Çocukların eğitimi, zaman kazanmak için nasıl zaman yitireceğimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Sevildiğini sanır insan bazen, o yanılgıya öyle kaptırır ki kendini ağmalaşır gören gözleri.Sadece kendi ve o vardır kainatta, söylenilenleri duyamazsınız duymak istemediklerinize kulaklarınızı tıkar ve öylece geçersiniz.Yanlış yaptığını bilirsiniz sevdiğinizin ama defalarca göz yumarsınız olanlara, oysa o gün geçtikçe acıtır canınızı, özgürlüğün kanatlarını sizden çalar ve her yeni gün çakılışınız olur bir derde daha. Ayrılığa düşersiniz günün birinde, her acıya birlikte katlanmaya çalıştığınız günler gelir aklınıza ve o yokken en güçsüz anınız sizi alır koynuna. Hayatınıza giren ilk büyüydü o.Neden olduğunu bilemezsiniz, akıl sır ermez, bulamazsınız sebebi.Sadece sevmek, saf bi edayla güvenmekti belki de sizi değerli kılan. Her saat müzik dinlediğinize,eline aldığı kitaba ortak olmaya çalıştığınızda öyle kızar ki size ama bu en değerli anlarınızdır size göre.Onun yokluğunda, size kızmasını beklersiniz uzun bir süre, en çokta buna öfkelenir ve açıklayamazsınız çevrenizdekilere.Ardından parmak uçlarınızı öpüşü, en suçlu anınızda sizi kucaklayıp ensenizde nefesini hissetmeyi,son sigaranızı paylaşmayı, geceler boyu durmadan, dumana boğulmuş bir oda içinde film izlemeyi özlersiniz.Hatta, kül tablasını her devirişinizde sakar ama benim sevdiğim diye gülümseyen bir yüz beklersiniz defalarca.Hele cepler bomboşken karın doyaracak bişeyler bulmak için çabalayaşınız, mutfağı birbirine katmanız öyle neşelidir ki o anlar.Oturup alkol sofrasına, o tatlı tartışmalar ve ağlaşmalar, sarılarak barışmalar dünyaya bedeldir belki de.Sanırım böylesine sıkı sarılabilmek için, sebep arasınız tartışmalara. Kaç kişi onun yaşadığı ayrılığa katlanabilmesi için, alır başını yaslar göğsüne,öylece saçlarını okşar uzun uzun susmalarla.Ardından geçmişine gittiğinde, yaradana dua edip kim gözyaşlarına boğulur günlerce,yağmurlarda ıslanıp yerinde alkole boğulup kim geçelerce kusma nöbetlerine tutulur, sayıklamalar, hayaller yaşar korku içinde.Tanıttığı insanların aslında ona zarar vereceğini anlatırken, kim kırılır ağır sözlerle.Alkol hücre duvarını aştığında, bağırıp çağıran sizi kıran insana nasıl öyle severken sırt dönebilirsiniz.Ayrı iki bedenli uyanmalar, alkol uğruna gecenin yarılırında yalnız bırakılan bir cüsse kim olabilir hiçe sayılan.Bedende var olan geçmişten kalan bir harfle, size sarılmasına kim izin verebilir.Gözlerinize bakarak, yaptıklarının sorumlusu sizmişsiniz gibi, sevginin artık bittiği söylendiğinde kim kaldırabilir. Anlattıklarınıza kulak veremediğinde, kıssasa kısas yaparsınız ve yaptıklarınız ona göre sadece boş bir inattan ibarettir ve yerine konulacak şeyler uğruna, bir bakarsınız güzel bir ayrılık gecesi yaşanır aranızda. Hemde saygının yok olmaya yüz tuttuğu bir ilişkide, son derece saygın, öyle güzeldir ki o son bakışı ve sözler öyle manalıdır ki ,yenik düşen yine siz olursunuz. Onunla yaptığınız yanlış öyle ağırdır ki geri dönüşü yoktur ya da size bir başkasını sevme hakkını tanıyamaz belkide.Taşıması bir o kadar güçtür ve ole yorgun düşersiniz ki sizden yalnızca, hayatınızı istediğini farkedersiniz. Onuda vermeye kalkarsınız ama becerememişsinizdir. Günler sonra gözlerinizi açar ve aramaya bile yeltenmediğini görürsünüz. Oysa, son telefon konuşmanızda kanınız damla damla akar ve yok oluşunuzu ona anlatırsınız.Ölümsüz dediğiniz sevginizden iyisiyle ya da kötüsüyle hatırlanacak hiçbir şeyi istemezsiniz artık.Çünkü sizden hayatınızı çalmak istemiştir bencilce bilirsiniz ve yeni dünyanıza gülümseyerek adım atacak kadar güçlü yine hissederseniz bir gün. Yanınızda olanın gözlerine bakarak, seviyor beni dediğinizde bir defa daha düşünün derim ben.Belki de sizinde hayata yeniden uyanışınızda, hırçın dalganızı yok ettiğiniz bir gündür bugün.Kimbilir? Benim büyümeme neden olmaya çalıştın,her şey için teşekkür ederim.Allah bizim yolumuzu bi yerlerde kesiştirmesin umuduyla, Allaha yakın bana uzak olasın.HIRÇIN DALGAYA...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © AYTEN TOPAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |