Bedenimi Buraya Nasip Et
(Rasim KOCABAŞ) 22 Ekim 2014 |
Anılar |
| |
Ahmet YESEVİ Hazretleri’nin kıssasını duymuştu oysa. Yeni atılmış pamuk öbekleri gibi, içi içine sığmıyordu heyecandan. Bir gün Ahmet YESEVİ Hazretleri yetiştirdiği talebelerini toplamış ve onlara bir iki nasihatten sonra, elindeki asasını fırlatarak ‘Bunu nerde bulursanız orada kalın, yerleşin ve insanlara öğrenip yaşadıklarınızı anlatın.Zira buraları çoraklaşınca, sizin yetiştirdiğiniz insanlardan, beş asır sonra ,yine bu topraklara dini,kültürü anlatmaya gençler gelecek oralardan.’ demiş. |
|
Gerçek Hayal
(Rasim KOCABAŞ) 29 Kasım 2013 |
Din |
| |
Hayat doluyken, vadiler dolusu altının, malın mülkün, hırs ve emelin dolduramadığı o eli, nasıl da dolduruvermişti toprak... Ve kıskıvrak sarınca etrafını, karnı patlarcasına doymuştu da “tamam, yeter” bile diyememişti. İş bu kertede bitseydi, mesud sayacaktı kendini el sahibi. Sonra, aynen ağaç kurdunun tahtayı kemirmesi gibi toprak da etini kemirmeye, derisini yüzmeğe başlamıştı. Ardından yavaş yavaş vücudunun şeklini de kaybetmeye başladı. Sonra mı? Atılmış kemikler halinde kalakaldı. Geride bıraktığı hayır ve hasenat varsa, dost bulacaktı bir nebze, nefes alacaktı, Yoksa eğer, çok sessiz, karanlık ve dipsizdi bu çukur. |
|
Kasabama Mektup
(Rasim KOCABAŞ) 29 Kasım 2013 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Geçenlerde emekli bir doktor amcamız anlatmıştı. Doğuya mecburi hizmete atandığı günlerde bir mezraya hasta bakmaya gitmiş. Akşam yemek ikram edip misafir etmişler karlı havada. Saat 12’leri geçmesine rağmen ev halkının yatmadığını görünce, ‘Siz kaçta yatıyorsunuz ?’ diye sormuş. Evin yaşlı ninesi ‘Gece ikide buradan tiren geçer. Nadiren de olsa yolcu iner. Bizim evden başka da göreceği ışık yoktur. Eğer inen olursa,ışığımızı görür,gelir,biz de onu sabaha kadar misafir ederiz. O yüzden kış geceleri ikiye kadar yatmayız.’ demiş.Donduran soğuklar bile,sıcacık incelikler serpermiş insanların kalplerine. |
|
|
Pes girdabına yenilseydi Ferhat,dağları delebilir miydi..!
|
|