Mektubum sanırım fazla uzun oldu, çünkü daha kısa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
Bir zamanlar, bir Masallar Ülkesi varmış. Bu masallar Ülkesindeki kadınların hepsi de çok güzel görünürmüş. Çünkü her kadın, zamanın büyük bölümünü, makyaj yapmaya ve süslü takılar takmaya ayırırmış. Bu güzelim masallar Ülkesi’nin; beyleri, beyefendileri kendi kadınlarının güzelliklerini öve öve bitiremezlermiş. Aman efendim, çok güzel giyinir çiçekler gibi açarlar da, kokular sürüp mis gibi kokarlarmış, daha neler de neler. Buna karşın kadınlar daha da güzel görünmek için, birbirleriyle yarışa girmişler, akıllara gelmeyecek takılar yaptırmışlar, kollarına, boyunlarına, kulaklarına, ayak bileklerine, burunlarına, alınlarının ortasına hızmalar; kimileri de göbeklerini deldirip metaller takar, en çarpıcı olanları ise dillerini deldirip metal takanlarmış.. Yani her gün daha da güzel olmak için kadınlar vücutlarının bilmem nerelerine, ne yapacaklarını düşünürlermiş. Bu Masallar Ülkesin’nin beyleri beyefendileri bir gün, bir güzellik yarışması düzenlemeye karar vermişler... Masallar Ülkesi’nde yaşayan tüm kadınlar bu yarışmayı duyunca çok sevinmişler. Derken kadınlar arasında bir yarıştır başlamış, günlerce yeni yöntemler denemişler daha güzel görünmek için... Masallalar Ülkesi’ndeki kadınlar yarışmaya büyük bir özenle hazırlanırken; ülkenin terzileri de gece gündüz demeden yeni model elbiseler dikmiş, ayakkabıcıları yeni ayakkabılar, kuyumcular özel tasarımlar yapmış, saçlar yapılmış, makyajlar günün modasına uydurulmuş. Kimileri saçlarını beğenmeyip yeniden yaptırmış, kimileri takıları beğenmeyip daha güzelini aramış. Anlayacağınız ülkenin büyük bir bülümü bu yarışma için gecesini gündüzüne katmış. Veee... Sonunda büyük gün gelip çatmış... Yarışmacılar öyle güzel ve cazibeli olmuşlar ki, en güzeli seçmek gerçekten çok zormuş. Yarışmanın yapıldığı salonun hazırlığı ise günlerce sürmüş, ülkenin en gözde mimarları, gözde dekorasyoncuları gece gündüz demeden çalışmışlar. Ama yapılan çalışmalar her şeye değmiş. Çünkü yarışmanın yapıldığı salon, gerçekten de göz kamaştıracak kadar güzel olmuş. İnsanlar yarışmacıların güzelliğinden, salonun göz kamaştırıcılınğından adeta büyülenmişler. İçerde gerçekten, Masallar Ülkesi’ne yaraşır bir ortam hüküm oluşmuş. Sonunda beklenen gün gelip çatmış ve yarışma başlamış, her yarışmacı sahnede göründüğünde, insanlar güzelliklerinden etkilenip coşkuşla alkışlamışlar. Her yarışmacıda kendisinden emin, salına salına bir edayla yürümüş ki dillere destan. Yarışma bitmiş ve sonucu belirlemek için seçici kurul toplanmış... Her yarışmacı o kadar güzel, o kadar güzellermiş ki yarışma bittiğinde seçici kurul güzelin kim olacağına bir türlü günlerce karar verememişler. İnsanlar heyecanla sonucu beklemekten yorulmuş, sıkılmış. Seçici kurul, bakmışki bu böyle olmayacak, bu sorunu çözmek için bir yol aramışlar. Sonunda, Masallar Ülkesi’nin Güzellik Perisi’nden yardım almaya karar vermişler. “Seçse seçse, ancak en güzeli Güzellik Perisi seçebilir.” demişler. Seçici kurul paytonlarına binip, mütavazi, ama güzel renklerle boyanmış Güzellik Perisi’nin evine gitmişler. Düşüncelerini Güzellik Perisi’ne anlatmışlar; “Sevgili Güzellik Perisi, bir sorunumuz var. Bir türlü ülkemizde yapmış olduğumuz güzellik yarışmasında, günlerdir seçici kurul olarak birinciyi seçemedik. En güzelini ancak siz seçebilirsiniz diye düşündük. Bu konuda yardım eder misiniz?” demişler. Güzellik Perisi’ de seçici kurulun isteğini memnuniyetle kabul etmiş. Masallar ülkesinin halkı, sabırsızlıkla Güzellik Perisi’ nin vereceği kararı bekler olmuşlar. “ Tabi ya... Güzellik Perisi, en güzelin kim olduğunu bilmeyecekte kim bilecekti ki?.. Oysa işin başında, seçici Güzellik Perisi olmalıydı,” gibi konuşmalar ülkede ağızdan ağıza dolanıp durmuş. Hemen, Güzellik Perisi’nin başkanlığında, yarışmayı tekrar etmişler. 