Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Varlığı ile yokluğu arasına bir tartı koysam ve varlığının üstüne kondurduğum ihanet tozlarını çıkarsam, aynı gramın eksikliğini ölçtüğümü biliyordum. Herşeyi bu kadar iyi hesaplarken, adının harf miktarını eksiltmeye çalıştığım eşya, hadise ve hayallerdeki rakamsal yanılmalarım, unutma çabalarımı sürekli başa sarıyor, her günü, başladığım ilk günün reçetesiyle yaşadığımı, bilmeyi istemediğim kadar iyi biliyordum. Hiçbirşey eskisi gibi değil diyordu aynalar! Taze acılarımı bırakmamacasına kavrayışım veyahut yeni sancılara gitmemecesine esir oluşum, eski hazlarımın yerine gelmemecesine bittiğini anlatıyordu bana. Böyle senelere bedel öyle günler yaşıyordum ki, hayatı sürmekle sürüklemek tezatına kurban gidiyordu herşey. Seccademin merhamet yüklü yönünde bile yaralarıma merhem bulamayışım, ruhumu, en keskin imani noktalarıma varana kadar, kör ve imansız bir düşünceye yuttururcasına kaybettiriyordu. Adımlarımın iki hareketi arasındaki zaman ve mekan kırıntılarını biribirine bağlayamayacak kadar güçsüz olduğum geceler, yorganımın karanlığına gözyaşı pahasına saklandığımı hatırlıyorum. Ondan kalan beni bile görmeye tahammülüm yok artık! Bütün suçluluk duygularımın üstünde biriktikçe ağırlaştırdığı, gözkapaklarımın, uykuya teslim olduğu o anlar, evet o anlar, şarbonun beyin duvarlarında oluşturduğu dayanılmaz sarsıntıyı kanayıncaya kadar ovuşturan acı çaresizinin tavırlarına eş, öz dudaklarımdan kafatasımı çıkartırcasına geriye dönüyordum. Güneş ayak uçlarıma sarılınca gönül talkımının korkunç sesiyle uyanıyor, başımı yokluğuna çarpınca tükenenin yalnızca ben olduğumu bir kez daha anlıyordum. Ve bu satırları yazana kadar, geçmesi için yalvardığım ne kadar gecem varsa hepsinde aynı serüveni, fotokopi misali yaşamaktan kendimi alıkoyamıyordum... Derken dostlarım diyordum! Dışına bakınca ben gibi ağlayan, içine dönünce kendi gibi gülen dostlarım. Kalbimi köşe başlarında sıkıştırıp, duygularıma muska misali sığdırmaya çalıştıkları tesellilerden parça parça faydalanamıyordum aslında! Birleştirince de damla gözyaşıma yetmediğini görüyordum. Dosttu adı, ne yapsa da dost kalacaktı ya, bunu da iyi biliyordum!... Ve hayat, sevgi, ölüm, duvak, kefen, mezar, sabır...ne varsa hepsi dönüp dolaşıp yine ona geliyor; gidemiyordum!... Evet ne yapsam bitmiyordu bu sancı! Ama o, yine suskunluğunu yollluyordu bir gece, sessizce bir kez daha kayboluyordu!... Eğer ona doğru uzattığım ellerin arasında, benim kan dolu avuçlarım olmasaydı gitmeyecekti belki de, belki gidemeyecekti; bilmiyordum, bilemiyordum!... Ve kahrolası bu hayatı sevmiyordum o yokken, sevemiyordum!... Bir an gelecek en unuttuğum yerden çıkıp gülecek diye bekliyordum hep. Bazen dualar yolluyordum günahlarına, cezalandırıldığım kadar bağışlansın istiyordum. Onsuz bir beni görünce, aldatılan çocuk, bıçaklanan göz, yankesilen ciğer, yırtılan perde, buruşan surat(...)bana beni anlatıyordu; anlatamıyordum!... Artık her gece zindanımda, başımın altında, kanını içtiğim bu sevdanın dantelli yastığı var. Üstümde yine onun işlemeli yorganı. Bir de şu koynunuzda yatan sevgilinin, her gece yorganımı üstüme çeken ve alnımdaki teri silen merhametli parmakları!... Eğer beni duyuyorsanız yedi kat karanlık, kefen, taput, münker ve nenkir; son defa sevdiğimi söyleyin ona! Sevdiğimi söyleyin ve sevgimle sulayın o minicik ellerini; kurumasın artık toprakları...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk YILMAZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |