"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Neden geber der bana her martı, denize gözlerim takılsa ansızın. Bu kadar mı acıyla yoğrulmuşum. Ben acının ellerinde hamur olmuşum. Acı bileğime bir kelepçe gibi takılmış. Hiçbir el iyileştiremez beni. Hiçbir yüz ayı ve güneşi hatırlatmaz bana. Bir gülüş görsem ansızın bileklerim kanar. Kimse güler yüze, tatlı dile mahkum etmesin beni. Hiçbir söz avutamaz beni. Kelimeler şiir kaçkını olsa da, cümleler kan sıçramış beyinlerden romanlara konu olsa da, artık kimse susturamaz beni. Lütfen rahat bırakın beni. Çünkü amacınız incitmek beni. Her süslü ifadenizin altında hayatımı zehre dönüştürmeye çalışan bir yılan var. Lütfen sözlerinizle zehirlemeyin beni. Lütfen etkilemeye çalışmayın beni. Bilirim elimi versem bileklerim kanayacak. Bilirim her sözünün mecaz anlamında geber olacak. Nasıl inanırım ben size. Nasıl kanarım coşku ve heyecan bildiren şiirlerinize. Bir ağız ki bir kara delik gibi açılır. Yutar bütün dünyayı ve bundan tat alır. Yedirmem kimseye kendimi. Dişlerinizin arasında yemek atığı olamam. Ben kimseye kızarmış kuzu olamam. Acı bileğime kelepçe gibi takılmış. Kimse kollarını açarak gelmesin bana. Kimse güvenmesin güzelliğine. Yenilmem bir başkasının yeteneğine. Nereye kaçsam gecem oluyorsun. Bir güneş bırakmıyorsun bana. Bu ne ceza Allah'ım beni öldürmüyorsun. Yaşamak ise bir kelepçeden farksız. Ne zaman hayata tutunmaya çalışsam bileklerim kanıyor. Ne zaman bir söz duysam ağzından cinler bana gülümsüyor ve ben artık bu deli saçmalıklarını duymak istemiyorum. Bu sözler sana ey sevgili. Ya ateş dolu hoş çakal de bana ya da merhaba de yüreğime su serp. Ama sen iki gözünü bana doğrultup dilini çıkarıyorsun ve göz kırpıyorsun. Sonra ben yoldan çıkmış bir serseri miyim ki beni böyle taciz ediyorsun. Niçin bana tecavüz edip sonra başıma bir kurşun sıkıyorsun? Evet o güzel ellerinden sadece bu mu geliyor? Hayat standart olarak beni mutlu edemez biliyorsun. Bir insanın bir insanı dövmesi ya da öldürmesi, bir kadının kendi çocuğu için bir başkasının çocuğunu hırpalaması hayatın rutin işlerindendir. Bir insanın bir insana gülmesi ve onun gönlünü almaya çalışması ekstra durumlardır. Senden ekstra ne gördüm söyler misin? Şimdi bana bak ve artık külün yanmaktan korkmayacağını anla. Ve beni ateşlere atmaktan artık vazgeç. Yaralarımı bırak kanasın. Çünkü gözlerimde kanlı yaşlar varken istemem hiçbir yaramın kabuk bağlamasını. Bu yüzden anla sevgili bu kadar kan dolu bu beden sana haram. Bana tecavüzden vazgeç. Çünkü senin dilini çıkarıp bana göz kırpman senin ruhunu yaralar. Çünkü ben ruhumun coşkun sularında tertemiz duygularımı yıkarken artık kalbimde sana yer bırakmayacağım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |