Dünyanýn her tarafýndan öðretmenler insan topluluðunun en fedakâr ve muhterem unsurlarýdýr. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Hayaller görmeye baþladým.. dýþarý fýrladýlar. Aldanýyor gözlerim ve birini yakalamaya çalýþýyor hep, daha göremeden yutuyor karanlýk onlarý. Ben çok aðýrým, onlar çok hýzlý. Bir peçetenin üstüne resmetmek onlarý.. anlamadýðým bir çoklarýnýn hayalleri gibi.. resmedilir mi? Aralýk aralýk gelip gitmeleri þekil deðiþtirirken, küçük karanlýk bir köþede gözlerinizi esir almýþken yada sonsuz içinde gezdiriyor sanýrken, karanlýk kýrmýzý dilimizi ve her zamanda parmaklarýmýzý, þekillerine sokmaya çalýþýrken hayasýz ve beceriksizce, unutup unutup birþeyler umarken ve yeniden aklýmýza geldiðinde unuttuðumuz, üþürken ve ýsýnmaya calýþýrken kendi sýcaðýmýzda, utanýrken sabah çiðlerinin gözlere taþýdýgý buðudan, kendi þýrýltýlarýnda oynayan nehir olmuþ bir suyun coþkusuna katýlmak isterken, sahipsiz bir taþýn üstünde oturmuþ nedensiz bilinçsiz bir dal parçasýyla topraðý karýþtýrýrken, kapý önlerinden zamaný çiðneyerek geçip giderken, sorulara yer deðiþtirtip cevaplarý þaþýrtmaya çalýþýrken, küçük kelimeleri sayfalarda çoðaltýp büyültüp sevgi pýnarý gibi yüreðine yollayanlara tutunmaya çalýþýrken, nasýrlý elli, yýllarý yüzüne ustaca yaymýþ, tatlý gülümsemesiyle geçmiþten bir anneanne hatýrlanýrken, rüzgarlý yolun amansýz virajlarýnda canlarý uðurlayýp bir melodiden hatýrlanmak üzere aný katmanlarýna yerleþtirirken, canýn sýkýldýðýnda kýpýrtýsýz yapraklarý cýlýz nefesinle dallarýndan koparmak isterken, alakasýz birþeyi düsündüðünü sanýrken!, alýþýlmýþ-yadýrgatýcý çýðlýðýn peþinde yorulur bulurken kendini tekrar, yokluðunu görüp varlýðýndan bunalýrken, dudak uçlarýnda küllerini dolaþtýrýrken, kendi üzerinde uçup semaya kafa tutarken, alemin hikmetini bildiklerinin dar kabýna sýðdýrmaya çalýþýrken, bir yýldýzýn ýþýðýný üstüne düþürmeye çalýþýrken, içtiklerinin yerine (cigara yada cola gibi yaþamý idame ettirmeye yarayacak þeyler kastedilen) yenilerini içip sildiklerinin yerine baþka þeyler yazarken, geriye dönüp dönüp ileriyi adýmlarken, hüznün sesini kulaklarýnda çýnlatýrken, sevimlilerle sevimsizlerin etki-tepkilerini yarýþtýrýrken, 'yok'luðun görünmez kumaþlarýndan görünürlere elbise biçmeye çalýþýrken, tezatlarý avuç içlerinde acýtýrken, kalabalýklarda boðulmamak için atlanacak uçurumlarýn kýyýsýndan bahanelerle geçerken, þen þakrak neþeli þarkýlarýn sokaklarýnda oynayanlarýn istihza duraklarý olmuþken, kaybolmuþlarýn seçeneksiz izlerini sürmeye çalýþýrken, bir selamý ürkek,"benle iþi ne" tavýrsýzlýðýyla ýskaya yollarken, odaklardan uzak daðýlmýþlýk nöbetleri tutarken, günýþýðýna dolup evreni kuþatan boþluðu sarmaya çalýþýrken, (evrene kucak açmak o kadar kolay mý) muvazene yoksunu duygularýn hýþýmlý tezahürlerinde Çarpýlýp çarpýlýp çalkalantýlarýnda boðulurken, gurur benizli çehreni baþka çehrelerin çarpýþmalarýnda savaþ þehidi ilan ederken, tepelerden yuvarlanmanýn umursuz kendinden geçmiþliðini yalnýzlýðýna salarken, gece tanyerini sabaha bensiz iliþtirirken, soðuk iklimlerin çocuðu buzdan elleriyle mektuplarý göðsüme yapýþtýrýp, yangýnlarý susuz býrakýp giderken, "telaþa mahal yok" deyip herkesten önce sýrra kadem basan sözsüzlerin oyalamalarýný savuþtururken, bekçilerini gömmüþ viranelerin altýndan hazinelerini keþfe çalýþýrken, uzun saatli þehirlerarasý yolculuklarýn "giderken", "býrakýlan", "varýlan"larýný tekerleklerden toplayýp hohlanmýþ camlara yazarken, penceresiz hüznünü bestelerden derleyip yoldan geçen birinin þapkasýna konduruverirken, yaðmuru gözlerinde biriktirip sonra "bunlar benim deðil ki" avuntusuyla çöllerin kum fýrtýnalarýna kardeþ olsun diye dökerken, mutluluklarýn yabancý sürümlerinin þaþkýn tanýklýðýný yaparken, dipten gelen isyancý titremeleri kuþtüyü yataklarda uyuturken, yalnýzlýklarýn aðýr kokusunu ele geçirip kalabalýklara satarken, sürülen varolma duyumunun kalýntýlarýný devþirirken, bindiðin gemiye yolcular alýp inanýlmazlar hikayelerinde uyurken, ruhun bilinmezlerin esaretinde savrulur sürüklenirken, evrenin sana yazdýðý kuralý pekiþtiren günlerin kovalamacasýný seyrederken, bir cennet kuþunun kanatlarýna takýlýp cennetten fersah fersah uzaklaþýrken, gözbebeklerinde çizili kýrgýnlarýn onulmaz yýlgýnlýðýný okurken, doðru ve yanlýþlarýn hapishanesinde voltalar atarken, çözme telaþýnda çýrpýnýrken iyice sarýlan baðlarýn esaretinde yaþarken, resmedilebilirler mi? her gün yeni bir karmaþa devrimi yaparken ve resmedilecekleri zemin bile henüz bulunmamýþken.. sözcüklerin dili var mý? yok. Ekim 1998 / Ýstanbul
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © baskazaman, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |