"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
Nedense hep kavga ve savaşlardan sonra yapılır Barış'lar. Önce yapılması gereken barıştır. Sonra oturup kavga ve savaşın nedenlerini irdelemeliyiz. Mutluluk kavramı, herşeyden önce barış üzerine kurulur. Eskiden beri kavga ve savaşın, sonucu pek de belli olmayan bir itiş, kakış olduğuna inanmışımdır. İki yetişkin insan ya da toplum, bir çıkar çekirdeğinin kendi tarafında olması isteğinden yola çıkarak sonunda savaşa tutuşur ve dünyayı elem ve acıya boğarlar. Olayın başında ortak bir noktada buluşmayı nedense beceremezler. İnatçı iki keçinin, dar bir köprüde karşılaşıp benmerkezli tutumlarının sonucundan hiç mi ders çıkarmazlar. Egolarını yenmeyi, üstesinden gelememeyi beceremedikleri gibi komşularına da yıkım ve zarar getirirler. Oysa barış konusunda atacakları en küçük bir adım, gelecek kuşaklarının da zengin ve huzurlu olmalarını sağlayacaktır. Savaş ve kavga alanında harcanan paraların ne denli faydalı alanlara aktarılacağını hiç düşünmezler. Çok olasıdır ki işlerine gelmez. Birkaç akşam önce Somali kamplarında yedi yaşındaki çocukların içme suyu yerine çamurlu su birikintisinden gereksinimlerini gidermeye çalıştıklarını görmek, içimi paramparça etti. Bu trajik yoksulluğu önlemek için adım atmayan kütleler, Cumhurbaşkanı olsa ne yazar, Kral olsa ne yazar? Hepiniz tanıksınızdırki dünya üzerinde ne kadar da çok Yardım Örgütleri var. Hiçbiri yetişemediğine göre dünyanın muhtelif köşelerinde daha ne kadar çok açlık ve susuzluk sorunu var, diye düşünüyorum. Sonra da oturup Barış yerine Savaş yapanların ne kadar yanlış yaptıklarını düşünüp vah başımıza ! diyorum. Her kavgadan önce barış yapılmalı sonra kavga ve savaşın sonuçları üzerine tartışılmalı. Doğrusu budur. Sonra da çocuklarımıza bunu ebedi bir yol ve prensip olarak öğretmeli, ezberletmeliyiz. Neden kavga edecekmişsinki ..paylaşılmayanı ikiye böl, paylaş ve sorunu çöz ! Herkesin kolayca becerebileceği bir tutum işte ! Gerisi yalan ve haksızlıktır. Dünyaya karşı !
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gürcan Erbaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |