Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalýnamayaný anlatýyor. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Bir gün, her sabah iþe giderken önünden geçtiðim Erbil Kalesini gezmeye niyetlendim.Bana gönüllü rehberlik eden Türkmen meslektaþýmla kaleye çýktýk.Kale içinde restarasyon çalýþmalarý vardý.Bu çalýþmanýn PUK( Celal Talabani’ nin partisi) tarafýndan yapýldýðýný öðrenince yüreðim cýz etti.Þüphesiz olumlu bir giriþimdi.Ama bunun Türkiye tarafýndan yapýlmasý gerekirdi diye düþünüyorum.Biz hayýrsýz evlat misali her yere kaynak buluruz da böyle hayýrlý iþlerde kaynak sýkýntýsý yaþarýz nedense... Kale içi metruk evlerle doluydu.Evler içinde yaþayanlarýn sosyal konumlarýna uygun inþa edilmiþti.(Kullaným alaný yönünden) Ama mimarîleri ortaktý.Ýlk göze batan iki konaðý sorduðumda;birinin Reþit aðaya, diðerinin de Ali Paþaya(Prof. Ýhsan Doðramacýnýn dedesi) ait olduðunu söylediler.Evlerin havalandýrmasý muhteþemdi.Sur kenarýndaki evlerin pencereleri ve havalandýrma tertibatý da insana dudak ýsýrtýyordu.Erbil ovasý sýcaktan bunalýrken bu evler doðal klima ile serinletiliyordu.Elektiriðin , klimanýn olmadýðý dönemde Ýnsan zekâsý sýcak problemine çözümü böyle bulmuþtu.Konaklarýn önündeki divanhaneler ve havuzlar dikkat çeken diðer unsurlardý.Türk mimarisinin hususiyetlerini taþýyan yapýlar, yazýlýp da okunmayan birer tarih kitabýydý sanki. Ýçinde dal boylu kýzlarýn, gelinlerin salýndýðý;gün görmüþ, umur görmüþ yaþlýlarýn, gençlere yol yordam öðrettiði bu evler, kahýrlarýndan lâl olmuþ da için için bahtýna aðlýyor gibiydi. Havuz baþlarýnda yapýlan sohbetlerin, müþaverelerin, evlerde söylenen hoyratlarýn, türkülerin, yakýlan aðýtlarýn ezgisi, ahengi duvarlara sinmiþ duyabilenlere bir þeyler anlatýyordu.Duyamayanlara zaten söyleyecekleri bir þey yoktu.O haneler ki viran olmuþ,baykuþlar yuva kurmuþ saçaklarýna. Hanede, kadim hane sahiplerini duayla anacak hiç kimse kalmamýþtý. “Vardým ki yurdundan ayað çekilmiþ, Yavru gitmiþ ýssýz kalmýþ otaðý.” Diyen þair boþuna söylememiþti bu sözleri.Geziyi bitirip þehre döneceðimizde, o güzelliklerin duvarlara sinmiþ ahengi kulaklarýmda çýnladý.Havuz baþlarýnda içilen kahvelerin buruk tadý damaðýmý ve dimaðýmý bir hoþ etti.Hüznümü yüreðime gömdüm.Burada yaþamýþ ve terki dünya eylemiþ insanlara fatiha okuyup ayrýldým oradan.Yüce ecdadýn cüce torunu olmanýn hicranýyla sessizce süzüldüm kalabalýklarýn arasýna...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýbrahim Kilik, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |