BÜYÜK VEDA GECESÝ

     Terliyordum…Gecenin yarýsýný geçeli epey olmuþ ve dördüncü fincan kahvemi yudumluyordum masadan baþýmý kaldýrabildiðim nadir zamanlarda.Proje çizmek kadar zahmetli ve gereksiz bir iþ var mýydý acaba?Bir öðrenci bir okuldan mezun olmadan önce ille de s.kilmek zorunda mýydý?Bunlarý düþünerek çizdim,çizdim,çizdim…

     Dolapta bira vardý ve s.kmiþim projesini diyip bir bira açmak geldi içimden… Þimdi düþünüyorum da açmamakla büyük hata etmiþim.O gece o birayý açmadým ve hala bir markette part time çalýþýyorum.Sigara parasýna…Ne deðiþti ki?

Güneþ gecenin karanlýðýný yýrtana dek çizdim.0,3 mm rotringeni masaya býraktýðýmda sabah saat 10.00 sularýydý.Tanýnmayacak haldeydim.Gözlerimin altlarý morarmýþ,diþlerim kahve ve sigaradan sararmýþ,yüzüm sapsarýydý.Yorganýn altýna kaydým usulca…

     11.00 civarý ev arkadaþým Tanz dürttü beni.
“Kalk,12.00’ye kadar projeleri hocaya götürmemiz lazým”.
“Siktir et” dedim “gir yat”.
“Ulan çizdik o kadar,dersten çakýp okulu uzatmak mý istiyorsun?”

     Küfrede küfrede kalktým yataktan.Lanet projeyi götürdüm.Ders geçme notumu aldým ve yataðýma geri dönmekti niyetim…Çocuklar yemeðe gidiyorlardý.Beni de çaðýrdýlar. Gelemeyeceðimi söyledim onlara.. Dolaptaki biralarý bitirip sýzarým diye düþünüyordum…
“Batu,bugün birlikte son günümüz”
“Evet ne güzel bir gün deðilmi?”
“Götsün Batu”
“Siktir” dedim onlara…Ve kendimi kebapçý da buldum.Seviyordum o kebapçýyý.Güzel beyti yapýyordu…Oraya dair özleyebileceðim bir þey olduðunu farkettim…Bitirdim beytiyi...Tolga iki beyti yedi.Ýnanýlmazdý.1,85 boy ve 100 kiloluk bir devdi.Gaz çýkarýrdý bazen ve kanepeyi sallardý…Tanz bir beyti yedi benim gibi.Makuldü.Hüseyin üç lahmacunla yetindi.Buket bir lahmacun yedi sadece…Fazla kilolarý varmýþ ve formunu korumasý gerekiyormuþ.Öyle söyledi..

     “Bana müsaade” dedim masadan kalkarken..Yýkýlmak üzereydim.Eve gitmem lazýmdý ve onlar bunu anlamýyorlardý.Çýktým oradan.Eve gittim.Duþa girdim.Ve bir bira açýp salona geçtim.Etrafýma þöyle bir bakýndým.Duvarlar…Hüzünlü gibiydiler sanki.Eski ikili koltuðumuz ve eski üçlü koltuðumuz…Televizyon ve üzerindeki iðreti eski anten. Üzeri kül ve bira lekeleriyle kaplý halý..Çalýþma masamýz…Okuduðumuz okuldan geri getirmek üzere ödünç almýþtýk.Playstation ve üzerinde durduðu sehpa…Sonra mutfaða geçtim.Buzluðunun yarýsý buz yapan emektar buzdolabý.Hurdacýdan almýþtýk onu.Sonra üzerinden yað lekeleri hiç eksik olmayan dörtlü set üstü ocaðýmýz ve daha bir sürü ývýr zývýr…

     “Siktir” dedim kendi kendime.Hüzünleniyor muydum ne?Biramý içtim.Sonrada dolaptaki bütün biralarý bitirdim.Odaya geçtim ve yatmaya hazýrlanýyordum ki evin kapýsý açýldý.Çocuklar…Hah dedim tam zamanýnda…

     Tolga girdi önce odaya… “Ne o lan bu saatte yatýlýr mý?” Ben önceki gece çizim yaparken O koca kýçýný da yanýna almýþ horluyordu ve bunu hesaba katmýyordu.Ýçerden bir çýðlýk yükseldi.Çýðlýðýn sahibi Tanz’dý. “Biralar bitmiþ!!!”

