..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir insan bir kaplanı öldürmek istediğinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediğinde buna vahşet diyor. -Bernard Shaw
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > AHMET ÜNAL ÇAM




3 Ekim 2001
Ayakkabı  
AHMET ÜNAL ÇAM
AHMET ÜNAL ÇAM 'dan hikayeler - Adam, dalgın ve yorgun bir halde evine doğru yürüyordu. Bazen kendi kendine konuştuğu oluyordu; “-Rica etsem evsahibi bu ay dursa, gelecek ay...” sonra kendisine kızarak “-Sanki gelecek ay gökten para yağa


:CJFC:
Adam, dalgın ve yorgun bir halde evine doğru yürüyordu. Bazen kendi kendine konuştuğu oluyordu; “-Rica etsem evsahibi bu ay dursa, gelecek ay...” sonra kendisine kızarak “-Sanki gelecek ay gökten para yağacak. Hem ev sahibim de zengin biri sayılmaz ki.Kimseden borç istemeye de yüzüm kalmadı.20 milyon da kiraya verince elde 10 kalacak,bakkal artık beklemez,5 de ona.Kalan 5 de bir hafta yeter ya sonra” .
Adam evine geldiğini farketti.İçeri girdi,sıkıntılarını olabildiğince ailesine yansıtmayan biriydi.Yüzündeki sıkıntılı ifadeyi zorla da olsa değiştirdi,güler yüzle içeri seslendi ;
--Alo !.. kimse yok mu ? Bu yorgun ve yaşlı adamı karşılayacak kimse yok mu?
Hanımı koşarak geldi,ceketini aldı ;
-Kusura bakma bey,geldiğini duymadım.
-Eh elimiz boş olunca yüzümüze bakılmıyor,ne yapalım.
-Öyle deme bey.
-Şaka yaptım canım şaka yaptım,hemen darılmaaa...elim dolu olsa da yüzüme bakılmıyor, diyecektim !..
Onun şakalarına alışmış olan karısı bu kez ses çıkarmadı,sadece gülümsedi.
-Yorgun görünüyorsun.
-Biraz yorgunun hanım.
-Acıkmışsındır,hemen yemeğini getireyim.
-Hanım acıktım acıkmasına da,zahmet olmazsa başka bir şey rica edecem.
-Estağfurullah bey,buyur !.
-Ya sen de yorgunsundur ama ayaklarım çok ağrımış,bir leğene az bir su koysan,sana zahmet.
-Tabi hemen getiriyorum.
Adam eşofmanını giyip oturmuştu ki,hanımı bir legen suyla girdi.Adam yorgun ayaklarını suya daldırmadan merakla sordu;
- Benim tatlı kızım nerde bakayım,saklandı mı yaramaz ?
Anne başını önüne eğdi,
-Ne oldu,bir şey mi var ?…Söylesene canım.
-İçerde…ağlıyor.
-Ağlıyor mu !..Niye?
-Ayakkabı istiyor.
-Daha önce konuşmuştuk,alamayacağımı söylemiştim.Hem ayakkabısı eski değil ki?
-Eskidiği için değil,arkadaşlarında gördüğü,yeni çıkan bir ayakkabıdan istiyor.
-Hanım biliyorsun para durumunu…
-Ben biliyorum da…
-Bir daha konuşayım bakalım,benim kızım anlayışlıdır.Çağır gelsin.
Kadın kızını çağırdı,kalkmak istemeyen kızını,zor da olsa ikna ikna etti,babasının yanına getirdi.Babası yanına oturttu.Olabildiğince kırmamaya çalışarak konuştu;
-Kızım,seninle daha geçen akşam konuşmuştum.Ayakkabı alacak kadar paramız yok,hem ayağındakiler de eski değil.
-Başkası nasıl alıyor?
-Yavrum onların durumu daha iyiyse alabilirler.Bizim şimdi iyi değil.Bekle belki bir kaç ay sonra alabiliriz.
-Banane arkadaşlarım aldı,ben de alacam.
Yine ağlamaya başlamıştı.
-Ne kadarmış o ayakkabı fiyatını biliyor musun ?
-4 milyon.
-Kızım sana o ayakkabıyı alırsak elimizde para kalmıyor.Getir bakayım sen şimdi giydiğin ayakkabılarını.
Kız hışımla getirdi,yere attı.Adam çocuğun saygısızlığını görmemezlikten geldi.Küçük çocuklar için böyle heveslerin ne derece önemli olduğunu biliyordu.Hele arkadaşlarından biri onu kıskandırdıysa,o küçük dünyasında tüm hayali o ayakkabı olmuştur,başka birşey düşünemez bile,diye aklından geçirdi.Fakat adamın da yapacak birşeyi yoktu.Çok uzun bir sessizlik oldu,adam kızını kırmadan nasıl çözüm bulacağını düşünüyordu.Hanımı ise kocasının,ayakkabıların yere atılışına sinirlendiğini düşünüp endişe ile bekliyordu. Adam umutsuzca kızına bir daha sordu;
-Kızım,bu ayakkabılar hiç de eski görünmüyor,bir kaç ay daha giysen.     
-Eski işte eski,giymem.Bunlar eski !..
Adam’ın içi içini yiyordu.Bir medet arar gibi hanımına baktı.Yıllardır sıkıntı içinde yaşayan ama eve her gelişinde güler yüzünü eksiltmeyen vefakar karısı,yapacak birşeyi olmadığını göstermek için,ellerini iki yana açtı.Adam birden ayağa kalktı,giyinmeye başladı.
-Kızım madem benim, “Ayakkabın eski değil” sözüme bakmıyorsun,giy ayakkabılarını dışarda az öne gördüğüm bir çocuğa soracağız,sen soracaksın.Eğer sorduğun çocuk, bu ayakkabılar için,eski derse veya beğenmezse söz istediğin o ayakkabıları alacağım.
Ayakkabı alınmasından tamamen ümitsiz olan kız bunu duyunca heyacanlandı.Hemen hazırlandı.Baba kız el-ele sokağa çıktılar.Hiç konuşmadan bir kaç sokak geçmişlerdi ki,babası az ilerdeki köşeyi gösterdi;
-Bak şu köşede oturan bir çocuk var,hemen hemen senin yaşlarında.Sor bakalım ayakkabıların güzel mi değil mi !..
Kız hevesle çocuğun yanına koştu ama durdu kaldı.Çocuğun şaşkın bakışları arasında birkaç saniye orda kaldıktan sonra ağlayarak babasına doğru koştu.Soramamıştı.
Babası ağlayan kızını bırakıp,köşedeki çocuğun yanına gitti.Cebindeki bozuk paraları,çocuğun önündeki mendile bırakıp döndü. Çocuk hâlâ,ağlayarak uzaklaşan kıza bakıyordu,duvara yasladığı koltuk değneklerinin arasından.


AHMET ÜNAL ÇAM unalcam@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şairin Kaybedişi
İhtiyar Çöpçü
Sinek Çocuk
Bir Başka Bahar Günü
Son Bomba Yüreğime
Gül _ Kız
Umut
Taksi
Bahar Bitmedi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Akşam Üstü Kızılayda [Şiir]
Gülüyor Muydun? [Şiir]
Senden Sonra [Şiir]
Gönül Limanları [Şiir]
Mola [Şiir]
Baharda Ayrılık [Şiir]
Güle Güle [Şiir]
"" Yår "" [Şiir]
Boşuna [Şiir]
Çitlembik [Şiir]


AHMET ÜNAL ÇAM kimdir?

Ahmet Ünal ÇAM . . . KISA HiKAYE ve ŞİİR DALINDA KENDiNE HAS,AKICI ve GENiŞ BiR KiTLENiN iLGiSiNi ÇEKEBiLEN BiR TARZ YAKALAMIŞTIR

Etkilendiği Yazarlar:
Ömer Seyfettin,Edgar Allen Poe.Orhan Veli KANIK


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © AHMET ÜNAL ÇAM, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.