Üç-beþ akýlsýzýn içinde yanlýzca seni görüyorum. Biliyor musun zaman zaman dokunduðun ellerin, itinayla seçtiðin sözcüklerin, en çokta dilinden düþmeyen þarkýn olmak istiyorum. Aslýnda o kadar vefasýz ve soðuksun ki, bakýþlarýnda üþüyorum. Seni düþünmekten ve yaþamaktan yoruldum artýk, aklým bir türlü gidiþini anlamýyor. Neden yaptýn ki? Ne yaptým ki? Hayatýmda bilinmez bir boþluk açtýðýn için unutulmaz kýldým seni tarihe karþý. Ýsminin üstüne hiç bir isim koymamaya yemin ettim o günden sonra. Sen beni hep kendine göre yargýladýn, hep anlamak istediðin gibi anladýn. Küçücük yüreðimi verdim koskoca yüreðine, kaderimi ellerine verdim. Ben senin hiçbir zaman göremediðin gözün oldum aslýnda, tadamadýðýn yaþamsal suyun oldum. Belki farkettin, belki farketmedin. Ben sen oldum aslýnda. Bana göre hiçbir yanlýþlýk yoktu yaþadýklarýmýzda, zamansýz ve de nedensiz çekip gitmen dýþýnda. Þimdi sanki biraz daha yakýnsýn, korkmadan gelebilmeni isterdim yanýma, ürkmeden anlatabilmeni. Hani sahilde denizin içinde masa kurup kafalarý çekecektik, hani kimsenin bizi tanýmadýðý ücra kasabalara gidecektik. Sen beni bilecektin bir tek, bense en çok seni. Ruhlarýmýz bir olacaktý yýldýzlý gecelerde, hatta yýldýzlarla yarýþacaktý ýþýltýmýz mutluluktan. Bir bebek nasýl þefkate muhtaçsa öyle muhtacým sana. Etrafýmda gördüðüm bu çirkin suratlar canýma yetti, sen olmadan dayanamýyorum, kimselere anlatmýyorum, anlayacak kafa bulamýyorum. Sen benim ilk cesaretimsin , yazdýklarýma baktýmda sen benim nelerimsin, herþeyimsin, bensin, benim gibisin. Yarým býraktýn beni, geleceðin günü iple çekiyorum, sana söz veriyorum sorgusuz sualsiz, yalansýz dolansýz, çýrýlçýplak ama bir o kadar senli koþacaðým yoluna. Yeterki bir adým at, yeterki gözlerin eskisi gibi baksýn bana.