1.yarışmacı, 2.yarışmacı , 3. yarışmacı 4. ,5., 6, derken tüm yarışmacılar bir kez de Güzellik Perisi’ne gösteri yapmışlar; ama, Güzellik Perisi’ de güzelin kim olacağı konusunda bir türlü karar veremiyormuş.. Seçici kurul ile Güzellik Perisi, günlerce kendi aralarında konuşup düşünmüşler... Herkes sabırsızlıkla verilecek kararı bekliyormuş, “nasıl olurda bir Güzellik Perisi bile en güzelin kim olduğuna karar veremezmiş,” mi diyenler, gerçekten tüm kadınlar da güzelmiş. Karar vermenin herkes için gerçekten zor olduğunu söyleyenler, yan yana geldiklerinde,, artık bu konuyu konuşur olmuşlar. Güzellik Perisi’nin de günlerce uykusu kaçmış.. “Acaba, benden önceki Güzellik Perisi olsaydı ne yapardı?” diye düşünmüş, taşınmış... “ Tabi ya, ben nasıl unuttum!.. Bana bir ayna vermişti, ben o ayna kırılmasın, çalınmasın, belki bir gün gerekir diye saklamıştım. Nasıl oldu da unuttum!..”demiş. Koşar adımlarla aynayı saklamış olduğu gizli bölmeye gitmiş. Gizli bölmeyi açmış ve ayna sapasağlam yerinde duruyorumuş. Sevinçle aynayı eline almış ve aynada kendini görmüş. Kendisini aynada görmekten çok mutlu olmuş. Çünkü bu ayna bildiğimiz aynalardan değilmiş. Bu aynaya bakan herkes, kendesini aynada göremezmiş. Bu aynaya sadece, baktığı zaman iç güzelliği güzel olanlar kendini görebilirmiş. Yani davranışları, sözleri, düşünceleriyle iyi ve doğru olanlar yalnızca bu aynada kendilerini görebilirmiş. Güzellik Perisi, düşüncesini seçici kurulda açıklamış. Seçici kurul bu düşünceyi çok beğenmiş: “Eğer bir güzel seçilecekse, onun dış güzelliğinden çok iç güzelliği önemlidir, dış güzellik geçici, iç güzellik ise kalıcıdır,” diye söylemiş. Seçici kurulda. “ Masallar Ülkesi’nin güzeli kalıcı güzelliğe sahip olmalı ki, yıllar onu eskitsede iç güzelliği onu hep güzel gösterebilsin.” diyerek, kararı onaylamışlar. Yarışma üçüncü kez tekrar edilmiş... Sabahtan akşama kadar tüm güzeller, aynadan kendilerini görecekleri düşüncesiyle aynaya bakmışlar. İzleyenler nefeslerini tutmuş; 1.yarışmacının kendisini aynada görüp göremeyeceğine dikkatle bakmışlar. 1.yarışmacı aynaya bakmış, ama kendini görememiş. Salonda herkes şaşkınlıkla hep bir ağızdan, ‘Aaaa!..” demişler. 1.yarışmacı, kendisinden memnun olmayan bir yüz ifadesi ve hayal kırıklığıyla oradan ayrılmış. 2. yarışmacı aynaya bakmış, salonda tamamen bir sessizlik hüküm sürüyormuş. 2. yarışmacıda kendinisi aynada görememiş. 3. yaşırmacı, 4,5, 6. yarışmacıda kendini görememiş derken, geride de son 3 yarışmacı kalmış. Ama hala aynada kimse kendisini görememiş. Herkes büyük bir hayalkırıklığı yaşamış. Artık herkesin umudunu 3 yarışmacıya bağlamış. Bütün gözler; üç yarışmacının üzerine çevrilmiş. Sonunda iki yarışmacı daha kendisini aynada görememiş, salonda herkes üzgün üzgün son yarışmacıyı beklemeye başlamış sabırsızlıkla. Son yarışmacının da kendisini aynada göreceğini sanmıyorlarmış. Son yarışmacının adı Özlem’miş. Herkes Özlem, Özlem diye alkışlamaya başlamışlar son yarışmacıyı... Özlem aynayı heyecanla eline almış veeee... o da ne!.. Aynaya yüzü yansımış. Birden bir alkış kopmuş, etrafa renk renk konfetiler yağmış, salon sevinç çığlıklarıyla dolmuş. Özlem, sarı bukle bukle saçlarıyla ve ay gibi parlayan yüzüyle, gözlerinde ki o ışıltı aynada daha bir güzel yansımış. Hatta aynadaki yüz dıştan görülenden daha da güzelmiş. Herkesin bu güzellik karşısında gözleri kamaşmış. Herkesin aklından geçen tek cümle, “İşte Masallar Ülkesi’nin en güzeli Özlem.” demişler. Masallar Ülkesi’nde ki halk, aslında gerçek güzelliğin iç güzellik olduğuna karar vermiş ve kendi güzellerini bulmaktan dolayı çok mutlu olmuşlar. Artık o ülkede, bu yarışmadan sonra şu karar alınmış. “Sadece dışımızı güzelleştirmek için değil içimizide güzelliştirmek için çok çaba harcamalıyız,” demişler. Masallar Ülkesi’nde bir kural olmuş ve Özlem Masallar Ülkesi’nin yeni Güzellik Perisi’nin varisi kabul edilmiş. Her kim bu masalı dinleyecek olursa, tez zamanda, bu masalı yazanın yanaklarından koooooooooocaman öpsün... Yazan: Gülşen ÖZALTAN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gülşen ÖZALTAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |