Gidiyorum
(mahmut) 14 Eylül 2005 |
Yüzleşme |
| |
Bazen bıkar insan soluk alıp vermekten. Bazen yorar yaşamak insanı da artık bir isyan vardır kendinden fışkıran ve herkesi içine katan. İşte bu isyanın resmidir. |
|
Sol Yanın Acıyor Mu Senin de Anne
(mahmut) 2 Ekim 2005 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Ağlamıyorum ama anne, gözyaşlarımı hemen siliyorum arkamı dönerek, sesim buğulu çıkıyor diye konuşmuyorum bir süre, mezarının başında gözüme hep bir şeyler kaçıyor da o süzülen damlalar o yüzden anne. |
|
Yaşama Dair
(Mahmut Demir) 22 Şubat 2007 |
İtiraflar |
| |
Saydıklarım, sevdiklerim hepsi yanımda. Oysa içimde derin bir hengame. O kadar derin ki kimse farkında bile değil. Üzülmediğim tek konu ise bu. Dostlarımın çokluğu. Gerçek dostlarımın. Ve farkındasızlıkları. Üzülmek insanidir. Birisine üzülüyorsanız belkide melekliğe en yakın anınızdasınız. Aksine üzülünülmek acıdır, kahırdır, ölüme en yakın olduğunuz andır. Ölüm ise melekliğe en yakın olduğunuz bir diğer zaman dilimi. Kahreden işte bu çelişki. Narin ile nazik arasındaki fark gibi. |
|
Aşka Uyanmak
(Mahmut Demir) 23 Şubat 2008 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Saçların değiyordu galiba omuzlarına, üzerinde çiçekli bir elbise vardı, hiçbir kadına yakışmazdı senin üzerinde olmasaydı. Bir elin yumruk olmuş yanağındaydı, diğer elin kucağında, gözlerin vardı rengi gelmiyor aklıma, o kadar güzeldi ki eritiyor beni hala hatırlamaya çalıştıkça. |
|
Ayrılık Sonrası
(Mahmut Demir) 24 Kasım 2008 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Ansızın gelen sen, elimi ayağıma dolaştıran güzelliğinle ve kalbimi durduracak "Hala" varlığınla, bana bir armağansın. Bu yazıda keşke yok. O olmayacak onu anladım. Sen anı yaşamayı seçtin, ben daha çok yaşamak istedim galiba, sen anı yaşamaktan bıktın, ben senden bıkmadım hala. Sen bana mayısta geldin, ben sana haziranda aşık oldum, sen bana erken geldin, ben sana geç kaldım. |
|
|
|