..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlığın hangi filizi köreltilmek istenmişse, tersine o filiz daha gür büyümüştür. -Freud
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > baskazaman




4 Mayıs 2004
Değilse...  
Seni sana doğru kurarım.. başka bir sen olursun.

baskazaman


Kalbinin sırlı aynası yüzüme vurduğunda ben de sen olurum. Acı çektiğimde aşkımın savunmasızlığında yüreğimi ferahlatan dileğimdi. Geç kalmak olmamalı bu bekleyişin sonu. Ve sen yanılmış olmamalısın.


:BBEH:
Seni bir sözünden tanırım. Seni söz söylememenden de tanırım.
Seni bilmediğin sen yaparım da, sen sana ulaşır, sen olursun.
Seni sana doğru kurarım.. başka bir sen olursun.
Seni sana ulaştırırken -aslında- bana ulaştırmayı başarırsam birliğimiz kurulmuş olur.
Ama sen, yalnız sende kalırsan içtiğim sular rengine bürünemezsin.
Seni sana ve bana doğru kurarken uyanışın geç olmamalı.
Beni dudak tiryakiliğinden alıp gönlünün bulanık sularında durulaştırmalısın.
Seni ben gibi severken sen gibi sevmeye alıştırmalı, yol oluşturmalısın.
Bunlar yalnız bilerek, görerek değil, yalnız duyarak değil, anlayarak, olarak olmalı.
Ben yola çıktığımda sen yola çıkmış olmalısın. Ben seni duyduğunda elini tutmuş olmalıyım.
Sen beni gördüğümde yanımda olmalısın. Ben çiçek açtığında seni koklamış olmalıyım.
Ancak böyle utkulanabilir yüreğimiz. Ancak böyle çıkılabilir zirvenin nefesi zorlayan merdivenleri.
Ben sevdiğinde saadet, sen bulunduğumda sevgili olmalısın.
Sen kavuştuğumda dualarımda yükselen şükr olmalısın.
Biz yürüdüğümüzde izimiz tek olmalı.
Kalbinin sırlı aynası yüzüme vurduğunda ben de sen olurum.
Acı çektiğimde aşkımın savunmasızlığında yüreğimi ferahlatan dileğimdi.
Geç kalmak olmamalı bu bekleyişin sonu.
Ve sen yanılmış olmamalısın.
Ama göğüs kafesimin altında bir sızı duyuyorum, bakışlarım maziyi eskittiğinde..
Ah bu ölümlerin arkası gelmez. Ölmeden önce direnmeliyiz ağlayarak yanımıza gelen hayata.

Bir yaprak gibi üşüyorsun, kendine sarılmaklığın artıyor.. biliyorum.
Günler düşüyor, güneşli,yalnız oturumlu bahçenin hayalkurumlu akşamlarından.
Ateşe susuyor, ateşte dağlıyorsun sözlerini.
Kimse tutmuyor,
aşk olma, yıldız bakışlı gece suskularının anlam sonsuzluğunda
nefes alıp verme isteğinin.. sözcüklerde kurulamayan o yaşama bakışın yalnız olmayan halinin.. o kendini verişin güven alıcı doluluğunun.. onunla başlayıp kendinle bitişin tamamlanma huzurunun.. parmakların arasında kayan saçlarıyla dünya denilen heyulaya dokunuşun.. korkularındaki sesi onun sesiyle susturuşun.. sevmekle, onu sevmek arasına kendini terkedişin.. in ellerinden.

Sen onlardan değilsin. Çocuk masalı bile değil onların yaşadığı, üç parça sözcükte kıvranan.
Kaç kişiyi toplamalı sende, kaç sözcüğü konuşturmalı?
Hiçbirini! Sen yokken var onlar.
Kimi lüksünde kendince zerafetiyle!, kimi son kertesinde çirkefin.
Şarkılarda, dizelerde, satırlarda kalan bir yaşam bize. Karışırsak bizden geriye ne kalır? Bu uçurum arada durmalı.
Bu uçurum arada durmalı!
Uçurumun karşı kıyısına sözlerim, yani sana.. sarıldığıma.
Sen ebediyetin kapılarına açılan mabet.. suskuların toplandığı gök renkli d-iletken.
İnancın ayine dönüşmeli. Dalga boyu renk kuşakları ruhumuzu doldurmalı.
Sessizliğin yanımda susmalı. Ayin gecelerinin tadında olmalı.
Buluşlarının nabzı hızlandıran heyecan durakları olma-ma-lı. Alev dans etmeli içinde.
Işık hızıyla geçip asırların içinden, bir anın öpüşünde ayılmalı.. yokolmalıyız!
Ruh o ana doğru uçuyorsa dinleniyordur, durağan ruh yorgundur, yılgındır.
Yorgun kanatlarımın göğünde dinlen! Bir solukta dağıt karanfillerini.
O büyük fecr göğsümüzden taşan ırmaklarla sulanmalı.
Değilse..
Kime sözlerim?
O halde kime?
Senin için ekecek fidanları, büyütecek.. varlığını anlamlandıracak.. hayat verecek.
Bir serüveni buluşmanın sonrasızlığını yazdırma nihayetine erdirecek.. olana.
Sen gelmezsen nereye giderim?
Ya bir mucizeyi yaşayacağız, ya da..



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sözcüklerin Dili Var mı?
Unutma ki...
Ayışığı Senin Gölgen...
Serer Zaman


baskazaman kimdir?

anakronik


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © baskazaman, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.