Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers |
|
||||||||||
|
Evinden(ev=546646) çıkıyorsun(dış=45677413) apartmandaki merdivenin basamaklarını saydın(178), sırf bu yüzden çatı katına çıktın.Herşeyin matematiksel evrende bir karşılığı var diğer arkadaşların ve çevrendekiler 'matematik' kelimesini duyduklarında hep kötü anılarını anlatmaya başlıyorlar ama sen öyle yapmıyorsun nerede bir ağaç görsen hemen dallarını dışarıya fışkırmış köklerinin çıkıntılarını sayıyorsun kombinasyonlarını alıyorsun asal sayıları ayırıyorsun kök ve kareleriyle çeşitli problemler oluşturuyorsun.Hayatta senin için bir problemdi zaten bu yüzden bu tip şeyleri yaratmakta zorlanmıyorsun özdeşleşmiş artık sende hayat kelimesini duyduğunda aklına birçok kötü anı geliyor... Komik(8965234), mizahi bir hayat seninkisi dışarıdan bakanlar öyle görüyor senin yüzünü komik ve gülünç buluyorlar bu yüzden dışarı çıkmayı pek istemiyorsun şu sayı sayma oyununu da eleştiriyorlar zaten sana obsesif diyorlar... Ailen peki onları hiç tanımadın bu yüzden aile(3456789012) kavramına hep soğuk bakıyorsun senin için var ile yok arasında kelimeyi duyduğunda aklına dışarıdan el ele dolaşan mutluluk saçan aileler geliyor sana yakın olmayan soğuk aileler özellikle anıların arasında seçiciliğe başvurduğunda hep o ağlayan çocuğu hatırlıyorsun balon isteyen şımarık veledi annesinin nasıl direndiğini sonra yüzündeki somurtkanlığın nasıl sevgisel mimiklere evrildiğini görüyorsun balonu elinde sımsıkı tutan çocuğun uçmasından korktuğu balonun rengi kırmızı kıpkırmızı sana tokat atıp şiddet uygulayan bakıcıların dayak sonrası fiziksel artığı gibi senin layık olduğun temas bu ne bir öpücük ne bir balon sen haketmiyorsun Tanrı(3,1434545...) seni layık görmedi böyle birşeye seni yargılıyor hem de çok ağır bir biçimde eline sayma oyuncağı dışında da birşey vermemiş hep almış senden birşeyleri sevgiyi mutluluğu insanlar bu tavrını duyunca sana kızıyor sen de yalan söyleyemiyorsun yapamıyorsun işte onu da vermemiş şu bonkör Tanrı ... Ailen seni Tanrının hediyesi yüzünden bıraktı bu hediye çok ağır kaldırması zor bir hediye bu yükü çok küçükken sırtına yığdı annen baban veya herkimseler...Yük sen birşeyleri kavradıkça daha da ağırlaştı daha da arttı belindeki omirliğindeki yapı bozukluğu...Sen otistiksin işte bu hediyen sen nasıl sayılarla oynuyorsan insanlarda seninle oynamayı seviyor tıpkı Tanrı nın yaptığı gibi... Otistik olmasan nelerin farklı olabileceğini biliyorsun ama üstüne üstlük bir de aşırı derecede duygusalsın aşırı derece alıngan... Herşeyi ilk anlamıyla anlıyorsun mecaz diye birşey yok senin için yavaş yavaş sızıyor hediyenin yükü herşeyine... Tanımlamalar herşeyin değişmez niteliklerini belirliyor böyle işte böylesin işte değiştiremezsin ağlıyorsun bu su damlacıkları şimdiye kadar değiştirmedi birşeyi hiçbirşeyi biliyorsun değiştirmeyeceğini ama dinletemiyorsun işte nasıl yalan söyleyemiyorsan ağlamana da engel olamıyorsun...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © evren gelen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |