Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois |
|
||||||||||
|
Bir kadının susuşları normaldir aslında. Kimilerine göre öfkeli bekleyiş olsa da. Bir kadın canla başla tutunur hayata. Farkındadır hayatın kendisine türlü türlü roller biçtiğinin. Bir kadının yüreği sevginin ana vatanı gibidir. Sevmeye başladıkça hayat daha da bir güzelleşir. Bir kadındır erkeği kendisinin gözünde değerli kılan. Kadın olmazsa ”yar” da olmaz aslında. Bir kadının duruşudur erkeği pervane eden. Asaletini gösterdi mi bakılmadan edilemeyen. Bir kadındır şiirlere konu olan, sevdaya susamış bedenlerin sebebidir vuslatta kavuşulan. Bir kadın uğruna yapılmıştır nice savaşlar, anlaşmazlıklar, düşmanlıklar. Bir kadındır diğer elmanın yarısı. Bir kadına ağlamak da yakışır gülmek kadar. Uğruna döktüğü gözyaşları boş yere akmaz. Vardır mutlaka bir nedeni, yanaklarından süzülürken bile hissettirir kor alevini. Bir kadın ne zaman düşünse uzaklarda vardır bir özlediği. Bir kadın ne zaman gülümsese güneş düşmüştür saçlarına. Bir kadına yakışır aşka sahip çıkmak, iki elle sarılmak. Bir kadına bağırmak yakışmaz, kadın bir an durur ve düşünmeye başlar. Bir kadının sezgileri çok kuvvetlidir. Yüreğine şüphe düştü mü temkini elden bırakmaz. Bir kadın sevdi mi canından kanındanmış gibi sever. Mertliğin diğer adıdır kadının sevgisi. Öyle bir an gelir ki… Ve kadın susarak çekip gider yutkunarak son cümlesini. Sessizliğe karışır geride bıraktığı ayak izleri. Kendisi anlaşılamadıktan sonra gözyaşına sığınır Bir kadının sığınabileceği en güvenli limanı yalnızlığıdır Yeryüzünde çoğu erkek anlayamaz neden çekip gittiğini. Merak da etmez pek. Ve kadın o gün yine anlar ailesinden başka hayatında kimsenin olamayacağını. Hayat yine doğruları karşısına çıkarmakta bir kez daha cömertliğini göstermiştir. Aslında kadının her siteminde son bir umut son bir şans verme isteği vardır karşısındakine. Bekleyiş devam ettikçe cevapsız geçen her dakika tükenmişlik hissini verir kadına. Ama gitmek gerekir bazen. Ve kadın arkasına bile bakmadan çekip gider hiç tanımamış, hiç karşılaşmamış gibi.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Seda KESKİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |