Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov |
|
||||||||||
|
Anladım! Yersiz yurtsuz kalınca üşüyorum Üşüyorum kendimden mi içimden mi caddelerden sokaklardan mı? Yönümü kaybettim bu sokakları tanımıyorum, hiçbir insanın yüzüne aşina değilim. Bu çarşılar, mağazalar ve ışıltılı vitrinler, hangi zamanın ürünü, ben hangi zamandayım. NEREYE SIĞINAYIM. Üşüyorum, segilim nerede annem nerede çıplak kaldım bu bilmediğim kentin orta yerinde yaz günü, kime söylesem bunu, ifşa eder sırrımı. Beni işaret eder herkese ve ben o zaman yarım kalırım, cümleler boğazımda düğümlenir, çünkü gözlerde bir soğukluk bir umarsızlık ve yalanlar. Nasıl söylerim ben, hangi cümleyi kurarım yalandan. Beceremedim yalandan yaşamayı. Üşüyorum giysilerimden mi, kanımdan canımdan mı? Zihnimin girdaplarında bir soğukluk. Yalnız bir umut kaldı kalbimim bir köşesinde, çocukluk aşkı, ve kalan son kırıntılar sevgilim. Yüzünü unuttuğum ama beklediğim kadın. Kimbilir nerede kimlerle kaldı. Bu kentlerden bu kent kadınlarından kaçtığımdan seni hayal ediyorum. Bir kalb bir insan çıkarsam aralarından seni sonsuza kadar içime gömerim. Nerede hangi kadın ne kadar insan ki bilemem. Bilmediğimden, öğrenemediğimden kalamıyorum bir kimseyle, hep yalnız hep kendi içinde yaşayan malum şahıs. Anladım! İçim ısınmıyor anne. Üşüyorum yalnızlıktan mı, kimsesizlikten mi, çaresizlikten mi? Bu insan soyunun arasında; yüzler, kimlikler, inanışlar, önyargılar ve kaybolan zaman. Bütün hayatın özeti bu, akıyor gözlerimin önümden. Kim kaybeder, kim kazanır.bu savaşı, kim ne kadar çok kan akıtacaksa o kazanacak. Ölü sayıları artıyor dünyada sevgilim. Yakında bizede emparyal bir kurşun. Üşüyorum, kılıç kuşanmadığımdan mı, ölümlere seyirci kaldığımdan mı, kim olduğumu bilmediğimden mi? Çok ülkeler geçti atalarım çok ırkları insanları bağrına bastı. Kim bilir benim bağrımda kaç insan kaç ırk yaşar, bilinçaltımda kaç tarih saklı, bu yüzden belki bu kadar yersiz yurtsuz oluşum Tanrım yanlızca bir sıvı, bir gen projesimiyim. ben bir organizmayım, neyin parçasıyım. Kutsal yeryüzünün efendisi ya da (ünlem işareti) bir canlı türü, hayvanlarla kıyaslanmayacak vahşi, yok edici, eser yok iyilikten
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © lanetliaziz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |