..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Gürcan Erbaş




14 Aralık 2006
Pastırma Yazı  
Her sabah yaptığımı yapıyorum yataktan kalkınca. Pencereden dışarı bakıyorum , havanın gidişine..

Gürcan Erbaş


Sonbaharın gidişi ile kışa başlangıç arasındasınız.Yaşamınızı etkileyecek günler. Giyeceğinizden tutun da.. Bir de bakıyorsunuz aranıza üçüncü bir mevsim giriyor. Pastırma Yazı. Şaşıp kalıyorsunuz.


:BAID:


Her sabah yaptığımı yapıyorum. Yataktan kalkar kalkmaz pencerenin önüne dikiliyorum. Havayı gözlüyorum.. nasıl diye ! Yapacağım o kadar çok şey varki ..içeride..dışarıda . O denli önemli benim için...dışarıdaki hava. Çünkü ona göre yönlendireceğim kendimi. Acelem yok. Artık eskisi gibi hızlı değilim, olmama da hiç gerek yok. Kahvaltımı da çok ağır sürdürüyorum, çayın tadını çıkararak.. gazeteyi okurken bile.
İşte yine öyle bir sabah. Ancak bana göre diğerlerinden farklı. Çünkü iki, üç gündür hava durumunun yağmur geliyor raporuna karşın ışıl ışıl, güneşli bir sabah.
Şimdi acelem var, çabuk giyinip sokağa atıyorum kendimi. Bahçelerde gül fidenları yine eskisi gibi, pembe, beyaz, kırmızı güller.. kimisi solmuş, bazısı da yeni açıyor, açmaya çalışıyor. İçlerinde tomurcuklar var küçüklü, büyüklü. Mevsim ılık gidiyor ya.. Pastırma Yazı bu olmalı diyorum. Çİçekler şaşıracak.
Aslında doğada kötü işaretler de var. Gazetede dün okudum, Ankara'da kestane ağaçları çiçek açmış.
Atmosferin sera etkisinden haberim var da konuyu değiştirmek istemiyorum.
Balkonlarda kırmızının değişik tonlarında açmış sardunyalar da göz okşuyor. Yürüyerek parka ulaştım. Tahta masalarımızdan birine oturdum. Birazdan kulübün görevlisi sıcak sabah çayımı getirecek. İkinci çayımı burada içeceğim. Çam ağaçlarının altında. Sigarayı bırakmamış olsaydım diyorum bir tane tüttürürdüm ama bıraktım.
Yalın çay, sade kahve de iyi gidiyor. İnsanın alışmadığı şey mi var. Yalnızlık, ölüm.. gidenleri arayışımız ne kadar boşunaysa kalanları yani gençleri selamla, saygıyla karşılamamız da ne kadar yerinde ve gurur verici benim için. Yarınlarımız onların ellerinde.
Güneş, eskisi gibi ısıtmasa da bu güzel günün bitmesini hiç istemiyorum. Nasılsa kış bastırınca yine kapanacağız evlere, odalara. Hava açık ve aydınlık olunca kuşlar da sevinçli, cıvıldaşıyorlar ya da karınlarını doyurmak için ağaçtan ağaca uçuyorlar. Serçeler, çoğunlukta ve en yakın dostlarımız gibi. Kargalar bile dolaşıyor çevrede. Bazan o kalın sesleriyle, üçü beşi bir araya gelince sanki bir sorunları varmış gibi geliyor bana. Ara sıra yazdan kalma bir kelebek uçmuyor mu başımın üstünde deli gibi oluyorum. Bir an kendimi genç biri gibi duyumsuyorum ama değilim. Az ilerideki duvarın dibinden nanenin kokusu geliyor, şu bizim çaycı ekmiş olmalı. Birden başıma birşey düştü. Boş bulundum ama korkulacak birşey değilmiş. Ben sonbaharım diye bağıran rüzgarın işi. Bir ardıç yaprağını düşürmüş başıma. İşte en güzel tarafı da bu olmalı diyorum. Mevsimlerin iç içe geçtiği günler de varmış meğer! Kaçımız farkında acaba bunun ?
Yaşasın Pastırma Yazı diyerek bir çay daha söyleyeceğim kendime. Birazdan !



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ya Ben Ne Diyeyim Size...
Günün İncisi
Barış
Çevre ve Anıtlar
Biraz da Futbol

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ye - Ye - Ye... Yeneriz Ya - Hu
Gerçek Demokrasi
Yeni Yılınız Kutlu Olsun
Bir Kadın / Bir Erkek
Gördüklerim ve Üzüldüklerim
Yüzde Elli
Özdeyişler
Yazmakla Ağlamak Aynı Şeydir
İstanbulun Bütün Sorunları
Silici

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Benim Atlarım [Şiir]
Lebon'da Buluşalım [Şiir]
Anılar Kutusu [Şiir]
Kaside [Şiir]
Sotaya Düşmeyen Şiir [Şiir]
Atatürk Aramızda [Şiir]
Hayalet [Şiir]
Eski Çeşme [Şiir]
Bir Sebep Göster [Şiir]
Bekleyiş [Şiir]


Gürcan Erbaş kimdir?

1942 İstanbul doğumlu, edebiyatın her türünden hoşlanır, ayrıca resim yapar. Kendi adına yayınladığı şiir kitapları: Kaç İstanbul Var İçinizde, Mavi Düşler, On üzerinden on veriyorum sana, Dedemin Kitabı, Solmasın Yurdumun Gülleri, 19 Yaş Şiirleri, Sesler Düşünceler Duygular, Aynadan Yansıyan, Onikiden Sonra, Gece Korkuları.

Etkilendiği Yazarlar:
Halide Edib, Adalet Ağaoğlu, Yakup Kadri,


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Gürcan Erbaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.