BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ


Kaf dağının eteklerinde bir Ülke vardır. Kendi halinde kendi içinde dinamik bir ülkedir, iç sorun ve hesaplaşmalarından kurtulamamış , iç çekişmeleriyle yönetilip gitmektedir.
Yönetimi beyinde oluşan Mantık anayasasına dayalı yarı bir demokratik rejimden oluşmaktadır. Bu Ülkenin meclisi Kalbidir burada hükümet ve muhalefet çeşitli partilerden oluşmuştur.Sevgi partisi, Umut partisi, Hasret partisi, Aşk partisi, Kara parti, Zalim parti,Gaddar parti, Vicdan partisi gibi değişik kendi aralarında çekiştiği kadar ittifaklarda kuran partilerden oluşmuştur.
Ülke kendini bildi bileli Sevgi, Umut, Hasret ve Vicdan partilerinin kurduğu bir koalisyonla yönetilmektedir.

Yeni oluşan bir fikir akımıyla Aşk partisi dalga dalga gelmektedir ve aynı zamanda hükümeti istifaya zorlar ve erken seçim kararı almak için yoğun bir baskı uygular.
Halk desteğinide arkasına alan Aşk partisinin baskılarına dayanamayan hükümet sonunda istifa eder ve erken seçim kararı alır.Yapılan seçimde beklendiği üzere Aşk partisi yıkıcı bir çoğunlukla başa geçer. Güçlü olduğuna güvenen Aşk partisi radikal kararlar alıp Ülkede devrim yapmaya kalkışır.Bunun anayasanın tüm gelenek değerlerini altüst edeceğini öne süren Askeriye duruma el koyar ve tüm yapılacak kararlanmış devrimleri iptal ettiğini açıklar.
Askeriyenin bu açıklamasıyle Ülke içinde kanlı bir savaş patlak verir, Meclis ve Hükümet Askeriyenin işlerine karışmamasını salık versede, Askeriye kararından taviz vermez.
Mide, Göz, karaciğer, akciğer gibi Ülke yönetiminde söz sahibi olan kurumlarda meclisle sessiz bir dayanışmaya geçerler ve işi yavaşlatma eylemine katılırlar, gerekirse genel grev bile yapacaklarını ima ederler.

İşte bu kanlı iç savaş böyle çekişmelerle süre gelirken, siz deyin kaderin bir cilvesi, ben deyim ilahi güçler tarafından; öyle bir deprem olurki ülkede yer yerinden oynar, taş üstünde taş kalmaz.
Söylentilere göre, hiç bir yardım kurumunun enkazlara ulaşamadığı ve bir hasar tesbiti yapmanında imkansız olduğu söylenenler arasındadır......

Cahid Aylar