..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Bana ev hikayesinden söz açmayın. Artık benim oraya gideceğim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > ömer akşahan




5 Haziran 2004
Şifremi Unuttum!  
ömer akşahan
İnsanın gizemli olay ve oluşumlara olan ilgisi günümüzde iletişimin yaygınlaşmasına paralel artmaktadır.


:BAIJ:
Ömer AKŞAHAN
omeraksahan@hotmail.com

Tarih, 10’lu rakam sistemini Arapların bulduğunu yazar. Numeroloji denilen bilim dalı rakamların anlamları üzerinde yoğun araştırmalar yapmakta, yayınlar yapılmaktadır.

İnsanın gizemli olay ve oluşumlara olan ilgisi günümüzde iletişimin yaygınlaşmasına paralel artmaktadır. Antalya’da bir evin duvarına asılmış “Fal Bilim Merkezi” tabelasını görünce;”Evettt” dedim, “Bu iş artık aleni bir iş olmuş.”

Burada dikkat edilmesi gereken şey; yalnız tabelanın aleniyeti değil, bu sektörde dönen kayıt altına alınamayan trilyonluk kaynakların nasıl kayıt altına alınabilirliğidir.

Yurdun her köşesinde hatta özellikle kuş uçmaz kervan geçmez dağ aşlarında konuşlanmış bir ev görürseniz, hiç şaşırmayınız. Araştırın, göreceksiniz, o ev sizin geleceğinize yön veren gizli bir fal bilim merkezi(!)dir. Bu konuda kendi yaşanmışlıklarımdan bizzat anlatmaya çalışıyorum. Herkesin bazen en yakınına dahi açılamadığı olaylar ve yorumlar yaşamınızda çoğunlukla ilk kez gördüğünüz bir adama ya da kadına bir çırpıda anlatıverirsiniz.

Bunları nasıl tanımlarsınız bilmem ama, benim görüşüm; bu işi yapanlar, deyim yerindeyse bir psikolog gibi hareket ediyorlar. Gelenlerin ruh halini daha ilk sözlerinden kolayca anlamak olası. Bunun için üniversite bitirmenize gerek yok. Hem, karşınızdaki kişi, sizin ne tür diplomaya sahip olduğunuzu sorgulamıyor ki. Anlattıklarınız, yıllarca çözemediğiniz ve sizin için çoğu zaman en hayati konu durumuna gelmiş konular oluyor.

Ege’nin bir dağ köyünde, okuyup üfledikten ve yazıp çizdikten sonra 100 Mark isteyen hoca efendi sanırım kendini Almanya’da yaşadığını sanıyordu. Yaşadığı yerde onun evinden başka ev yoktu. Kapısında Renault araba, traktör, ahırında büyük baş hayvanlar görülüyordu. Böyle bir servetin tarımdan kazanmasına olanak yoktu. Öyle bir yerde kişi eğer sadece çiftçilik yaparsa karnını zor doyurabilir.

Cep telefonu gibi hızlı iletişim araçları o çevrelerde ilk olarak bu işi yapanlarda görüldüğünü söylemek gerekmez. İşin içinde polis, jandarma takibi gibi tehlikelere karşı en etkin yöntem hızlı haberleşme olsa gerek.

“Bu pazarın gelişmesinde medyanın rolü nedir?” konulu bir panel yapılsa, yetkili ve etkili uzmanlarından kim bilir neler duyacağız? Medya da işin farkında. Halkımızın eğitimsizliğini bilerek, bu konularda isim yapanları köşe yazarlığı yaptıracak boyuta taşımalarından anlaşılmaktadır.

“ŞİFREMİ UNUTTUM!” Her gün ziyaret edemeden duramadığımız internet sitelerinde sık sık başımıza gelen şifre unutma hastalığına bereket versin ki çözüm bulunabiliyor. Yoksa bu unutkanlığı da bir bilene mi danışsak acaba?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kelebek

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonbahar Soloları
Köşe Yazarlığı
Efeler, Yörükler, Türkmenler
Sözlence
Aynı Dili Konuşmak
İsimsizler
Okumadığım Her Şey, Bir Şenliktir!
Kum Tanesi İle Yosun
Velad'la Mariya...
Sokrat Chat Yaparsa...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.