1957 lı yıllar yer Kayseri .Yanmaz ,yapışmaz,çizilmez ,çatlamaz teflon tavalar piyasaya yeni sürülmüş (bakınız icat tarihi sayfa 256 ) millet cazır cuzur pastırma yapıyor. Mantılar açıyor yiyen dikilir yemiyen yıkılır hesabı ile dolmasını sarmasını alan yazlık sinemalara koşuyor . Evlerde beraberce oturup hoş sohbetler yapılıyor radyodan ajanslar dinleniyor. Vita kutularında çiçek yetiştiriliyor. Gazete reklamlarında Bisküvi diyince akla hemen onun adı geliyordu. İşte bu günlerde mahalle berberinin mini minnacık bir oğlan çocuğu dünyaya gelir,Görseniz elleri yumuk yumuk yüzü pamuk pamuk ,saçları altın sarısı doğan aya doğdum dedirtiyor . Allaaaah buuu . İnsanı yaratırsa en güzel şekilde yaratır. Şöyle bir aynaya bak sen olsan neyi nereye koyardın kardeşim.

Derken akabinde ve detayında 1. lige yeni çıkan Kayseri Sporu desteklemek için ailesiyle geldikleri İstanbul a hayran kalıp buraya yerleştiler. Burada ilk okulu orta okulu ardından liseyi bitirdi. Büyüdü serpildi her kesin tırstığı yağız bir delikanlı oldu sağ cebinde kurşun kalemi sol cebinde babasının usturası üniversite sınavına girdi hatta sakalı var diye sınava alınmayacaktı ki ustura işe yaradı. Dikkatinizi celbederim bu baba yadigarı çifte su verilmiş halis muhlis bursa işi ustura sonradan çıkaracağı ustura derisine de ilham kaynağı oluyor. Neyse derken akabinde ve detayında İstanbul güzel sanatlar akademisi seramik bölümünü kazanır yalnız burayı zar zor bitirir zira millet Kütahya işi fayans üzerine harika şekiller işlemeler yaparken seninki uzun burunlu adamlar acayip fıkra yüklü güldürkçü tiplemeler,susam sokağındaki canavar kuklalara benzeyen şekiller çiziyordu. Bu hareket üniversitede pek hoş karşılanmıyor fakat en güzel çok güzel yüzünü bakmağa doyamayacağın cillloop gibi manitaların ilgisini çekiyordu. Fayansa imza isteyenler evini güldürükçü fayanslardan döşetmek isteyenler . ( Oy yo yo yo). Ayrıca o yıllarda İngilizciden hiç çakmıyor hocasına inat hür teşebbüs bi ülkede yaşıyoruz kardeşim bana ne ulan İngilizlerin dilinden diyerek yeni bir dil Kork çayı icat ediyordu (hadiiii beee) örnek Heten keten leklemdilik (Hasan kaçan reklamcılık yani) Bu arada meydan larustan tan sıkılarak fırtta hayvanlarus bölümünü oluşturdu. Yıllar yılları kovaladı az gitti uz gitti dere tepe düz gitti ve arkasına baktığında kah gülmüş kah ağlamış kah A Takımı programlarında boy göstermiş ,dövüşenleri ayırmış ara sıra kavgaya karışmadan uslu uslu köşesinde düşünen adam profili çizmiş bir adam gördü. Derken bir gün nasıl olduysa Osman Sınavı tanıdı ilk defa Ekmek teknesinde rol aldı Meğer doğuştan oyuncuymuş,Heredot Cevdet tiplemesiyle , ben gerçek oyuncuyum ben şöyle yetenekliyim böyle yetenekliyim gerekirse sanat için soyunurum diye böbürlenip kamera karşısında şaklabanlık yapan bazı terbiyesizin önde gidenlerine ders verecek kadar yetenek sahibi imiş farkına geç varmışız.

Not :İş bu hikaye Hasan Kaçan Abimizin yüzüne karşı okundu ve savunması istendi.

Hasan Kaçan : ''Eh dilimiz döndüğünce bizde anlatmağa çalışalım. O paltoyu bit pazarından bulduk. Başka nereden bulacaktık. Dizi işine niçin girmediğimizi şöyle bir düşünelim çünkü Dizi Dizi inciyiz güzellikte birinciyiz kim olduğumu sorarsanız. Babamızın biricik oğluyuz düşüncesinden hareketle biz daha çok çizgiye ağırlık vermişiz. Aslında şöyle bir şey vardır. Ağzı laf yapmayan pek sosyal olmayan adam içine çıkamayan adamlarız bir taraftan biz mizah milletinin insanları.''