razýydý. Bu kadar olurdu caným, bu kadar olurdu.

 

Tilki ertesi gün yoðun bir çaba içine girdi. Saða  gitti, sola gitti, gezdi, dolaþtý. Pek  çok  orman hayvanýyla konuþmalar yaptý. Ne yaptý etti, sözü döndürdü, dolaþtýrdý, dört nesil öncesinde kral olan aslanýn küçük oðlunun ne olduðu, nasýl yaþadýðý ve soyunun devam edip etmediði sorularýný onlara sordu. Konuya doðru dürüst bir açýklama  getiren  yoktu. Hep  ben ne  bileyim,  ben  ne bileyim. Fakat iþ dedikodu anlatmaya geldi miydi fýndýk kýrdýrýyorlardý. Birbirlerinin arkasýndan demediklerini býrakmýyorlardý. Dedikodu kötü bir alýþkanlýktý, bunu bari bilselerdi ya..

 

Tilkinin Grandr Ormaný’ndaki araþtýrmasý on gün devam etti. Sonunda  bir yaþlý  aslan  konuyu aydýnlýða kavuþturdu. Kraliyet ailesinden þu anda hayatta olan bir aslan kalmýþtý. O  da  gitarcý aslandý. Tilki için gitarcý aslaný bulmak  zor olmadý. Yine  ayný  yerde  konser  veriyordu. Tilki konser sona erdikten sonra gitarcý aslanýn yanýna giderek, Ormanlar Kralý aslan tarafýndan buraya gönderildiðini, kralýn kendisini konser vermek için saraya davet ettiðini söyledi. Bu teklifi kabul eden gitarcý aslan, ertesi gün tilki ile birlikte yola çýktýlar.

 

Saraya varýnca tilki gitarcý aslana kalacaðý odayý gösterdikten sonra kralýn huzuruna çýktý ve en baþýndan baþlayarak olanlarý anlattý. Damarlarýnda asalet kaný taþýyan genç ve yetenekli bir erkek aslan nihayet bulunmuþtu. Fakat þu gitar çalma iþi kralý hem þaþýrtmýþ, hem de düþündürmüþtü. Nereden aklýna gelmiþti bilmem ki bu aslanýn gitar  çalmak?  Akþam  yemeði  sarayýn  yemek salonunda yendikten sonra gitarcý aslan konserine baþladý. Sanki  sihirli  bir  el  gitarýn  telleri üzerinde dolaþýyordu ve dinleyenler bu tellerden çýkan naðmelerle büyüleniyorlardý. Bazý bazý gitarcý aslan sesiyle de iþtirak ediyordu bu naðmelere ve  gerçekten büyüleyici bir tablo ortaya çýkýyordu.

 

Günler günleri kovaladý. Geçen günlerle birlikte kral gitarcý aslaný  tanýdýkça  daha  bir  sevdi. Asildi, soyluydu, bilgiliydi, kültürlüydü, saygýlýydý. Daha  ne  olsundu  caným  ayný  zamanda kuzeniydi ya bu gitarcý aslan.Yerine vasiyet ederdi olur biterdi.Ama bunu ona nasýl söyleyecekti. Ýþin en zor tarafýna sýra gelmiþti. Günler geçip gidiyor fakat kral bir  türlü  ona  söyleyemiyordu. Sonunda kral bir gün cesaret bulup her þeyi olduðu gibi anlattý.

 

“ Ýþte soy kütüðü burada. Ýþte þunlar dört nesil öncesinde dedelerimizin adlarý. Benim dedem kral tarafýndan vasiyet edilince, senin deden Grandr Ormaný’na gitmiþ. Onun  soyundan  sadece  sen yaþýyorsun. Yani sen benim kuzenim oluyorsun. Benim  tahtýmýn,  tacýmýn  tek  varisi  sensin. “

 

Kralýn anlattýklarý gitarcý aslaný hiç þaþýrtmadý. Zaten  o  bütün  bunlarý  babasýndan  defalarca dinlemiþti. Her þeyi bildiðini krala söyledi. Kral, gitarcý aslaný açýk sözlülüðünden dolayý kutladý. Çünkü gitarcý aslan her þeyi bildiði  halde  bildiðini  söylemeyiverse  hem  kendini  aldatmýþ sayýlýrdý, hem de kralý. Kral bunun farkýndaydý ve böylesine mert bir aslanýn  varisliði  kabul etmesinden kývanç duydu.

 

Yazan: Serdar  Yýldýrým

 

 

 

"Boþluksuz Bir Yazý."

  25.02.2008 21:36:26  

KORKAK  TAVÞAN

 

Orman kenarýnda bir Korkak Tavþan yaþarmýþ. Geceleri gizlendiði aðaç kovuðundan hiç  çýkmazmýþ. Uyurken korkulu rüya gördüðü zamanlar  kan ter  içinde  uyanýr,  rüyasýnda gördükleri sanki gerçekten oluyormuþ gibi titrer dururmuþ. Günlerden bir gün yuvasýndan fazla uzaklaþmadan yiyecek aramaya çýkmýþ. Dört beþ adým  atýp çevresine bakýnýr, tehlike olmadýðýna kanaat getirir, öyle ilerlermiþ.  Ceviz  aðacýnýn dalýndan bir ceviz Korkak Tavþan’ ýn yaný baþýna düþmesin mi?  Korkak, neye uðradýðýný  þaþýrmýþ. Aklý baþýndan gitmiþ. Gerisin geriye dönüp arkasýna bile bakmadan  can derdiyle  koþarak yuvasýna gelmiþ. Kapýnýn  sürgülerini  takýp,  yataðýn  altýna  saklanmýþ.  Korkak   Tavþan’ ýn  daldan düþen bir cevizden kaçtýðýný Bilge Tavþan görmüþ. Yerden cevizi alýp, cebine koymuþ. Korkak Tavþan’ ýn yuvasýna gelmiþ ve kapýyý çalmýþ. “ Tavþan kardeþ, kapýyý açar mýsýn? Ben geldim. Ben Bilge Tavþan’ým. Seninle konuþmak istiyorum. “  

 

Korkak Tavþan,  Bilge Tavþan’ ýn sesini duyunca rahatlamýþ. Gizlendiði yataðýn altýndan çýkmýþ. Kapýnýn sürgülerini çekip kapýyý açmýþ: “ Hoþ geldin Bilge Tavþan..Buyurun, gelin içeriye, size havuç ikram edeyim..”Ev sahibinin bir tabak içinde getirdiði havuçlar yenilmiþ. Oradan buradan  konuþulmuþ. Derken  Bilge Tavþan  asýl konuya geçme zamanýnýn geldiðine karar verip  karþýsýndakini   incitmemeye, gururunu kýrmamaya, üzmemeye dikkat ederek þöyle demiþ:   “ Sevgili tavþan kardeþ, bundan bir saat kadar önce orman kenarýnda gezintiye çýkmýþtým. Biraz ilerde sizi gördüm, geliyordunuz. Birdenbire geriye dönüp koþmaya baþladýnýz.  Niçin?  Acaba ne oldu?  Diye  merak  ettim. Geçerken  uðrayýp  sorayým  dedim. “   

Korkak Tavþan  ezile büzüle: “ Þey… Bilge Tavþan  “ demiþ. “ Aðaçtan üstüme bir aslan  atladý.Yan tarafýma düþtü. Ýkinci hamleyi yapmasýna fýrsat býrakmadan kaçtým. “ 

 

Bilge Tavþan: “ Sen hiç merak etme, tavþan kardeþ. Ben o aslaný yakalayýp cezasýný verdim. Ýþte burada…”  demiþ ve cebinden çýkardýðý cevizi tabaðýn içine býrakmýþ.

 

Korkak Tavþan: “ Aaa!..Bu aslan deðil, ama bu bir ceviz…” demiþ.

 

Bilge Tavþan: “ Tavþan kardeþ, ceviz aðacýnýn yanýndan geçerken daldan bu ceviz düþtü. Her an karþýna bir aslan veya bir yýlan çýkacakmýþ gibi dört beþ adýmda  bir  durup  bakýnarak  yürürken, daldan düþen bu cevizi sana saldýran aslan  zannettin.  Gereðinden  fazla  korktun.  Dikkatli  olmak, tehlikelerden belli ölçüler içinde sakýnmak gerçekten her zaman her yerde faydalýdýr. Fakat çeþitli alýþkanlýklarda olduðu gibi korku eyleminde de aþýrýya kaçmak, fazla  önem  vermek doðru deðildir. Hepimizin korktuðu  bir  þeyler  vardýr.  Korkulmasý  gereken,  bize  zararlý olabilecek durumlar sayýlamaz. Korku beyinde düþüncedir, kurtulursun. Evet, sevgili tavþan kardeþ, artýk yalnýz deðilsin. Ben varým. Sana yardým edeceðim ve ikimiz el ele  verip bu korkaklýk illetini söküp atacaðýz. Var mýsýn?    demiþ ve elini uzatmýþ.

 

Korkak Tavþan: “ Varým, Bay Bilge. Bundan sonra korku kelimesini aklýmdan sildim. Korkmýycam iþte, ne olacaksa…” demiþ ve Bilge Tavþan’ýn  elini sýkmýþ. Aradan bir yýl geçmiþ. Korkak Tavþan  artýk ormanda yokmuþ, yerine Cesur Tavþan varmýþ. Üstün cesareti sayesinde “ Tavþanlarýn Baþkaný “  olmuþ. Ormandaki hayvanlar arasýndaki konuþmalarda  bazý hayvanlar  gecenin karanlýðýnda, ormanýn derinliklerinde bir tavþaný yalnýz baþýna dolaþýrken gördüklerini yeminler ederek anlatýrlarmýþ.  

 

Yazan:  Serdar  Yýldýrým 

 

 

"Boþluksuz Bir Yazý."

  25.02.2008 21:32:29  

 

                                                              FAKÝR  AHMET

 

Annesi, babasý fakirdi Ahmet’in.  Tek göz odalý bir gecekonduda oturuyorlardý. Babasýnýn ciðerleri hasta olduðundan zorunlu emekliye ayrýlmýþtý. Ahmet okul olmadýðý zamanlar simit satarak zorlukla ilkokulu bitirdi. Daha sonra komþusunun yardýmýyla bir lokantaya bulaþýkçý olarak girdi. Ahmet hayalini gerçekleþtirmek için ilk adýmýný atmýþtý. Eskiden lokantalarýn camlarý arkasýnda gördüðü o güzelim yemeklere kavuþmuþtu. Artýk günde üç öðün karný doyuyordu. Lokantada yemek piþiren Veli dayýyý göz hapsine almýþtý. Ondan yemek yapmayý öðrenecek ve kendi de bir aþçý olacaktý ama Ahmet baþkasýnýn lokantasýnda deðil kendi lokantasýnda görevini yerine getirecekti.

 

Ahmet askerden geldikten sonra þehrin mevki yerinde lokanta açtý. Yaptýðý yemekler çok lezzetli olduðu için  lokanta müþterilerle dolup taþýyordu. Kazancý yerindeydi. Ara sýra muhtaç insanlar lokantaya gelirdi ve bedava yemek yerlerdi.

 

Lokantada çalýþan garsonlar ve müþteriler Ahmet’in  öðle vakitleri boþ bir masaya giderek masanýn üstüne iki tabak yemek býrakmasýna bir anlam veremezlerdi. Onlar ne bileceklerdi yýllar önce sefaletin bitirdiði anne ve babasýna Ahmet’in  armaðanýný. Hem onlar duyamazlardý ki, tabaklarý masanýn üstüne býrakýrken Ahmet’in  “ Bundan sonra aç kalmayacaksýnýz anneciðim ve babacýðým. Alýn yemeklerinizi karnýnýzý bir güzel doyurun “  diye mýrýldandýðýný.

 

Yazan: Serdar Yýldýrým

 

 

"Boþluksuz Bir Yazý."


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Serdar Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 28.03.2024 12:22:37