Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattır. -Anatole France |
|
||||||||||
|
Bir yandan yaşanılanlar ne kadar derinse,dile gelmeyenler daha derinlerde derim.Dönüp arkama bakamayacak kadar korkaksam, gelecek zamanlarda sensiz olmaktan da o kadar korkarım.kelimeler yine diziliyor oysa cümle kurmaktan o kadar yoksunum ki. Dar bir zamandı,zor zamandı, kendimi kaybetmeye başladığım bir zamandı; Bir zamanlar diye başlardım her konuşmaya başladığım da bir zamanlar… En derinindeydin yaşamın, ne çıkmak için bir istek, ne de batmak için başka bir istek peşindeydim. Öylesine boşluğa bırakmış kendimi, savruluyordum “sığınmak” Nereye? Kime? Kendimi astığım! gecelerin ardı, arkası kesilmez olmuştu. Cisimlere, maddelere isim ad verdiğim “acı “günler… Kaç pencere eskittim ,kaç pencere dedim aynı an’ı yaşadığım günler “Ben” O’da kim? dediğim an’lar. Kendimden kaçıp sığınabileceğim bir “Dileğim” oldu.Onca kalabalık içinde tek değilmiydim evet, evet tektim. Üzerime atılan toprakları kaldıramayacak kadar tek ve küçük… Ah…ne olur, ne olur ,tüm yaşanılanlar yaşanılacak olanlar rüya olsaydı, kabuslara razıydım. Tanıştığım yeni duygulardan, tanık olduğum an’lardan uyansaydım. Ölüyordum! Dirilip, dirilip, yeniden ölüyordum! Bitmeyecek son bulmayacaktı. Geçmiş… Elimden alınan tüm sevgilere Lanet okuyordum!!! Yiten,Giden,Yok olan… Korkuyorum, Sevmek ve kaybetmek korkusu bu, Fırtınaya,korkuya yenik düşmeyen sen, “korkuyorum diyorsun!” Elim ayağım buz kesiyor. Üşüyorum! Benim olan ne varsa kaybettim Ben “Beni” Kaybettim. Sahip olduklarıma sımsıkı sarılmamın sebebi bundanmıy dı Beni terk etmemen, yaralarımı sarıp sarmalaman gereken bir zamanda sessizce terk ettin beni.Kırgınım ,buruk bir haldeyim. Duyuyormusun…? Çığlıklarımı duyuyor musun…? Kime Emanet ettin diye sorsalar ne derdin kim bilir; Sayısız sorularım var, cevapları olmayan. içimdesin ama yanımda değilsin.Susmalarımın sebebisin, çaresizliğimin sebebisin, oysa sana anlatacak öyle çok şeyim var ki!!! Yoksun, “Gitmelerden nefret ediyorum”.Sebebi sensin!. Sana yaşlar biriktiriyorum,silinmeyen teselli edilmeyen hüznün yaşları,yağmur biriktirmek gibi.. söylenmeyen sözlerim var kalbim ile dilim arasında sıkışıp kalmış ,çok yoruldum “Senden” yana. Göz yaşlarımın tanık olduğu dileğimi, benimle beraber dilerken ağladığını hissettim Anne! Şimdi susuyorum. “Kelimeler ağırlaşıyor cümlelerim bir kuytuda saklanıyor ve ben yine gömüyorum kendimi senden çok uzaklara…” Gömüyorum kendimi her dirildiğinde tekrar öldürüyorum! Kalbim kanıyor , Senden habersin “Yaralarımı sarıp sarmalayan, Biri var Peki İpek dokunuşlu bundan senin haberin var mı?” Ve en güzeli ne biliyor musun.? bana prenses diye seslenen Biri var Yükseldiğim her yer anlamsız
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © selma kozleme, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |