İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie |
|
||||||||||
|
Olanak ve gerçeklik kategorilerinin bilimsel anlamı bizlerde ancak idealist diyalektik düşüncenin bir aşılmış biçimi olan, materyalist diyalektikte gerçek olarak ortaya çıkarlar..... Sözünü ettiğim bu iki kavram; diyalektik bir bağıntının bir görüngüsüdür....Biri olmadan diğeri olamaz.... Bu iki kavramın bir başka belirlenimi ise; zorunluluk ve rastlantı bağıntısıyla birlikte işlemeleridir...Olanak ve gerçeklik kavramları; nesne ve olayların nesnel gelişme yasalarına göre “zorunlu” ve “rastlantısal” aşamaları dile getirirler... Metafizik düşünce; içinde idealizm düşüncesi de olmakla birlikte bu bağıntıları birbirinden kopuk bir biçimde ele alır ve onları yalnızca kavramsal bir algı kabul ederler... Bu düşünme yöntemleri; zaten onların bu koparmacı anlayışlarının yüzünden bu isimleri alırlar... Olanak, gerçekleri ortaya çıkaracak olan önselliktir..Gerçek de o önsellerin meydana getirdiği olanaktır... Burada karşımıza bir de neden-sonuç bağıntılılığı çıkar ki; işte bu neden-sonuç bağıntısı, olanak ve gerçek kavramlarının bir değişik görüngüsüdür....Örneğin denize düşen bir insanın boğularak ölme olanağı, eylemin yaşanması durumunda gerçeğe dönüşür...Burada, bir bakıma neden-sonuç diyalektiği de ortaya çıkmış olur...Denize düşme, neden....Boğulma sonuç olarak ortaya çıkmıştır..... Rastlantı-Zorunluluk..Neden-sonuç..Olanak-gerçeklik bilimsel felsefede, diyalektik tikel yasalardır....Evrensel olan Tümel yasaların altında çalışırlar...Bu yasalı düşünme biçiminin bizlere sunduğu en önemli “gerçek”; üç biçimde gerçekleşen doğa yasalarını birbirinden bağımsız; fakat bağıntılarını koparmadan ele alabilmek “olanağıdır”... İnorganik, organik ve toplumsal doğa yasaları birbirleriyle bir bağıntı ilişkisi içindedirler ama, bu bağıntıdan ayrı olarak da bağımsız çalışırlar.... Doğa yasalarının organik olanıyla, toplumsal olanı aynı nedenlere dayanamayacağı için aynı sonuçları vermezler...Bu demektir ki neden-sonuç ilişkisini tamamlayan, rastlantı ve zorunluluk....Olanak ve gerçeklik de bu bağlamda aynı sonuçları vermeyeceklerdir....Aynı nedenlerin aynı sonuçları vereceği dogması; insan zekasının yanıltıcısıdır..... Doğada olanağın gerçeğe dönüşmesi bir kendiliğindenlik içerir..Ki bu bilinçsizliktir....organik doğada bilinç bulunmaz..Oysa ki toplumsal doğada olanağın gerçeğe dönüşebilmesi kesin bir bilinç gerektirir..İnsanın bilinçli ve amaçlı bir katılımı gerekir.... İşin bu noktasında karşımıza bir başka diyalektik bağıntı çıkar...Öznel-nesnel... Toplumsal doğa, öznel olanla, nesnel olanın ilişkilerinin bütünlüğüdür..... Nesnel olan; bilinci, özneyi belirler..Özne kendisi de bir nesne olan...beyin tarafından oluşturulur ve işletilir... Bilinç bir beyin fonksiyonudur ancak yalnızca bununla kalmaz..Diğer organları (eli-dili) işleterek nesneyi değiştirir ve yaşamına uygun hale getirir...Bu uygun hale getirme işleminin adı “emektir”...İnsan emek üreterek insanlaşır.... İnsanın ürettiği emek, bilim ve teknolojiyi yaratır...Doğada teknoloji bulunmaz...İnsan doğada var bulunan “olanakları” birbirine bağlayarak, makineyi “gerçekleştirir”.... İnsanın evrimi..İlkel aletten -nano-teknolojiye- ulaşan bir emek evrimi sürecidir....
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sedat Akıncı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |