..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan özgür doðar, ama her yaný zincire vurulmuþtur. -Rouesseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > Serkan Doðan




29 Þubat 2012
Atýn Cenazesi  
Serkan Doðan
Acý bir feryat ile yerimden zýpladým. Sol elim bileðimden itibaren yoktu. Etrafýmda onlarca köpekbalýðý dolaþýyordu. Elim suya sarkmýþ olmalýydý. Kan kokusuna gelen her bir yaratýk yataðýna çarpýp, beni devirmeye çalýþýyordu.


:AECF:
Yataðýmýn þiltesini klimanýn altýna atmýþ, evimin giriþinde yatýyorum havalar ýsýndýðýndan beri. Çekilmiyor yoksa. Gölgede 41. Ev düþük tavan. Ýçerisi öyle bir ýsýnýyor ki, yatak odasýný geçtim, asma katta bile uyunmuyor.

Dün gece yine ayný yerde, klimayý 22 dereceye ayarlayýp yattým. Gecenin uzun bir yolculuðu getireceðini bilemezdim.

Bir ara gözümü açtým. Bildiðin okyanusta yüzüyordu yataðým. Hafif dalgalý, sýcak bir okyanus manzarasý. Baþta biraz korktum. Yataðým sonsuz bir mavilikte yüzüyordu. Buraya nasýl geldiðimi bilmiyordum üstelik.

Sýcak ve dalgalar beni tekrar uyutuyordu. Gözlerim kapanýyor, alnýmdan ter damlalarý süzülüyordu. Sonra kapanmýþ gözlerim.

Acý bir feryat ile yerimden zýpladým. Sol elim bileðimden itibaren yoktu. Etrafýmda onlarca köpekbalýðý dolaþýyordu. Elim suya sarkmýþ olmalýydý. Kan kokusuna gelen her bir yaratýk yataðýna çarpýp, beni devirmeye çalýþýyordu.

Bir süre sýrt üstü yatýp bileðimi tuttum. Kanama durmuþ gibiydi ama çok kan kaybetmiþ olmalýydým. Gözlerim yeniden kapanmaya baþladý.

Yeniden uyandýðýmda artýk okyanusta deðildim. Hatta nasýl bir yerde olduðumu bile bilmiyordum. Elime baktým, yerinde yoktu. Buna ek olarak sesim de yoktu. Tüm gayretime raðmen aðzýmdan bir kelime dahi dökülmedi. Korkmuþtum. Sað elimle vücudumu yokluyordum. Elim kafama gittiðinde sessiz bir çýðlýk attým. Kafamýn üst kýsmý yoktu. Beynim açýktaydý ve muhtemelen göz kapaklarýmda kesilmiþti. Gözlerimi kapatýp uyumam da mümkün görünmüyordu. O an anladým nasýl bir yerde olduðumu.

Bir kafesteydim. Etrafýma baktýðýmda bir laboratuarda, bir kafeste mahkum olduðumu anladým. Sol elim ve kafatasýmýn yarýsý yokken, ses tellerimi kaybetmiþken ve üstelik gözlerimi bile kapatamazken… Bu nasýl bir iþkence olabilirdi?

Yanýmda baþka kafesler de vardý. Çeþitli hayvanlar. Tavþan, kedi, maymun, fare… Onlar da birer kafese mahkum edilmiþti. Ses çýkarmamamýz için ses tellerimizi kesmiþler, bize iþkence ediyorlardý. Yada yeni bir þampuanýn testini üzerimizde yapýyorlardý.

Göz kapaklarýmýn kesilmediðini, birer tel ile açýk býrakýldýklarýný anladým. Sanýrým bir test için gözlerimin açýk kalmasý gerekiyordu. Tam o sýrada içeri beyaz önlüklü bir kadýn girdi. Kediyi es geçip bana yaklaþtý. Korkudan kurtulup olayý analiz etmem gerekiyordu. Yoksa burada ölebilirdim. Kafesin kapaðýný açtýðý anda ona saldýrýp buradan kaçabilirdim. Sonuçta ondan daha iriydim.

Kadýn kafesime yaklaþtý. Sonra cebinden bir elektro þok aleti çýkarýp bana doðrulttu. Kaçma þansým yoktu. Þok nedeniyle kendimden geçtim.

Yine son çare, sað elimi oynatabildim. Gözlerimdeki telleri çekip çýkardým ve böylelikle yeni bir uykuya daldým.

Uyandýðýmda eþsiz güzellikte, yine de çok sýcak bir sahildeydim. Sol elim hala yerinde deðildi ama ben çiçekli þortum ve güneþ gözlüðüm ile hamakta sallanýyordum. Sonunda doðru rüyayý bulduðumdan emindim. Kulaðýmda kulaklýðým Mano Chao dinlemekteydim. Bu keyfi elimdeki bir bardak Cuba Libre tamamlýyordu. Pipeti aðzýma götürüp uzun uzun yudumladým.

Hamak hafiften sallanmakta, insanlar etrafýmda neþeli oyunlar oynamaktaydý. Plaj boyunca her bir kadýn en seksi, her bir çocuk en tatlý olandý. Cennetin içindeydim. Sol el olmasa da mutluluk bu olmalýydý.

Bir an gevþemiþtim ki, tuhaf bir his ile sol gözümü hafif araladým. Sahildeki insanlar kaçýþýyordu. Baktýðým yönde bazý çocuklar hala kumdan kaleler yaparken, birçoðu da onlarý ezerek geçiyordu. Ýki gözümü de açýp denize baktým.

Devasa dalgalar hemen önümdeydi ve artýk kaçacak yer kalmamýþtý. Daha ben hamaktan atlamadan dalga beni buldu ve denizle bütünleþtirdi. Büyük bir uðultu arasýnda, yön bilincim tamamen yitti. Dalga beni sürüklerken birçok insana, palmiyeye ve bilimum balýða çarptým. Dalga ile beraber denize doðru sürüklenirken yanýmda beliren koca köpekbalýðýnýn aðzýnda, diþlerini arasýnda bir el bile gördüm. Bu benim elim olmalýydý ama …

Kafamý sert bir yere çarpmýþ olmalýyým. Bayýlmýþým.

Uyandýðýmda Bodrum'un sevdiðim bir barýndaydým. Sol elim hala yoktu. Yalnýzdým. Aslýnda bu barda hiç sipariþ etmediðim bir içki önümde duruyordu. Tekila.

Genelde bira içtiðim mekanda, nadiren de olsa viski içerdim en fazla. Önümde duran tekilaya bakýyordum. Az önce bir tsunamide boðulurken, þimdi bana bir þeyleri kutlamam için tekila sunulmuþtu. Zira bu tekilayý kendim sipariþ etmiþ olamazdým.

Bir limona, bir tuza, bir de tekilaya baktým. Fonda Marilyn Manson, Coma Black çalýyordu;

I burned all the good things in the eden eye
We were too dumb to run too dead to die

O an karþýmdan gelen, uzun zamandýr peþinde koþtuðum sarýþýný fark ettim. Çok seksiydi. Þarkýya eþlik eder gibi bir ritimle yürüyordu. Yanýma kadar geldi. Tuzu yalamam için köprü kemiði çukuruna döktü. Ve ben tuzu oradan yaladým, tekilayý diktim. Limona bakýnýrken elleriyle yüzümü tuttu. Aðzýnda dilim limon ile gülümsüyordu. Limonu almak istediðimde ise ateþli bir öpüþme baþladý.

Tüm dünya dönüyordu. Belki her zaman dönüyordu ama bu kez ayaklarýmýn altýndan kayacak kadar hýzlý ve acýmasýzdý. Bar, sandalyeleri ile uyumsuz þekilde her yöndeydi. Ýnsanlar balýk gibi yüzüyordu. Sarýþýn ateþliydi ve en güzeli benimdi. Ýçimde büyük bir sýcaklýk hissediyordum. Okyanusun bile serinletemeyeceði cinsten. Bir bacaðým Mars'a, diðeri Nil'e baksa da umurumda olmayacak kadar…

Gözlerim açýldýðýnda baþýmda müthiþ bir aðrý hissettim. Bu tsunami sýrasýnda baþýmý çarpmam ile alakalý olmalýydý ama o an çok alakasýz bir yerde olduðumu anladým. Sarýþýn gerçek miydi? Dönen dünya?

Bir soðukluk hissetmiþtim. Etrafýma bakýndým. Bir banyodaydým. Evet, sarýþýnýn banyosu. Müthiþ bir geceyi hatýrlamýyordum. Bundan kötüsü olamaz… dememe kalmadý. Buz dolu bir küvette yattýðýmý fark ettim. Yanýbaþýma býrakýlmýþ telefon ve not. Böbreklerimden birini almýþlardý. Sol el ve þimdi de böbrek…

Panik yapmamam gerekiyordu. Nasýlsa bu bir rüyaydý. Gözlerimi kapamam yeterli olacaktý.

Oysa yeniden uyuyamýyordum. Psikolojik de olsa caným acýyordu. Üstelik çok soðuktu. Bu þartlarda uyumam imkansýzdý. Küvetten çýkýp ölmek belki bir çözüm olabilirdi.

Kendimi dýþarý atmam için çok cebelleþtim. Sonunda baþardým. O. Çocuklarý! Sanki böbreðimi deðil, tüm iç organlarýmý almýþlardý.

Sürünerek gittim biraz. O an bir þarký çalmaya baþladý. Demek ki dairede hala birileri vardý.

Þarkýya kulak kesildim. Bu da Coma White'tý.

You were from a perfect world
A world that threw me away today
Today to run away

Alnýmdan süzülen damlalarý görünce küvete dönebilmeyi isterdim. Sýrt üstü uzanmýþ, ölmeyi beklerken ayak seslerini iþittim. Bir kadýn girdi içeri. Kadýnýn yüzünü gördüðüm yoktu, eteðinden anladým. Desenli külotlu çorabý, soðuk Avrupalý olduðunu düþündürttü. Ardýnda sürüklediði koca balta ise bir barbar olduðunu.

Balta havaya kalktý. Sýcak ortam iyice ýsýndý. Pörtleyen beynimi duymuþtum…

Bütün perdeleri kýrmýzý, bütün duvarlarý soluk, kirli bir beyaz olan bir odada, bir masanýn üzerinde yatýyordum. Etrafýmda bir sürü beyaz gömlekli insan… Doktorlar. Beni tedavi ediyor olmalýlar.

Gözlerimi oynatabildiðimi düþünüyordum ama onun dýþýnda hareket kabiliyetim kalmamýþtý. Güzel bir genç kadýn görüyordum. Bu aþýk olduðum kýzdý. Beyaz önlüðünün içinde, neredeyse hep olduðu kadar ciddiydi. Anlamýyordum. Beni tanýmamýþtý. Üstelik baþlarýndaki hocayý dinlerken bana bakmýyordu bile. Sonra 'tamam' manasýnda baþýný salladý. Elindeki neþteri gördüm. Yanýma yaklaþtý. Çýplak olmalýydým. Yüzüme acýr bir ifadeyle baktý. 'Yaþýyorum ben' demek istedim. Olmadý. O beni duymadý. Neþter ile göðsümü yardý. Acý hissetmedim. Sadece akan sýcak kaný hissedebiliyordum.

Sanki aþýk olduðum kýz da bir þey hissetmiyor gibiydi. Beni kesti, kesti, kesti… Hala atmakta olan kalbimi yerinden söküp havaya kaldýrdýðýnda ise neredeyse kahkaha atýyordu. Diðerleri alkýþlýyor, o da zafer kazanmýþ komutan edasý ile gülüyordu. Elinde çýrpýnan kalbim… ben…

Sanýrým artýk ölmüþtüm. Uyandýðým yer bir mezarlýktý çünkü. Ama kimse beni gömmüyordu.

Bir atýn cenazesindeydim. Ýnsanlarýn elinde de Kuran filan yoktu. Hepsi þarap þiþeleri ile tamamlýyordu bu atmosferi. O an elime baktým, bende de bir þiþe en güzelinden, en sevdiðim Türk þarabý vardý. Atý gömenler ellerinde kürekler ile toprak atýyorlardý hayvanýn üstüne. Toprak indikçe ben daralýyor, daraldýkça þaraptan içiyordum. Sanki yaþayan bir hayvaný gömüyor gibiydik, toprak kabarýyor, ben kötü oluyordum. Toprak atýlýyor, ben þarap içiyordum. Kalabalýk da zaten ayný þeyi yapýyordu. Herkes bir parça toprak atýp þarabý dikiyordu. Pislikten haki rengi koyu yeþile çalmýþ diþsiz bir adamýn sakallarýnýn arasýndan süzülen þarap karýsý (veya kýzý) tarafýndan siliniyordu. Kimse gülmüyor, sadece içiyor veya toprak atýyordu. Toprak mezarý aþýp, boyumuzu aþtýðýmda ise at canlý olduðunu hatýrlattý. Kimse müdahale etmedi. Toprak oynuyordu ama kimse asýk suratlarýný þaþkýnlýða deðiþtirmiyordu.

At kurtulmalýydý. Yýðýnýn üzerine atlayýp elimle topraðý kazmaya, aþaðý itemeye baþladým. Ben ittikçe o toprak baþýmdan aþaðý dökülüyordu. Dökülen topraðýn altýnda, nefessiz kaldým. Sol elim olmadan buradan çýkamazdým. Üstelik böbreðimi de almýþlardý. Ölme zamaný gelmiþti.

Spieluhr çalýyordu fonda. Artýk kimin aklýna geldiyse. Ölüyordum ve mezarýmýn baþýnda bir melek bile yoktu. Rammstein'ýn bu þarkýsý, o kadar yerinde gelmiþti ki…

Uyandým. Sabah olmuþ, alarm çalýyordu. Spieluhr da bu sebeple duyulmuþtu. Kan ter içinde kalmýþtým. Klima soðutmasý gerekirken soðutmamýþtý. Üstelik biraz denemeden sonra klimanýn bozuk olduðunu, bazen aþýrý soðuk olup, bazen hiç soðutmadýðýný keþfettim.

Artýk iþe gitme vaktiydi. Sol elim yerindeydi. Üstelik ameliyat edilmemiþtim. Duþa girdim.

Soðuk su derhal ayýlmamý saðladý. Kafamý öne eðmiþ, soðuk suya biat etmiþtim. O an suyun kýrmýzý aktýðýný gördüm. Kanayan bir yerim de yoktu. Hemen aynaya koþtum. Sýrtýmý dönüp aynaya baktýðýmda omzumdan belime kadar çapraz iki kesik gördüm. X gibi duran ama baþka bir þey ifade eden bir þeydi. Korku tüm bedenimi hiç olmadýðý kadar sardý….



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kürtaj
Buzlu Cam
Sigara Yanýðý


Serkan Doðan kimdir?

Sokak Köpeði


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Serkan Doðan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.