Asansörün kenarýndaki camý kýrdýlar ve asansör yolundan çýkarak aþaðý çakýlacaktý ki Hamit, Batman'in kemerine benzer kemerinden yukarý bir halat fýrlattý ve karþýdaki platforma çýktýlar.
Cankat:
-Þimdi n'apýcaz?
-Yola devam edeceðiz, dedi ve ayaða kalktý.
Karþýdaki platforma atladýlar ve anýnda yere çakýldýlar. Çünkü yerde üzerleri telle kaplý bir çift devasa fan vardý. Ve devam ederken önlerinde bir boþluk vardý Cankat aþaðý bakarken aþaðýda bu ikisinden daha büyük bir fan olduðunu gördü ve üstünde koruma teli yoktu hemen ani bir hareketle karþýdaki merdivene tutundu ve týrmanýp arkasýndan aþaðýya, fanýn altýna, indiler. Orda bir silah buldular. Bu VALVE™'nin Portal oyunundaki portal silahýna benziyordu. Üzerinde bir not vardý. "Just one time" yazýyordu. Bu "Sadece bir kez" anlamýna geliyordu. Karþýmýzda bir platform vardý biz de buraya ve karþýya açtýk portallarý ve silah aniden yok oldu. Karþýya geçtik ve aþaðý doðru kaymaya baþladýk. Tam düþecekken yukarýdaki halkaya tutunup saydam borularýn içine daldýk ve ýþýnlanma aletine benzer bir þey gördük ve içine girdik.
Ve daha sonra da orda silahlarýmýzý bulduk. Cankat:
-Silahlarýmýz haha!!..
Deniz de þapþal bir gülümsemeyle:
-Buraya kadar geldiyseniz beni yeneceðinizi zannetmediniz herhalde, dedi ve ani bir hamleyle onlarý aþaðýdaki platforma indirdi.
Cankat blaster, Hamit'se ýþýn kýlýcýyla denizin çift yönlü kýlýcýyla kapýþmaya çalýþýyordu gayette iyi gidiyorlardý. Ve sonra.. Deniz force pull yaparak Cankat'ý asitin içine düþürdü. Cankat kulak kemiren çýðlýklarla ölmeyi arzuluyor gibiydi. Çok korkunçtu.
Bunun üzerine Hamit:
-Cankaaaat! Cehenneme gideceksin Deniz!!!! dedi ve Deniz'in sað kolunu kesip ona force push yaparak asitin içine attý. Ve sinirlenerek görev için getirdikleri bombayý biraz geliþtirerek bütün istasyonu havaya uçurdu ve ordan ayrýldý. Geri döndüðünde ise ona "Görev tamam mý?" diye seslenen soðuk bir sesin sahibi olan o adamý gördü. Hamit bunun üzerine elindeki kýlýçlarý yere atýp:
-Ahbap!!! Dostum öldü ve sen halen görevi mi soruyorsun!!!?
-Evet. O görev yapýlmalý, arkadaþýndan daha önemli... Ýþte arkadaþýnýn parasý..
-Cehenneme git!!!! Artýk senin için çalýþmýyorum.
Adam da bunun üzerine hiç bozuntuya vermeden soðuk bir sesle:
-Bu çok kötü olacak ama n'apalým...
Hamit bunun üzerine sinirlenerek orayý terkeder. Eski iþlerden kalma parasýyla kendisine bir gemi alýr ve Tatooine'in uydusu olan Lok'a gider. Lok, Tatooine gibi kumul fakat daha fazla kayalýða sahip olan. Þu sýralarda Nym'in sýðýnaðýnýn, Nym'in kendisi ve adamlarýnýn bulunduðu bir yerdir.
Hamit buraya eski dostu olan Yiðit'i bulmak için gitmiþtir. Yiðit, orta boylu, yakýþýklý, kahverengi gözleri ve saçý olan (buna galiba kumral deniyor) iyi bir dosttur.
Hamit kaskýnýn kenarýnda iri bi' X þeklinde yarasý olan, kelle avcýsý olduðunu düþündüðü bir adam görür ve ona:
-Ben Yiðit Gürdal'ý arýyorum.
-Benimle gelin...
Evet Hamit nasýl gidiyor?
-Sen Yiðit'sin..
Ýyi. Peki niye direk söylemedin sen olduðunu?
-Peþimde çok kiþi var. Jabba ölmemi istiyor.
-Jabba? Hmmm...
Onu birlikte yenebiliriz.
-Tamamdýr ahbap, der ve onu evine götürür. Yiðit'in evi civardaki evlerin benzeri birþeydi. Fakat daha büyük ve terasýnda bir taþýma gemisi olan. Terasa geldiklerinde Yiðit:
-Biraz dinlen. (Büyük gemiyi göstererek) bununla yarýn sabah önce Coruscant'a sonra da Tatooine'e gideriz.
-Tamamdýr dostum.
Ertesi gün gemiye binerler ve Coruscant'ýn yolunu tutarlar. Ýlerlerken saldýrýya uðradýlar. Yiðit:
-Saldýrý altýndayýz! Arkadaya geç Hamit!..
-Tamamdýr!!
Hamit arkadaki bataryaya geçer ve saldýrganlardan birisini yok eder diðer ikisini ise Yiðit haklar.
-YÝÝÝÝHUUUUUUUUUUUU!!!!...