     “Durun” dedim “bu konuyu halledebiliriz”... “Kalk” dedi Tolga, “akþam veda gecesi var uyanamazsýn yatarsan”. Hüseyin kolumu dürttü.Buket üzerimden yorganý çekti.Kapana kýsýlmýþtým. “Gidin” diyebildim yorgun bir sesle.Gitmediler ama…

     Kalktým ve giyindim.Rastgele üzerime birþeyler bulup geçirdim iþte.Buketler evlerine gittiler hazýrlanmak için.Benim haricimde herkes fazla büyütüyordu veda gecesini.Umrumda deðildi.32 saattir uykusuzdum ve eðer dünya kadar para vermiþ olmasaydým gitmezdim veda gecesine…Ama vermiþtim ve karþýlýðýný almalýydým onlardan.Tüm alkol stoklarýný tüketene dek…Benim haricimde evdeki herkes klasik kýyafetler giymiþlerdi.Ben spor giyinmeyi tercih etmiþtim.Takým elbisemde yoktu zaten.Takým elbiseye ihtiyaç duymadým hiç.Kumaþ pantolonlarý hiç sevemedim.Rahat edemezdim.Yok ütüsü kaçar,yok leke olur.Benim öyle kaygýlarým yoktu.Caným istediði vakit sokaðýn üzerine baðdaþ kurup oturabileceðim türde kýyafetleri tercih ettim hep.En fazla kalkar,kýçýmý silkeler,yoluma devam ederdim…

     Veda gecesi bir restaurantta yapýlacaktý.Terasýnda…Canlý müzik olacaktý.Baþka da bir bok olmayacaktý.Ýçeri girdik.Çocuklar yer beðenemiyorlardý.Orasý mý olsun,þurasý mý olsun?
Gittim ve rastgele bir masaya oturdum.Yorgundum.Diðerleri geldiler ve masanýn etrafýna oturdular.Seçimimi beðendiklerini dile getirdiler.Oysa seçim yapmamýþtým ki…
Etrafta bir sürü enerjik genç.Yerlerinde duramýyorlardý.Bu kadar enerjiyi nerden alýyorlardý?
Tahammül edemiyordum.Çünkü benim parmaðýmý oynatacak dermaným yoktu.

     Garson masaya geldi ve sipariþlerimizi aldý.Yemek deðil.Ýçecek sipariþlerini.Yemekler fixti.Önce soðuk mezeler geldi.Tercihimi rakýdan yana kullandým.Dedim ya yorgundum diye belki bir faydasý olurdu.Bir süre sohbet ettik.Son takatimi kullanarak birkaç espri yaptým. Masa kahkahalara boðuldu.Hala fena deðildim.32 saate raðmen.Pardon 34 olmuþtu. Rakýya baþladým sonra.Açýldým kadehleri vurdukça.Faydasý olmuþtu.Derken müzik hýzlandý.Ýnsanlar piste doluþmaya baþladýlar.Ne gariptir ki ben dans etmekten de hiçbir zaman zevk duyamadým.Vücudumda kalan son enerjiyi dans pistinde býrakmaktansa masa da kalýp kadehimle oynaþmayý yeðledim.Ýnsanlar hoplayýp zýplayýp duruyor,modern dansýn tüm saçmalýklarýný piste yansýtýyorlardý.Ne kadar zamandýr uyumamýþtým? Siktiret dedim kendi kendime.Burdasýn artýk ve hakkýný ver dedim.Hakkýný ver.Buket geldi yanýma.Üzerinde tuvalet tarzý bir þey vardý.Uzun bir elbise.

     “Tuvaletimi nasýl buldun? Yakýþmýþ mý?” dedi gülümseyerek.Hakikaten tuvalet hakkýný vermiþti.Üstünde durulup sýçýlabilirdi sadece.Ben pek bir þeye benzetemedim.Ama benim gibi centilmen birine böyle bir cevap yakýþmazdý.
     “Çok hoþ olmuþsun” demekle yetindim,kadehimi dipledim ve ekledim “bacaklarýn biraz daha görünseydi daha hoþ olabilirdi”.
Kýrýta kýrýta uzaklaþtý yanýmdan.Kadehimi doldurdum tekrar.Ülkü geldi sonra masama.Sarýþýn, uzun boylu ve nefis kalçalara sahip bir kýzdý. “Hýzlý gidiyorsun,toslama sakýn” dedi bana. “Hýzýmý sizden alýyorum tatlým” dedim ona. “Toslarsam eðer tosladýðým yerde sen ol”. Havamý bulmuþtum.Ýyi gelmiþti raký.Kendimi yakalýyordum hemen hemen.
Fazla kaçýrmýþ olmalýyým ki bir anda kendimi pistte buldum.Kim beni ikna etti,kim piste çekti beni hatýrlamýyorum…Ama oynuyordum…Hýzlý gitmiþtim gerçekten ve toslayacak yer arýyordum.Ve buldum da…Okul müdürünün eþinin sol þakaðý... Elime hakim olmamamýþtým. Ama eðlendirmiþti bu beni.Bayaðý güldüm.Sonra slow’a döndü orkestra ve Buket kollarýmdaydý.Tuvaletiyle!!! Halinden memnun görünüyordu.Bense sýkýlmýþtým… Baþýný omzuma dayamýþ ve uzun sarý saçlarý omzuma dökülmüþtü.Altýndandýlar sanki…

     “Güzel dans ediyorsun Batu”
     “Çok iyi deðilim,sana ayak uydurmaya çalýþýyorum”
     “Bana ayak uydururken bir de ayaklarýmýn üzerinden insen!”
     “Ahh pardon!”

Müzik bitti ve onlarý orda býrakýp masaya döndüm.Hýz kazanmaya… Bir ara piste devasa bir pasta getirdiler.Veda pastasý…Dilimleyip masaya daðýttýlar.Herkes masalarýna oturdu.Birkaç hoca konuþma yaptý ama dinlemedim.Garsonu aradý gözlerim ve çaðýrdým.Bir kadeh raký istedim…

     Sonra masaya Oktay geldi.Oktay biraz mafya özentisi,dizilerin etkisinde kalmýþ, kendini kabadayý sanan bir çocuktu.Etrafýna bayaðý bir çevre de yapmýþtý.Adamlarý falan vardý hesapta.Bizi Red Devil’e davet ediyordu.Orada bir bardý Red Devil.Masadakiler kendi aralarýnda mýrýldanýp gidelim mi gitmeyelim mi oldular.Ben atladým.Geleceðimizi,eðer gelmeyen olursa restaurant çýkýþý gelmeyenle kozlarýmý paylaþacaðýmý söyledim.Batu’nun sözü sözdür dedi,gitti.Benim sözüm sözdü o zamanlar ve caným rakýnýn üzerine feci soðuk bira çekmiþti.O yüzden istedim Devil’i.

     Oralarýn meþhur bir barýydý Devil.Ortada geniþ bir havuzu vardý.Yazýn insanlar oraya yüzmeye de gidiyordu.Ama çoðunluk benim gibi kafa çekmeye…Kel kafalý,iri kýyým bir barmeni vardý.Eþcinsel olduðunu söylüyorlardý ama bana pek inandýrýcý gelmiyordu.

     Restauranttan çýkmadan içtiðimiz içkilerin parasýný ödedik.Ýlk iki kadeh menüye dahildi fakat sonrakiler ücrete tabiydi.En çok parayý ben ödedim.Çýkmadan resim çekildik.Sürekli saðdan soldan sesleniyorlardý.Ve sonra ne olduðumu anlamadan flaþlar patlýyordu.Bir iki poz vermeyi denedim.Objektife bakarken yýðýlabilirdim her an…

Bardan grup halinde çýktýk. Tolga,Tanz,Buket,Öztürk,Ülkü,Pelin…vs.Yolda yürürken hafif yalpalýyor,sonra tekrar dengemi saðlýyordum.Uykumu yenmiþtim.Bara girdik ve içerisi çok kalabalýktý.Kapalý bir mekan deðildi allahtan.Havuz kenarýndaydý herkes.Kendime fazla güvenemediðimden havuzdan uzak durdum.Bara doðru seyirttim ve bir soðuk bira istedim.
Sonra kenarda bir yerlerde durup dans edenleri izledim çakýrkeyf gözlerle.Buket sokuldu yanýma…Tuvaleti gözüme daha hoþ gözüktü.Neden olmasýn ki dedim kendi kendime.Neden?

     “Eðlenmiyormuþ gibi gözüküyorsun, pilin bitti mi yoksa?” dedi gülerek.
     “Eðlenebilmem için bana bir bacak göster” dedim O’na.Sonra biramdan saðlam bir yudum aldým.
     “Çok içiyorsun,gerekli mi bu kadar”
     “Bir süreliðine hayatý çekilebilir kýlýyor.”
     “Saçlarýn güzel olmuþ böyle,hafif sakal da gitmiþ.Severim kirli sakallý erkekleri.”
     “Ben pek hazzetmem,bir þeyler bahane edip sýký bir yumruk çakasým gelir.Bara gidiyorum içecek bir þeyler ister misin?”
     “Bir biraya hayýr demem” diye cevap verdi. “Bende” dedim “bende”.Gece ýsýnýyordu giderek ve kafam feci güzeldi.Barmenden iki bira istedim.Ücretini ödeyip aldým biralarý ve bardaklarýn yarýsýný döke döke Buket’i býraktýðým yere geri döndüm.Müziðin sesi inanýlmaz rahatsýz etmiþti beni.Zaten sözlerinde de iþ yoktu.Undergraund ve aþýrý gürültülü müzikler. Ruhunu beslemekten çok kulaðýný saðýr etmeye yarýyordu insanýn..Sanýrým bundan þikayetçi olan tek kiþi bendim.Rica etsem kýsarlar mýydý sesi biraz? Vazgeçtim sonra.Birama döndüm.
Tanz geldi yanýma…
“Bana bir bira ýsmarla batu” dedi. “Haa, varsa bir de sigara veriver”
“Siktir” dedim “adresi þaþýrdýn tekel yan tarafta”
“Hadi Batu” dedi “bak bugün son günümüz”.Bitmesinin vakti gelmiþti artýk.
“Ne büyük mutluluk” dedim.Parayý verdim ona ve de sigarasýný.Ateþini bile benden istedi göt.
     Saðýr olmak üzereydim.Dayanýlýr gibi deðildi.Ýki senelik bir okul için kulaklarýmdan olmak üzereydim.Biramý dipledim ve “Çýkýyorum burdan” dedim. “Geliyim mi seninle?” dedi Buket.Cevap vermedim.Sonunda ýssýz sokaklardaydým.Ýnsanlarý en sevdiðim saatler yataklarýnda olduklarý saatlerdir.Baþýmý aðrýtmazlar.En azýndan bir süreliðine…Ve tenha sokaklarýn tadýný çýkardým.Sadece kendi ayak seslerimi dinleyerek.Bir de Buket’in…
Yolda pek konuþmadýk.Açýk bir Tekel Bayii gördüm ve daldým içeri.Bira,sigara,cips falan alýp çýktým.Devam ettik.Eve vardýðýmýzda tükenmiþtim.Girdim ve soðuk bir bira açýp salona geçtim.Býraktým kendimi koltuða.Aman Allahým, ne güzeldi.. Büyük saadet.Buket de elinde birasýyla salona girdi.Müzik setine hamle eder gibi oldu. “Atarým seni camdan aþaðý” dedim,
vazgeçti.
     Yanýma geldi ve oturdu.
Tuhafsýn” dedi bana… “Ýki senedir seni takip ediyorum uzaktan,çok samimisin herkese ama aslýnda çok uzaksýn..Ýki senede çözemedim seni ve sanýrým iki sene daha geçse çözemeyeceðim.Çok iyi birisin ama bazen duvarlarýný örüp herkesi dýþarýda býrakýyorsun.Ne ben ne de diðer arkadaþlarýn,hiçbirimiz yaklaþmayý baþaramadýk sana…Yaklaþtýðýmýzý hissettiðin an çektin setlerini…Çok denedim seninle konuþmayý ama bir kez bile izin vermedin.Ülkü’yle sizde raký-balýk yaptýðýmýz geceyi hatýrlýyor musun?Hani sizde kalmýþtýk o gece?”
“Evet” dedim.
“Seni izledim tüm gece boyunca.Yedik,içtik ve müthiþtin.Öldürmüþtün bizi gülmekten.Çok eðlenceliydin.Sonra birkaç kadeh daha içtin.Hüzünlendin sanki,duruldun. Odana çekildin.Yanýna geldim ve birþeyler bahane ederek mutfaða kaçtýn.Samimi olduðun bir ortama bir anda yabancýlaþmayý nasýl becerebiliyorsun?”
“Sýkýlýyorum” dedim O’na. “Ýnsanlarla çok uzun vakitler geçiremiyorum.Münzevinin tekiyim ben,sýkýcýyým.Ýçimden gelirse çok hoþsohbetim ama ne yazýk ki içimden gelmiyor.”
“Aptalsýn” dedi bana. “O gece odana geldiðimde kaçtýn benden.”
“Þahsi deðildi,aptal da deðilim, kendi kendime kalmayý severim ve ne zaman geleceði belli olmaz”
“Aptal” dedi buðulu gözlerimin içine bakarak.Ve dudaklarýma yapýþtý.Karþýlýk verdim O’na.Dillerimiz birer yýlan gibi kývrýlýp oynaþtýlar.Üzerime çýktý ve beni esir aldý. Direnmedim.
Zilin sesi çekiç gibi indi kafama.Sabah olmuþtu.Yataðýmdaydým ve bir çok þeyi idrak edememiþtim.Yataða yatýþýmý hatýrlamýyordum.Bir çok þeyi hatýrlamýyordum.Kafam külçe gibiydi ve kalkmýyordu.Ayarýný tutturamamýþtým yine her zamanki gibi…Kalkmaya çabaladým.Soluma döndüm.Ve öylece kaldým.Buket yanýmda yatýyordu.Sadece pembe kiloduyla…Nasýl dedim kendi kendime.Nasýl?
Buketi orada býraktým.Boxer’ýmýn üzerine þortumu geçirdim ve kapýyý açtým.Babam kapýya dikilmiþ O’nu içeri almamý bekliyordu.
“Afyonun patlamadý galiba” dedi gülerek.Beni almaya gelmiþti.Ýstanbul’a kesin dönüþ… “Nasýl” dedi “güzel geçti mi veda gecen?”
Güzeldi diyebildim, güzeldi…



                    - SON -