..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bütün sanatlarda insanı şaşırtan bir yan vardır. -Alain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - İronik
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Tüylerin Diken Diken
ergun tekkalmış
Şiir > Bireysel

gün gelir dôner geceye aydınlıkta hiç göremediğin bir el gelir de örter üstünü

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > İronik
 Deli Dumrul'a Güzellemeler 2  (Veysel Başer)

Ertesi günün sabahında Dumrul’dan bir ferman daha. “Ey ahali! Köprünün geçiş ücreti yirmi akçedir. Köprüm, geçiş garantilidir. Günlük kırk bir geçiş yapılmazsa aradaki fark yöre ahalisinden zorla alınacaktır.”
 Deli Dumrul'a Güzellemeler  (Veysel Başer)

Buna da “A ah!” diyor ihtiyar. “Yandaki tarlayı, sahibi satacakmış. Onu alacağım. O tarlaya, kurt kuş yesin diye her türlü meyve ağacı dikeceğim. Hayırlı iş yapacağım. Hayırlı iş yapanlar sorgusuz sualsiz cennete gider, yetmiş iki Huri’yle yatıp kalkarmış,” diyerek para koklatmadığı gibi sinir küpü yapıyor oğlunu. Oğlu; “Evinde var ya Huriye,” deyince “Anan, eski Huriye değil galik. Dili de pabuç gibi,” diye cevap veriyor.
 Hortum  (Tayyibe Atay)

hiç bitmeyecek dillerin gazabı!..
 Mazot İçtim; Ama Yanlışlıkla.  (İsa Kantarcı)

Ya da zehirlenip ölmem umarım, geçen gece uykumda ölmeyi diledim, tek odadayım, başka yerim yok, tek oda, bildiğiniz tek oda, ölüp kalsam saatler sonra bilinir.
 Saman Altından Aşk Yürürse  (seyfullah ÇALIŞKAN)

Birşeyler kaçırmış olmalıyım. Ne insanları, ne de ilişkileri anlamaya mecaalim yetmez olmuş. Ben bütün altmışikilerden tavşan olur sanırdım, meğer timsah yapanlar da varmış. En iyisi ben gidip seksenbeşten dinozor olayım...
 Deliden Mektup Var  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Nasıl bir dünyaya kaldık? Delirmek için bile izin almak gerekiyor. Nerede o, özgür deliler?
 Anne Cennette Yemek Var mı?  (Emine Pişiren)

" Anne babamla abim nereye gittiler?" Anne ağıtını dudak uçlarında donduruyor: " Onlar gitti kızım, onlar gittiiii..." " Nereye gittiler anne?" Anne yutkunuyor. Nasıl dese yavrusuna da onu ikna etse? Kendince en mantıklı yanıtı seçiyor aklının havuzundan: " Onlar cennete gittiler yavrum."
 Korona Hikayeleri - 8  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Yağış uzun süre devam etmedi. Yağmur kesildi, kasvetli bulutlar yavaş yavaş dağıldı, karanlık yerini aydınlığa bıraktı çünkü güneş yüzünü gösterdi.
 Bir Murat Dört Surat  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Birkaç dakikada kargaların saldırısı sona erdi. Buna inanamadı, ama gerçekti. Yattığı yerden kalkıp etrafa bakındığında kargaların hepsinin az önce öldürdüğü iki karganın etrafında toplandığını gördü. Belki de ölülerine cenaze merasimi yapacaklardı.
10 
 Aşk acıtır  (Elena ADYEJ)

Aslında sevgili olduklarından, daha da önemlisi beraber yaşamaya başladıklarından bu yana birbirleriyle ilgili her şeyi biliyorlardı. Birden bire olmamıştı tabi ki, yavaş yavaş öğrenip keşfetmişlerdi birbirlerini. Ama acaba bir insan diğeriyle ilgili
11 
 Oysa Yozlasir Herkes  (Alp Şahin)

Cozum partiler ve siyasi goruslerde mi yoksa bireylerin kendisinde mi?
12 
 Korona Hikayeleri - 4  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bekir ellerindeki ekmekleri inceledi. Küflenmiş olabilirlerdi, öyleyse yiyemezdi. Sertliklerinden bayat oldukları anlaşılsa da küflü olup olmadıklarını anlayabilmesi için daha fazla aydınlığa ihtiyacı vardı.
13 
 Korona Hikayeleri - 5  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Sahi ölüm ne? Bugüne kadar hiç aklıma gelmeyen bir soru. Ne olacak, işte ölüp gidiyorsun. Sonra? Sonrası hiç, yani yok. Sonsuz bir sessizlik olabilir mi ölüm?
14 
 Korona Hikayeleri - 6  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bekir'in hikayesi bu bölümde bitiyor...
15 
 İletişim  (seçkin gündüz)

İçeriye girer girmez arkadaşlarının masasına yöneldi: “Duydunuz mu; dün akşam muhtarın eşi mutfakta patlıcan kızartırken tavadaki yağ alev almış, oğlu yetişip kilimle söndürmüş. Az önce kadıncağızı gördüm; neyse ki yalnızca kirpikleri, kaşları yanmış. ” “Kim?” “Nerde?” “Ne zaman? “N’olmuş?” “Nasıl yani?”
16 
 Dilenciler Köyü  (Şenol Durmuş)

Yaşlı dilenci inatla, ısrarla iddia ediyordu. Güya zamanında bu yerde tek bir dilenci bile yoktu. Öyle ise eğer eski dönemde küçücük bir köy olan bu koca şehrin bu ilçesinde tüm ahali nasıl dilenci olmuştu?.. İddiasına göre eski dönemin insanları yokluğa, sefalete rağmen onurlu insanlardı. Üstelik o onurlu insanlar hayatında hiç dilenci görmemişti. Sadece göçebe çingeneler arada bir köyden geçerken dileniyordu. Onları da zaten herkes iyi tanırdı. Onlar sonsuz yolculuklara çıkmış göçer insanlar sınıfıydı.Geçtikleri köylerden, kasabalardan yardım talep ederlerdi. Ekmek, yumurta, şeker isterdi çingene kadınları. Şartların zorluğundan olacakki hırsızlıkta olağan bir durumdu. Duruma göre katil olmakta, hiç sorun değildi.
17 
 Kutsal Azize Çoraplar  (İsa Kantarcı)

ÇORAPLARIN RUHU VARDIR
18 
 Ben Kimim Ki!  (Nezihe ALTUĞ)

‘Ben kimim ki’ lere dönüştürelim mi? İçimiz de var olan yalnızlığımızı da önce ailemize bağlanarak, sonrada; insanın kendi özüne yabancılaşmasını sağlayan bu düzenin insanları olarak, iyi bir insan olma özelliğini yaşamın her alanında uygulayan bireylerin yaşadığı bir ülke yaratalım mı? Ha! ne dersiniz?
19 
 Korona Hikayeleri - 3  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Anne ağlıyordu, Bekir de dayanamadı ağlamaya başladı. Sicim gibi akan gözyaşlarının bir kısmı açık olan ağzına girdi. Tuzluydu, yutarken boğazı hafif yandı
20 
 Düttürü Düüüttt  (Şenol Durmuş)

" Parayı veren işte böyle düdüğü çalar" demişti, babam. Ağzımdan düdüğü çektiğimde ona gülümsemiştim. Sonrasında ise bir kez daha " Düttürü düüüttt " yaptığımda o da gülmüştü. " Aferim oğlum işte böyle, bu düdüğü senin için perşembe pazarında bir tezgahta çaldım. Hoşuna gideceğini biliyordum ." demişti. Babam bir hırsızdı. Babam sürekli bir şeyler çalardı. Annem " Bey eve yeni bir ütü lazım " dediğinde çok geçmeden eve yeni bir ütü getirirdi. " Al hanım bunu Nişantaşında bir evden çaldım. Sahibi doktormuş. " derdi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Hortum
Tayyibe Atay
Öykü > İronik
Aşkın
selim çok
Öykü > İronik
Emrin Olur
Ahmet Zeytinci
Öykü > İronik
Müzeyyen
Suleyman Tuna
Öykü > İronik
Maçakızı
selim çok
Öykü > İronik
Duygu Dökümanı
selim çok
Öykü > İronik
Kedi Gözü
selim çok
Öykü > İronik

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.