Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarını düşünmedim. Tersine yaşam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onları seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
Akşama doğru, Harld sarsıntının hatıralarını yavaş yavaş içine gömerken ikinci ve daha büyük bir sarsıntı geldi. Harld yine yere kapaklandı. Bu sarsıntı diğerine benzemiyordu. Sanki toprak olduğu yerden sıkılmışta ayaklanıp başka yere gitmek istiyordu. Ve bu sarsıntı daha uzundu. Beş on dakika sonra Harld acı bir şekilde sarsıntının azalmak yerine şiddetlendiğini fark etti. Gitgide artıyordu. Sanki yerin altından bir şeyler vuruyordu toprağa. Harld sarsıntının ne zaman biteceğini düşünürken birden toprak yumuşamaya başladı. Bir süre sonra toprak hamur gibi olmuştu. Harld tüm cesaretini toplayıp ayağa kalktı ve koşmaya yeltendi ama ayağının altındaki toprak o kadar oynak olmuştu ki iki adım bile atamadan yere düştü. Olduğu yerde kalmanın daha iyi olacağına karar vererek kafasını iyice kollarını arasına gömdü ve sarsıntının bitmesini beklemeye koyuldu. Sarsıntı yavaşlayıp Harld tam bir “ohh!” çekerken birden tarlanın bir noktası şiddetli bir şekilde en yirmi metre yukarı kalktı ve hemen geri yerine indi. Toprağın yukarı kalkmasının şiddetiyle Harld on metre ileri fırladı. Yere düştüğünde hemen doğrulup kalkan bölgeye bakmaya başladı. Birazdan yeniden büyük bir sarsıntı geldi ve bu sefer toprak parçalandı. Ama artık Harldı şaşırtan sarsıntı değil, parçalan toprağın içinden hışımla çıkan en az elli metre olan yumruk şeklindeki eldi. Harld donup kalmıştı, inanamıyordu. Demek ki toprağı bu el parçalamıştı. Zaten el dışarı çıkınca sarsıntının şiddeti büyük bir düşüş yaşamıştı. Ama el rahat durmuyordu. Bir açılıp bir kapanıyordu. Sanki yeni ortamına alışıyordu. Sonra yeniden sarsıntı arttı. Bu seferki çok şiddetliydi. Harld yerinde duramıyordu. Bir oraya, bir buraya şıçrıyordu. Her yeri yara bere içinde kalmıştı. Bu sırada koca el yere indi. Bastığı yer gitgide çöküyordu. Sanki zorlanıyordu. Sonra Harld ufukta başka bir el gördü. O da yere inmişti. İki elin tam ortası birden yükselmeye başladı. Ve toprak parçalandığında Harldın gördüğü ve anlamaya başladığı şey kalbi için fazla ağırdı. Koskoca adam daha yirmisinde kalp krizine yenik düşüyordu. İki elin arasından çıkan kocaman bir kafaydı. Eller toprağa dahada bastırarak gövdeyi de toprağın üstüne çıkardılar. Harldın anladığı gerçek ise; bir yumurtanın içinden bir canlının çıkışının bu olayla inanılmaz benzerliğiydi. Harld tam o sırada anlamıştı üstünde yaşadığı dünyanın aslında koskoca bir yumurta olduğunu. İnsanlık sadece yumurtanın özsuyundan beslenen birer parazitten ibaretti. Metrelerce toprak örtüsü ise sadece yumurta içindeki canlıyı korumak için bir kabuktu. Yıllarca dünyanın içinde bir çekirdek olduğunu ve bunun çok sıcak olduğuna inanmıştı. Ama şimdi, hayatının şu son anlarında anladı ki o ısı bir canlının ısısıymış. Her şey, tüm dünya onun içinmiş. Ve Harld bu hayata gözlerini yumarken kainat yeni bir tanrıya kucak açıyordu...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Volkan BÜYÜKALTAY, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |