Gittin... Yüreðini verip ellerime, bir “hoþçakal”ý çok görerek gittin. Yaðmurlar yaðdý üzerime, sýrtýmdan soðuk terler boþandý. Birazdan gün aðaracak ve sen benim bilmediðim kim bilir nerde açacaksýn gözlerini sabaha. Hiçbir þey gözümde deðil. Bu ilk vedasýz ayrýlýþým senden ve ilk cesareti yüreðimin. Doðru, kapýyý açmayan bendim sana ama açmadýðým o çelikten duvar deðil yüreðimin dört yýldýr ardýna kadar açýk olupta görmediðin kapýsýydý. Uðraþmadýn bile, öylece gittin. Hala gelmedin. Biliyor musun evin kokusu bile deðiþti. Gelmedin, gelseydin ne deðiþecekti ki. Ben biraz daha senli olacaktým o kadar. Sabaha senli açacaktým gözlerimi. Yetmez miydi... Yetmedi... Irmak oldun, deniz oldun içimde bir anda, kocaman oldu yokluðun. Bugün bütün gecelere inat uyumayacaðým, sensiz uyanmak istemiyorum çünkü. Dönersen býraktýðýn yerdeyim ama ayný BEN olur muyum?. BÝLMÝYORUM !