..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Gelecek > Birkan ASKAN




8 Mart 2002
Vizyon Toplumu  
Teknolojinin kültüre karşı açtığı bu savaş.

Birkan ASKAN


Tilkinin bile kestirme yolu değil en kolay yolu tercih edişi gibi. Benmerkezcil bir ivmeyle büyük tıkanışa doğru hızla ilerledi insanlık. Herşey tıkandı,üretimin önü bile kazanç sağlayanların tercihlerine dayalı olarak kapatıldı...


:BCFG:
Enformasyon çılgınlığı,2000’li yıllar,kıyamet tartışmaları derken iki seneyi geride bıraktık.Çağın vizyon çağı olması gerekliliği önüne geçilmez bir gerçekti artık.Yani görüntü çağı.Zihinle başarılacak ve katkıda bulunulacak olan yazı kültürü üzerine değil de, yüzeysel geçiş sağlayan ve görüntüye önem veren bir zamanı yaşıyoruz.
İnsan anatomisinin çok ilerisinde teşekkül edip insanı hegemonyası altına alan bu dinamik süreçte herhangi bir zamanı tekrar yaşamak mümkün değil.Yürekle beyinle yapılan herşeyin gün geçtikçe azaldığını farketmekte geç kalmıyor düşünen insan.
Topluma bakıyorsunuz konuşanı,bağıranı,susanı dahil herkes bu popüler vizyon takıntısına kucak açmış koşturuyor.Nereye koştuğunu da bilmiyor.Ama koşuyor.Yağmurla gelenin selle gittiği gibi.Gelişen teknolojinin ulaştığı sonucu yaşayan insan, kültür erozyonunda gizliden bir esaret yaşamaya başladı.

Gizliden gizliye kendi kültüründen kopma noktasına geldi.Tüm bu olanların sorumlusu olarakta görebileceğimiz tek şey, teknolojik süreçte bağımlılık yapan vizyon takıntılığıdır.Bir yerde şair olmak,yazar olmak, üretmek için yalnız yaşamanın zirvesinde bulunmak, başkalarına ihtiyacı olmamak düşüncesi gitgide arttı.

Doğal olarak sürekliliği sağlayamaz bir konuma getirilen beyinler zamanla vizyonun büyüsüne kapılmakta gecikmedi.Buna karşın popülizm saplantılığı da,toplumu hazırcılığa sürüklemekte hiç bir zaman geri durmadı.

Tilkinin bile kestirme yolu değil en kolay yolu tercih edişi gibi. Benmerkezcil bir ivmeyle büyük tıkanışa doğru hızla ilerledi insanlık. Herşey tıkandı,üretimin önü bile kazanç sağlayanların tercihlerine dayalı olarak kapatıldı.Sonradan gelmeye çalışanlar, yetişmeye, kendini yetiştirmeye çalışanlar hep bu kadranın dışında tutuldu.

Sende kimsin denildi. Burada yaşasın fırsatçılar demek gerek.Vizyonu ve kültür kavramlarını yaşam biçimine adapte eden düşünceyi sadece bir yönden ele alıp irdelemek yanlış olur.

Teknolojinin kültüre karşı açtığı bu savaşta büyük yara alan toplum malesef yazılı kültürünü ve zaten eğitimi olmayan hazırlıksız kafaları korsan basılmış kaset gibi piyasaya sürmekte gecikmemiş oldu. Yıllarca eğitimin senesi tartışıldı durdu.Beş sene olsun,on sene olsun.Bırakın da,cehennemin dibi olsun.

Erich Fromm konunun özetini tamamlıyor.”Keyfiyeti tamamlanmamış, insanın alt-kültür platformunda birden bire herşeye sahip olmak düşüncesi ile buluşması,bu kaçınılmaz sonucu doğurmaktadır.”
Erich Fromm’a hak vermemek elde değil.

Doğumundan ölümüne dek hazırcılığa alışmış, zorla da olsa alıştırılmış bir insanın aldığı kültür ile yapabildiği ancak bu kadar olur.

Kısa bir süre içinde teknolojinin egemenliği altına düşen insan kendi kültürünü bir kenara itecek kadar hazırcı olmaya alışmış ve alıştırılmışsa, aradaki yüzeyselliği sentezlemek için çok çaba gerekeceğini de, unutmaması gerekir.Özellikle kendi toplumumuzda alınan eğitim ve kültürün vardığı nokta tam anlamıyla bir trajedidir.Bu kültürle ne tartışmasını bilen bir toplum,nede kendi yazarına, kendi düşünürüne önem veren bir kitleye sahip olabiliriz.

Gerçeğin farkına varmak vizyona takılıp sürüklenmekle değil, kelimelerin,acıyla göğe varan şiirlerin,cümlelerin,kavramların,düşüncelerin cefasını çekmekle mümkün kılınabilir.Su gitsede geride kum olmak gerekir.Rüzgar olup tükenmektense,dağ gibi kum olup çoğalmak gerekir.Vizyona kapılmadan, kültürünü kaybetmeden, yazının gücüne inanan bireyler olmak çok zor birşey değil.

Görüntüden eksik olmayan iki üç mankenin, futbolcunun, sanat icra ettiğini sanıp göz boyayan insanların peşine takılmaktansa okuma kavramını geliştirmek, daha yapıcı bir düşünce olacaktır. Okuyorum diyende okumuyor malesef.Kimse kimseyi kandırmasın.Yapabildiğimiz en iyi şey, sığ sularda kürek çekmekten başka birşey değil.Karaya oturmuşuz haberimiz yok.
Vizyonumuz bol olsun.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gelecek kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sarılmak gelir içinden
23 Nisan'da kalan çocukluğumuz

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir aşk'a kaç aşk sığar..?/
Zahrad"a Bir İki...
Geldigim Yerden
İsmini unuttuğum bir zamandı
İstasyon
Öldümse senin için öldüm
Sen hayatın bir ucundasın
Assos kıyılarında iki melek
Suçlusun... /otur
Daha saklı bir yalnızlık

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yokluğuna adandım [Şiir]
Hüzünde eskiyen bir geceyim [Şiir]
Seni yaşamaktan dönüyorum [Şiir]
Deli Mavi [Şiir]
Çünkü [Şiir]
Yüzü koyun günaha [Şiir]
Ne Diyorsun [Şiir]
Düşdenizim [Şiir]
Vakitsizce [Şiir]
Pencereler [Şiir]


Birkan ASKAN kimdir?

Kim olmadığımı biliyorum en azından. . /Bir öncesizlik mi desem, bir sonrasızlık mı, ya da evvel zaman içinde bir masal. . /kahramanlarının hepsi ölen. . /tarafından. . Kuru bir kuyu mu desem, gidemediğim bir uzak mı. . hiçbir an, göremediğim bir sevda mı, manası olmayan bir bakış mı. . /bilemedim. . Ama herşeye rağmen, kim olmadığımı biliyorum. . /Artık kullanılmayan bir köprüden. . aşk’ı sallandırıyorum. . Bilmem. . / Kimi anlatmak gerekir kendi yerime. . /ya da kim beni anlayabilir. . /Sadece kim olduğum mu önemlidir, yoksa kimse olamayacağım mı. . /Bunu da bilmek gerekir. . / Birkan tekilden sakin, çoğuldan delidir. . /Kelimesiz değildir. . /Kendidir. . /Kısaca kim ne şekilde düşünürse, öyledir. . /Bırakın öylece kalsın. . /Önemsizdir. .

Etkilendiği Yazarlar:
Lorca / O. Auroba / M. Mungan / B. Brecht / E. A. Poe / Gülten Akın / C. Süreya / E. Batur / H. Hesse / Nietzsche / C. Ersöz / P. Celan..


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Birkan ASKAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.