Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Savruluyorum... Nasıl inanırım bu sahte yüzlere?.. Beni benden götürmek için verdikleri bu uğraş niye? Önlerine umutlarımı, sevinçlerimi, iyi niyetlerimi seriyorum... Karşılıksız sarıp sarmalanacağımı umarken hakketmediğim acılarla karşılaşıyorum... Tükeniyorum... İnançlarımı bir bir yitiriyorum. İnsanlığa, aşka, sevgiye, vefaya dair olan inançlarım yitip gidiyor. Hiçliğe doğru sürükleniyorum. Yokoluyorum, kimse görmüyor... Yalnızlık içimi kemiriyor... Bu düğüm nasıl çözülecek? Hayat mı acımasız olan yoksa insanlar mı? Bu hiçlikte kaybolmaktan korkuyorum... Oradan oraya savrulurken yüreğim kendime nasıl ulaşacağım? Kime tutunacağım? Savruluyorum... Gecelerim hüzün, gözyaşı ve yalnızlıkla geçiyor. Sanırım daha birçok geceyi aynı şekilde tüketeceğim. Kendimden başka adresim yok... Hiç düşünmemiştim gün gelip yüreğimde hiçbir aşk olmaksızın yaşayacağımı. Sahte sevgililer miydi yüreğime yerleştirdiklerim, güvendiklerim, inandıklarım?... Bu soru boşluğa fırlatıp atıveriyor dünyayı... Hayat kimi zaman yanlış kişiyi sevgili diye sunuyor bize... Onunla yenilenmeyi ve çoğalmayı umarken; eskiyor ve eksiliyoruz. Çoğu zaman farkına bile varmıyoruz eksildiğimizin... Ancak yıkan ve yıpratan bir ayrılık sonrasında anlıyoruz yüreğimizden ne çok şeyin yitip gittiğini... O’na dair yazmak istemiyorum aslında... Öfkeyi, eksikliği, çelişkiyi, yani ona dair ne varsa içimde yaşıyorum. Bir zamanlar yakınım bildiğim, sevdiğim dediğim bir yabancı da kalan parçalarımı yeniden kazanıp, kendime dönmem ne kadar sürecek bilmiyorum. “Sen benim bir parçamsın” derken, içimi ve canımı bunca acıtan birine inanışımın sebebi neydi? Yaşadığım bu zaman diliminde, aldanışlarımın bedelini ödemek düşüyor bana... Kendimi tamamlamaya, onarmaya çalışırken birçok inancımda kopup gidiyor içimden... Bir taraftan eksilirken , kendimi nasıl yenileyip, tamamlayacağım? Belki de tamamen yenilenmek için bu eksilişler gerekli... Hayat devam ediyor.... Ve ben savruluyorum... Savruluyorum... Pelin KARCI Temmuz, 2002
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © PELİN KARCI, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |