..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Ömer Faruk YILMAZ




20 Ekim 2010
M'yi Alıyorum Bizden!  
Ömer Faruk YILMAZ
Ve çıkışı yok artık hayatımın, çıkışı çok hayatının içinden...


:AHEG:

Geldin mi, yoksa gelecek mi hala haberin? Haberin var mı ellerinden? Ne tuhaf değil mi, kırıldım desem de sağlam bakışlarla sarılıyorsun hayata? Umursamazken, umursamak... Düşünmezken, düşünmek... Söylemezken, dinlemek... Senin hünerine kalan bir hayatı seyre durmuşum artık, eksilirken ayrı kaldığım yüreğinden. Kalbimin pergelini noktaladıklarına ayarladığından beri, hiçliğimin etrafında dönüp durmaktayım. Ve çıkışı yok artık hayatımın, çıkışı çok hayatının içinden...

Bekleme Zümra, fermanı çıkmayacak sözlerimden bu ayrılığın! Gidişlerinin adını hasret koymaya mecbur bir kalbi bıraktın bana, sabrımın saatini kuramadın. Ayrılalım demeye dilin varmadı diye yüklemsiz cümleler kuruyorsun hala. Öznesiz bir gelecek bırakıyor ve susuyorsun; duygularını karalayarak nesnesiz bir karanlığın. İki yürek ve tek bir beden dememiş miydik? Bir artı bir iki edecek diye anlaşmamış mıydık seninle? Söylesene, hangi vakitte yine bire denk düşürdü mantığın?... Bir dahası var mı Zümra bu hesabın? Sağlaması var mı sana yanıldığını gösterecek? Çaldığın yılların bir dahası var mı ki, dönüşü olsun yanlışının? Ellerimi kaç defa göğsüme vurmalıyım? Kaç defa tırmalamalıyım eşiğini? Kaç defa avuçlarında üşümeliyim ki Zümra'm; şu kalbinin kapısı açılsın?...

Şehirler üstüme kapanıyor git gide. Saçlarına yüreğimi kardım diye yollarında sonu geldi artık. Boşluğuna kendimi bırakacak uçurumu kalmadı bu ayrılığın. Ne giyotin, ne urgan; ayıramıyor nefesimi yaralı bir kafesten. Ben ölmeyi isteyince çaresi yok işte idamların. Yanlış hatırlamıyorsam en son sözlerinde bir bıçağı taşıyordun ve gözlerinde bilediysen hançerini; o vakit sok artık, sok artık Zümra'm! Anlamı yok artık şu adından kayıp giden yıldızlığın, anlamı yok artık ardından silikleşen yalnızlığın...

Böyle rezilce yaşamaya mutluyuz diyecek kadar küçüleceksek ve eksildiğimizi göremeyecek kadar kör kalacaksa ellerimiz, bırakalım gitsin, gitsin Zümra'm! Tükenen bir hayalin artık düşleri de olmasın. Ki her şeyi terkediyorum hayatın avuçlarına, bende eyvah, sende aptal; sonra kirlenmiş kefenim ve kıblesi bulunmamış o kabrim de sende kalsın...

Güneş en tepedeyken en dibimde kaybettiğim, gölgemdi Zümra'm; hatırlarsın! Sana dair iklimler biriktirirken; yazımdı, kışımdı, ilk ve son baharımdı sırasıyla takvimimden çıkardığım. Müsaade edersen eğer, şimdide kendimi alıyorum senden. Kelimelerim kurşuna dizdi diye de üzülme sakın! Parmaklarım dokunmaktan isteksiz, bir cesetten uzatırken kanattım bu yalnızlığı. Ne yapayım, sürekli sancıyan bu acı dilime ait değil artık. Yetmez mi Zümra'm yaktığın, yetmez mi Zümra'm yıktığın? Haydi bir kez daha fason gülücükler yolla bana. M'yi alıyorum bizden, yalın ismin sende kalsın...

Ömer Faruk YILMAZ    



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ey Kalbim
Bir Utancın Satırları
Sevdiğimi Söyleyin O'na

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Frezya
Kör Bir Ebe!
Dört Mısra Arası Hayalin
Sabır Güncesinden; Sana!
Sayıklamalar 1
Bağışla Beni!
Sayıklamalar 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bekle - Zannet - Sabret [Şiir]
Sende Kaldı [Şiir]
Sinn - Raa [Şiir]
Ah Ne Yazık! [Şiir]
Oldu Mu Yar? [Şiir]
Kaçar Ayak [Şiir]
Olabilmek! [Şiir]
Olsun [Şiir]
Durmuyorlar! [Şiir]
Dolor [Şiir]


Ömer Faruk YILMAZ kimdir?

Et ve kemik, gölgesi yere düşmeyen insan. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk YILMAZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.