"İçtenlik bütün dehanın kaynağıdır." -Boerne |
|
||||||||||
|
Ömer Akşahan Ütopya, gerçekte var olmayan, ama gelecekte var olabileceği düşünülen devlet ve toplum tasarımıdır. Yazılı kaynakların günümüze ulaşan önemli yapıtlarının çoğunda devlet sistemi ve toplum yapısı üzerine ya ütopik yaklaşımlar vardır ya da var olan sisteme getirilmiş eleştiriler yer alır. Bir dönem okullarımızdan felsefe, mantık ve sosyoloji dersini kaldıran bir yönetimle tanıştı ülkemiz. Ne yapılmak istendiği kısa zamanda anlaşıldı ve aradan geçen sekiz on yıllık kayıp bir zamanın ardından yeniden bu dersler lise müfredatına kondu. Bir okul ziyareti sırasında tanıtım amaçlı lise kitaplarından felsefe ve sosyoloji kitaplarını incelemek amaçlı temin ettim. Bu esasen dağınık okuma yaptığım iki alanda bilgilerin nasıl disiplin edildiğini anlamak için bir çabaydı. Hem elimin altında zaman zaman okumayı düşündüğüm bir kaynak olabilirdi, hem de bugün üzerinde uzun zamandır düşündüğüm bir konuda yazmamı sağlayan motivasyon aracı oldu. Bir düşünüre göre,”Devletten söz edildiğinde, aslında devlet kastedilmez, çünkü böyle bir şey yoktur. Devleti yapan yurttaşlar, daha doğrusu, onlar arasında gücü kullanan bir yurttaş kastedilir. Dolayısıyla devlete karşı ödev, devlet başkanına, memurlara karşı ödevdir.”(1) Her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının taşıdığı bir nüfus cüzdanından söz etmek istiyorum. Hemen her işlemde kimliğimizi belirleyen, zaman zaman da sıkıntıya sokan bir belge. Burada gözden kaçırdığımız önemli bir nokta var: Bu belge, taşıyanın aynı zamanda bir “Devlet Ortağı” olduğunu ispata yarar! Yani yurttaş, vergi veren, askerlik hizmetini yapan, kurallara uygun davranan gerçek kişidir. Devletse yurttaşlarına hizmetle yükümlü olan ve kendine özgü bir hiyerarşiye sahip bir üst yapı kurumudur. Anayasada yazılı temel hak ve özgürlüklerin uygulanması sırasında yaşanan hakkın elde edilmesi için çaba harcayanlara karşı bu organizasyonda çeşitli unvanlarla görev alan kişiler, ki, aynı hak ve özgürlükler onlar için de geçerli olmasına karşın -haksız olduğuna inansalar bile- devletten yana tavır koyarak yurttaşları sert müdahalelere tabi tutarlar. Yaşanan tarih bir çok acı örneklere tanıktır. Eğer yurttaşların halen günümüzde süren bu amansız mücadelesinde bir gün nüfus cüzdanı diğer kimliklere üstün gelirse, o zaman bu ülkede gerçek bir demokrasiden söz edebiliriz. Tüm filozofların birleştiği ortak nokta; devletin toplumsal yaşamı düzenleyen zorunlu bir kurum olduğudur. Ancak, “Devletin toplumsal ilişkileri düzenlerken amacı ne olmalıdır?” diye sorulduğunda birey-devlet ilişkisi bir sorun olarak karşımıza çıkar. Burada amaç, toplumun mu yoksa bireyin mutluluğu mu esas alınmalıdır? Bu önemli sorunun yanıtı cebimizde her geçen gün yıprattığımız nüfus kimliklerimizde yatmaktadır. Kısaca bu ülkede yapay kimlikler yerine gerçek kimliğimiz olan T.C. NÜFUS CÜZDANI'nın her şeye egemen olmasına çalışılmalıdır. Bu özünde bireyin mutluluğunu öne çıkaran katılımcı, çağdaş ve sağlıklı bir yönetim anlayışını da beraberinde taşır. Ve bu haklı istemimiz de bir ütopya sayılmamalı! (1) J.M. Bochenski, Felsefece Düşünmenin Yolları, (çev. Kurtuluş Dinçer), s.90-93, Ark Yay., Ankara 1994. (Liseler İçin Felsefe Ders Kitabı, DoçDr.Kurtuluş Dinçer,s.140, Doğan Yay., Ankara)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |