..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Soyut > Faruk GÜRDOĞAN




29 Temmuz 2004
Kanadı Kırık Martılar da Uçar  
Faruk GÜRDOĞAN
Bizler aşkı yazdıkça içimizi, içimizi yazdıkça aşkı bulduk. Ne Leyla çıktı karşımıza ne Mecnun. Gözü kendi kendine kamaşan mimara döndük.


:BEBD:
Onurlu ve Sahih bir savaşı içimize yerleştirmesi dileğiyle Allah'ın selamı üzerine olsun.
Parantezler açacak kadar hayatımızı, hüznümüzü dar yaşıyoruz. Fakat paranteze alınan cümlelerse bizi ifadelendiremiyor. Biz kelimelerin en unutulan yanını kullanıyoruz. Kıyıda kalanların kıyıdakilerle yetinmek zorunda olduklarını da bir türlü kabul etmiyoruz. Üstümüze aldığımız kelimeler bizi tanımlıyor ve bize ad oluyor. Oysa toplum bu kelimelere yabancı olduğu gibi bu kelimelerle tanımlandığımız için bizlere de uzak duruyor. Gözlerimize antika ve pahalı bir eşya gibi bakıyorlar sadece. Gözlerimiz vitrinlerde eskiyecek dostum.
Gecikmiş reel bir dünyanın önünde duruyoruz. Onun için kanadı kırılmaya layık kuşlar hep bizlerle uçacak. Kıyıda kaldığımız için hasta martılar konacak teknemize. Denizin gökyüzüyle birleştiği çizgiye en geniş açıdan bakabilmek için kıyıda kaldık belki de. Hüznümüzü ve hayatımızı bu yelpazenin gen işliğine bakarak darlaştırdık. Fakat dünyanın yuvarlak olduğunu unuttuk dostum.
Gözleriyle bakanlardan daha şanslıdır, gönüllerinden ufuklara bakanlar diyerek, gönlümüzü ufuklara çevirdik ve göz kırpan güneşin parıltısına sözler yazdık, ağıtlar geliştirdik. Fakat melankoli ve kahır yüklü sular doldu teknemize. Bu ufuklardan gönlümüze bulaşan kir kokan kentin yankısıydı. Güneşi en iyi biz çizdik. Ufuğa giden geminin en onurlu rotası bizdeydi. Fakat dostum gözlerimizi açmamalıydık. Açmamalıydık yapay ufuklarla insanların kandırıldığı kentlere. Gözlerimizi açtık ve denizin tuzlu suları, hayatın kirli avuntuları doluverdi düşlerimize.
Dostum! Artık, sigaramızı kül tablasına basıp parantezsiz sözler söylemeliyiz. Çünkü gözlerimizi bir kere de olsa açtık. Onur zedelendi. Teknemize konan kanadı kırık martılar çoktan kenti terk etti.
Gözlerimizi vitrinlerden alıp kullanıma açmalıyız. Parantezsiz sözler yazmalıyız. Yonttuğumuz aşkın sırrından elimizde bir şey kalmadı. Bizler aşkı yazdıkça içimizi, içimizi yazdıkça aşkı bulduk. Ne Leyla çıktı karşımıza ne Mecnun. Gözü kendi kendine kamaşan mimara döndük. Uğraşa uğraşa bunun da kanadını kırdık. Hayallerimiz su alıyor, ufuklara taşıyamaz bizleri. Bundan böyle gecikmiş reel bir dünyadan yakalamalıyız aşkı. Onuru orada onların arasında Leyla'ya karşı sürdürmeliyiz. Bu gerçek ve sahih bir savaş olacak, dostum.
Ağladığımız koridorlarda gözyaşı geçmiyor. Sözlerimizin hiç mi hiç kıymeti yok. Onun için susmuştum. Bundan sonra da susacağım. Göz yaşlarımı; hayallerimi diri tutmak için değil antikalaşmış gözlerimi yıkamak için kullanacağım.
Allah'a emanet ol, vesselam...
Ağlamasını, yazmasını, konuşmasını bilmeyen
Dostun.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hüzün Terapisi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yürümemi Engelleyen Ağıtlar [Şiir]
Geceye Düşen Gözlerin [Şiir]


Faruk GÜRDOĞAN kimdir?

İstanbul Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık 2000 mezunuyum Psikolojik Danışman olarak görev yapmaktayım

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet ALTAN İsmet ÖZEL


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Faruk GÜRDOĞAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.