Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero |
|
||||||||||
|
AH İSTANBUL! Ah İstanbul! Hayallerin büyük umutların, mağrur, muhteşem, pırıltılı şehri. Kimilerini yuttun, kimilerini yıktın, umutlarını çaldın. Nice yuvaları parlak umutların için dağıttın, nice masumları yaktın, gençleri batağa, dürüstleri yalana, sevgileri acıya ihanete buladın. Her köşende ayrı bir zevk, ayrı bir pırıltı, ayrı bir dünya, büyük hayellerin büyük şehri. Karanlık sokaklarında, ne aydınlıkları boğdun sen! Uğrunda insanlar can verdi, yollara düştü. Bir dolu hayalle kollarına koştu. İstedikleri biraz rahat, biraz ışıltı ve refahtı. Sen onları birer birer yuttun. Güzellikleri gece karanlıklarında boğdun. O karanlıkların arkasına sakladığın çirkinliklerin üzerini güzelliklerle boyadın. Sokaklarında biraz umut, biraz sevgi arayanları birer birer tükettin. Işıklı gecelerinle gözlerini boyadın. Gündüzleri insanları bir lokma ekmek için boğuştuğu yollarında hepsinin özünden birşeyler çaldın. Ah İstanbul! Ey güzel şehir ne ümitler tükendi ne hayaller yıkıldı, ne aşklar tükendi ne yuvalar yıkıldı uğrunda. Adına şiirler, şarkılar yazıldı. Allandın pullandın.Herkes seni bir gelin gibi masum, bir çocuk gibi saf sandı. Belki sende istemedin böyle olmayı;insanları yakmayı, yıkmayı, aldatmayı... İnsanlar seni böyle yaptı. Sana ulaşmak, yetişmek için birbirini kırdı geçti. Zengin fakiri ezdi, güzel çirkini. Herkes birbirininin hayallerini umutlarını çaldı. Dostlar birbirlerini aldattı. Dürüstlüğün yerini yalan, sevginin yerini nefret aldı. Ve bunların suçu hep sana atıldı. Sen kim bilir kimlere kucak açtın; kimleri bağrına bastın? Ama insanlar çoğaldıkça istekleri arttıkça seni kullanıp, kirlettiler. Ama sen isyan etmedin; kendini de savunamazdın, sokaklarını çiğneyip geçtiler, ışıklarını söndürdüler. Her türlü ihanete uğradın. Hep sonunda insanlar “Ah İstanbul” yaktın bizi dediler. Ama hiçbir zaman; biz özümüzden döndük, bizliğimizi kaybettik, İstanbul’u biz kirlettik, tükettik demediler! Ah İstanbul! Büyük umutların boynu bükük garip şehri...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Talar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |