..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Deney, herkesin hatalarına verdiği addır. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bireysel > çırak




26 Mayıs 2007
Örter Gece Yaraları Saklarmışçasına  
çırak


:BAHC:
Kolumda ki dikişleri aldırmam gerekiyordu. Hava kararmış ve oldukça soğuktu. Gerçi küçük bir şişe votka içmiştim. Evin yakınlarında küçük bir poliklinikte aldıracaktım dikişleri. Acele etmeden ağır adımlarla gecenin içinde ağzımda sigaramla yürüyordum. Dallardan hışırtılar kulaklarımda ve caddeden geçen egzoz sesleri. Yorgun hissediyordum açıkçası kendimi. Her neyse sonunda parlak spotların gözümü aldı beyaz bekleme salonuna girdim ve danışmada ki kadın girer girmez beni tanıdı. Doktorumuz henüz gelmedi isterseniz oturup bekleyebilirsiniz dedi. Ne zaman gelir? diye sordum. Yarım saate kadar gelir dedi. Bir şey söylemeden dışarı çıktım. Kancıklar kolumu dikerken üç katı parasını almışlardı benden. Otuz liralık şeye yüz lira almışlardı. Köşedeki markete girdim ve soğuk bir bira aldım. Karanlık bir köşeye çekilip içmeye başladım. Telefonum çaldı. Alo dedim. Nerdesin? Diye sordu. Arayan bir arkadaşımdı. İyi ve baya uzun boylu bir herifti. Güzel bir kız arkadaşı vardı hep düzmek istediğim ama doğru düzgün pas vermiyordu bana. Ama ilgisini çektiğimi hissediyordum nedense. . . Neyse, evin orda ki alışveriş merkezinin oralardayım dedim.(Hemen hemen aynı yerlerde oturuyorduk.) Tamam merkezin önünde bekle geliyorum dedi ve kapattı. Bir bokluk hissetmiştim ama neden olabileceği hakkın da fazla bir fikrim yoktu. Birayı dipleyim merkezin önüne gittim giderken bir tane daha bira alıp içmeye başladım. . .
     Kepenkleri indirilmiş merkezin önünde biramı yudumlayarak yoldan geçen arabaları seyrediyordum. Çok geçmeden karşı şeritte siyah bir van’la karşımda duruyordu. Biramı yarım bir şekilde köşeye bıraktım ve karşıya geçtim. Merhabalaştık. Arabanın kapısını açtım ve açar açmaz bir bokluk olacağını hissederek hey beni bu arabanın içinde düzmeyeceksin değil mi? Diye sordum. Cevap vermedi. Birkaç ara sokaktan sonra sahile doğru bakan karanlık bir yere çekti arabayı. Ne dediğini anlayamadığım birkaç şey söyledi ve sıkı bir yumruk indirdi suratıma. Ne olduğumu anlayamadan birkaç tane daha çaktı ve siktir git in arabadan dedi. Kapıyı açıp indim. O’da indi. Olanlara pek anlam veremiyordum ama sinirlenmeye başlamıştım. Ellerim ceplerimdeydi. Nereden geldiğini anlayamadım beş altı tane daha yumruk yedim. Devam et dedim. Bu sırada durmadan kan yutuyordum. Biraz daha vurmaya devam etti ama ben kum torbasından farksızdım. Yıkılmıyordum ve vurması için sürekli küfür ediyordum ona. Son birkaç tane daha indirdi. Yere birikmiş salya ve kan karışımımı tükürürken yüzüne gülümsedim. Vurmaktan sıkıldığı anlaşılıyordu arkasını dönüp arabaya binerken beni burada öldürmeliydin! Beni burada öldürmeliydin! Dedim. Kapıyı açarken başını iki tarafa salladı ve binip gazladı.
     Etrafıma bakındım poliklinikten fazla uzak değildim ve yürümeye başladım. Her yüz metrede bir kocaman kanlı bir balgam sallıyordum yere. Merkezin önünde ki yarım biramı alıp dipledim ve yürümeye devam ettim. Neyse sonunda yarım saatlik bir yürüyüşten sonra parlak spotlu beyaz bekleme salonuna girdim. Sıcaktı içerisi ve terlemeye başlamıştım girer girmez. Kadın biraz garipsemiş gibi yüzüme baktı. Bir süre daldıktan sonra doktorun geldiğini ve odasına girebileceğimi söyledi. Doktorun odasına girdim. O’ da aynı şekilde yüzüme baktı. Soyunup kolumda ki sargıları sökmeye başladım. O hala yüzüme bakıyordu. Dikişleri açınca ancak dikkatini koluma vermesi gerektiğini anladı. Sargılar ıslak yaraya yapışmıştı ve canımı oldukça yakıyordu çıkartırken. Hala iltihaplı gözüküyordu ama dikişler fazlasıyla kolumda kaldı için alınmasını istediğimi belirttim. Dudak büktü ama kabul ettiğini belirtircesine başını salladı. Dikişleri almaya başladı. Arada kaçamak olarak yüzüme bakıyordu. Sonunda yüzüm için endişelenmemesini tükürmek için sadece çöpü yanıma uzatmasını istedim. Ayağıyla sürükledi. Ben tükürürken oda etime zamklanmış iplikleri söktü ve birkaç antibiyotik ismi söyledi kullanmam için. Başımı sallayıp çıktım. Tekrar ilaç kokusu yayılmış bekleme salonundan geçtim ve geceye daldım. Derin bir iç çektim ve gecenin bedenimi örtüşünü hissettim. Telefonumu çıkarıp çocuğu tekrar aradım. Kapalıydı. Tekrar denedim. Tekrar ve tekrar. Kapalıydı. Korkmuştu. Köşedeki markete girdim ve soğuk bir bira daha aldım. İçmeye başladım ve merkezin önünde durdum. Yirmi dakika kadar şansımı denedikten sonra telefonu açıldı. Alo dedi. Aynı yerdeyim gel dövüşmemiz gerekiyor dedim. Biraz tereddüt etti bak sakin ol tek başınayım sadece dövüşü bitirmemiz gerekiyor dedim. Tamam dedi. Aynı yere gel dedim. Kapattı ve ben biramı yudumlayarak caddeden geçen tek tük arabaları seyretmeye devam ettim. On, on beş dakika sonra gene aynı yerde durdu arabası. Birayı diktim kafama. Bu sefer cadde üstüne park etti. Arabasından inerken bende karşıya geçtim. Hiçbir şey konuşmadık tekrar nereden geldiğini anlayamadığım yumruklar yemeye başladım ardı ardına. Birkaç tane çıkarmaya çalıştım ama orospu çocuğu çok uzundu ve kolumun sakat olduğunu anlamıştı. Sadece bir taraftan çıkartabiliyordum yumruk çünkü. Hepsini engelliyordu rahat bir şekilde. Sıkı yumruklar almaya devam ediyordum. Sonunda çıldırdım ve bütün bedenimle üzeri atıldım ve onu belinden kavrayarak eski bir vos vos’un üzerine yatırdım ve yeni dikişlerin alındığı kolumla yumruklamaya başladım. En sonunda da taşaklarını avuçlayıp sıktım. Lanet herif yıkılacak gibi durmuyordu. Üzerinden kalktım. Doğruldu ama sallanıyordu. Baldırına bir tane tekme indirdim. Şimdi iyice yakınlaşmıştı yere sağlam tarafımla da sıkı bir yumruk indirdim yüzüne. Artık arabaya yaslanmıştı. Tam üzerine atlıyordum ki etrafta ki insanlar araya girdiler. Beni tuttular. Üzerime yürümeye başladılar üstün taraf olduğumu anlayınca biraz şaşkınlıkla. Birkaç çığlık savurdum etrafa, deli taklidi yaptım. Çekindiler. Yere biraz kan tükürdüm ve ağır ağır uzaklaştım oradan. . .
     Köşede ki yerden buz gibi bir bira aldım . Soğuk ağzına dudaklarımı değdirerek diktim. Yorgundum. Gecenin yaralarımı örtmesini umarak eve doğru yürümeye başladım topallayarak, iltihap sızdıran kolumla birlikte. . .




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kokuşmuşluğum ve Gece ve Sen Bir Taraftan

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bazı Geceler [Şiir]
4. 30 [Şiir]
Bir Ölüden Tek Farkım Yaşıyor Gibi Gözükmemdi [Şiir]
Çırılçıplak [Şiir]
Uzaklara Yürüyüş [Şiir]
Ayna [Şiir]


çırak kimdir?

.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © çırak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.